GEREKÇE: Davacı tarafça bayilik sözleşmesi uyarınca verilen teminat mektubunun ,sözleşmenin feshi nedeniyle nakde çevrilmesinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafından taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği ileri sürülmüş, davalı taraf da sözleşmenin taraflarınca haklı olarak feshedildiğini sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacakları temin edilmek üzere ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edilmektedir. Davalının davacıdan talepleri tazminat kabilinden olup ;sözleşmenin haksız olarak fesih edildiği belirlendiği takdirde bu tazminatlara hak kazanamayacaktır. Asıl dava da davacı kar kaybından kaynaklanan maddi tazminat ve cezai şart alacağı talebi ile birlikte teminat mektubunun iadesi talep edilmiştir. Davalı tarafından açılan birleşen davada ise satış destek primleri ve yatırım destek bedellerinden işlememiş süreye tekabül eden alacağın tahsili istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih hükümlerini düzenleyen 11.3. maddesi uyarınca sözleşmenin haklı nedene dayanarak feshedilebilmesi için sözleşmeyi feshetmek isteyen tarafın diğer tarafa anlaşmayı feshetme niyetini bildiren bir bildirimini iletmesi, bu bildirimi almasına rağmen otuz gün içerisinde sözleşme ihlalinin düzeltilmemesi halinde sözleşmenin feshedebileceği, davalının, davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen ihlalleri ve bu ihlallerin düzeltilmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceğini içeren bir bildirimin varlığını ispatlayamadığı, sadece 04.05.2012 tarihli sözleşmenin feshedildiğine ilişkin ihtarnamenin gönderildiği, sözleşmenin bu şekilde feshedilmesi sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil etmekte olup sözleşmenin davalı tarafından haksız bir şekilde feshedilmiş olduğu, davalı taraf 04.05.2012 tarihli ihtarnamesi ile fesih iradesini davacıya iletmiş olduğundan 01.01.2013 tarihi itibariyle sözleşmenin sona ereceği...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/587 Esas KARAR NO :2022/416 DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:10/09/2021 KARAR TARİHİ:21/04/2022 Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şahıs şirketinin kuruluşundan beri davalı şirketin ..., ... ve ... distribütörlüğünü yaptığını, müvekkilinin yatırımları ve özverili çalışmaları sayesinde bölgede geniş bir müşteri çevresi oluşturduğunu ancak, davalı şirket tarafından 2019 yılından itibaren satışların düştüğü, ödemelerin aksadığı gerekçesiyle 27/02/2020 tarihli ihtarnameyle 15/11/2018 tarihli distribütörlük sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, satışların bölgedeki Suriye krizi ve ekonomik krizden etkilendiğini, müvekkilinin aylık bazda satışlarının düşmesine rağmen yıllık bazda sayıların tutturulduğunu, oluşan durumun müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Uyuşmazlık,sözleşmenin feshinden sonra fuzuli şağil durumunda bulunan davacı şirketin maliklerden talep ettiği sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
fesih şartlarının oluşmadığı, denkleştirme isteminin haksız fesihten doğan bir tazminat sebepsiz zenginleşme veya sadakat borcundan doğan bir talep olmadığı, sözleşmenin feshinden sonra davalı şirketin var olan müşteri çevresinden ekonomik yarar sağlamayı sürdürecek olması ve acente , yarattığı müşteri çevresi ile işlem yapılmasından ötürü ücret isteme hakkını kaybedecekse hakkaniyetin de gerektirmesi halinde TTK'nun 122/1 maddesine göre denkleştirme tazminatını talep edilebileceği, davalı müvekkil şirketin önemli menfaatler sağladığı hususunun ispat yükü acente üzerinde olduğu, sözleşmenin sona ermesinden sonra, davalının müşterilerden somut kazanç elde etmesi ve kazanç sağlama ihtimali de denkleştirme istemi hak kazanması bakımından yeterli olduğu, bu doğrultuda taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesinden sonra sigorta şirketinin poliçe yenileme dönemi içinde acente portföyü üzerinde ne kadar poliçe ve ne kadar net prim üretimi gerçekleştirdiği,acente ile sözleşmenin sonlanmasından...
başvurulmadığı ve taraflar arasında davacının bu talepleri yönünden görüşme yapılmadığı, dolayısıyla dava konusu revizyon bedeli ve sözleşmenin haksız fesihi nedeniyle menfi ve müspet zarar talebi yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği" gerekçesi ile, davacının revizyon proje bedelleri ile sözleşmenin haksız feshinden doğan menfi ve müspet zarar taleplerine ilişkin davanın HMK. 114/2. maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının bakiye iş bedeli istemine ilişkin davanın kabulüne, 126.260,00 TL'nin 17/06/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
eksik inceleme yapılarak hüküm kurulduğunu, mevcut davada talebin irad kaydedilen teminat mektuplarının iadesi olmadığı, idare ile arasında akdedilen eser sözleşmesinin haksız şekilde feshinden kaynaklanan zararlarının tazmini olduğunu, gerekçenin hatalı olduğunu, fesihte davacının kusurunun bulunmadığını, bir an için müvekkilimin kusuru olduğu kabul edilse dahi, mahkemece davacı açısından önce bir zarar tespiti yapılması ve akabinde kusur oranında bu zararın tazmini için tespit edilen rakamdan tenkis yapılması gerektiğini, feshin haksızlığına ilişkin hükmün kesinleştiğini ve müvekkilinin tazminat talebinin tamamen reddi yönünde hüküm kurulmakla, Yargıtay'da kesinleşen haksız feshe ilişkin dava ile tezatlık oluşturduğunu, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle sözleşmeye binaen verilen boş teminat çekinden dolayı menfi tespit isteminin incelemesinde, davacı tarafından aynı davalıya karşı aynı bayilik sözleşmenin haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/131 E. 2009/307 K. sayılı kararı, Yargıtay .... Hukuk Dairesi’nin 2009/9314 -10864 E.K. sayılı ilamı onanarak kesinleştiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmesine, karşı dava yönünden yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 20. maddesinde de “bayi, anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun feshi üzerine ... gün içinde elindeki dolu, boş, depozitolu depozitosuz tüpleri ......
Dava dilekçesinin içeriğinden davacı şirketin talebinin; hizmet sözleşmesinin haksız feshinden ve davacının kamu ihalesinden yasaklanması kararından kaynaklanan tazminat talebi olduğu anlaşılmaktadır. Davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmet söz konusu değildir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığa özel hukuk hükümleri uygulanması gerekli olup, davada görevli mahkeme de adli yargı mahkemeleridir. 4. Yukarıda açıklanan nedenlerle, Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....