Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. ile davalı-karşı davacı T3 arasında 31/01/2016 tarihinde serbest muhasebeci ve mali müşavirlik hizmeti alınması konusunda sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca davalının verilen avansları kullanmadığı halde iade etmediğini, 15/07/2016 tarihinde yönetim kurulunca alınan kararla taraflar arasında akdedilen sözleşme haklı sebebe dayanarak feshedildiğini, sözleşmenin 8. maddesinde "taraflar haklı nedenlerle ve tek taraflı olarak sözleşmeyi her zaman feshedebilirler" şeklinde olduğunu, davalı tarafından kullanılmayan avansların davacı-karşı davalıya iadesi söz konusu olmadığını aksine sözleşmenin süresinden öne feshedildiği ve bu nedenle tazminat alacağı olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacının sözleşmenin bitim tarihine kadar olan ve hizmet vermediği dönemlere ait ücret alacağını faturalandırarak davacı-karşı davalıdan talep ettiğini, talebinde haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı sebeple feshinden...

Davacı tarafın bir diğer talebi manevi tazminat olmakla, davalının -----.Noterliğinin 25.02.2016 tarih ve ------yevmiye numaralı fesih ihtarnamesindeki beyanlarının davacı şirketin M.K. 24.madde de düzenlenen kişilik haklarını zedeleyici nitelikte bulunmadığı, TBK 58.madde de düzenlenen manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, davalının yasadan kaynaklanan sözleşmeyi fesih hakkını kullandığı, hakkın kullanılmasının manevi tazminat alacağı doğurmayacağı, ihtarname içeriğinde kişilik haklarını zedeliyici ibarelerin bulunmadığı anlaşıldığından manevi tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı karşı davacı vekili, taraflar arasındaki yazılı ve sözlü sözleşmeler uyarınca müvekkili şirketin sözleşme hükümleri ve süregelen uygulamalar doğrultusunda hareket ederek tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacı karşı davalının edimlerini yerine getirmediği gibi müvekkili şirketi mağdur eden tutum sergileyerek sözleşmenin haksız olarak feshettiğini, sözleşmenin feshinin açıkça kanuna aykırı haksız olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirketten herhangi bir alacağının olmadığını, aksine müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tek satıcılık hakkının sona erdirilmesinden kaynaklanan 10.000,00 TL zarar, 19.999,04 TL garantiden kaynaklanan alacak, 14.000,00 TL stoktan kaynaklanan mal, 15.000,00 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 58.999,04 TL alacağın ihtar tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile davacı - karşı davalıdan tahsiline, yine takip konusu alacağın...

      Haksız rekabetin kabulü için failin yarar sağlaması ya da kusurlu olması gerekli olmadığı gibi haksız rekabete uğrayanın da zarar görmüş olması şart değildir. Ancak tazminat talebinin kabulü için haksız rekabeti gerçekleştiren kişinin kusurlu olması, haksız rekabete uğrayanın zarar görmüş olması ve haksız rekabet ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. Yine somut uyuşmazlığa döndüğümüzde haksız rekabet eylemi taraflarca açıkça sözleş ihlali sayılarak cezai şart yaptırımına tabi tutulmuş olması nedeniyle kusur incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir. Söz konusu--- davalı/karşı davacı tarafça asılması gerek TTK.55.maddede düzenlenen gerekse 54.maddede düzenlenen kapsama girmemekte olup, davalı/karşı davacının sadece -- olarak marka değişikliğinde bulunduğu, bundan sonra başka bir markanın ürünlerini satacağını ilan etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, 22.09.2011 tanzim tarihli adi yazılı sözleşmenin feshinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,08,09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkilinin bunun üzerine işlemlere başladığını, davalı herhangi bir gerekçe olmadan sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, feshin haksız olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından yapılan ödemeleri, mahrum kalınan kazanç ve manevi tazminat olmak üzere toplam 145.432,59 TL davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacının ... ay boyunca hiçbir müracaatta bulunmadığını, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmede; sözleşmenin davalı yanca süresinden haklı ya da haksız olarak feshiyle ilgili herhangi bir sözleşmesel bir düzenlemenin olmadığı, sözleşmenin 8.1. ve 8.3.maddelerinin hükümleri dikkate alındığında, davacının davalıdan tazminat talep edemeyeceği, ..." bildirilmiştir. Ek raporda özetle; "... Bilirkişiliğimizce düzenlenen kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerin, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere dayandığı, herhangi bir hata bulunmadığı, 4.2....

              İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı haksız rekabet nedeniyle tazminat istemine ilişkindir....

                Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, taraflar arasında akdedilen 01.04.2004 tarihli sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin, olup mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, manevi zarar, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58) maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir denilmiştir. Şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için 818 sayılı BK 49....

                  Sözleşmenin 6.11.maddesinde, bayinin sözleşmenin 5.5. maddesinde yer alan traktör satış miktarına ulaşmakla yükümlü olduğu, belirlenen miktarın altında satın alma yapması durumunda bayilik verenin, bu yerde başka bayilikler verebileceği veya sözleşmeyi feshedebileceği kabul edilmiştir. 19.3. maddede ise sözleşmenin ... tarafından feshi halinde bayinin, ...'dan hiçbir suretle zarar, ziyan ve tazminat talebinde bulunamayacağı, bayinin yaptığı yatırım ve harcamaların tazmin edilmeyeceği, bayinin dekorasyon, organizasyon dahil hiçbir zarar, ziyan ile mahrum kalınan karın tazmini talebinde bulunmayacağı, sözleşmenin feshinden sonra yeni bir gerçek veya tüzel kişi ile bayilik sözleşmesi imzalanması halinde bayinin bu sebepten ötürü portföy tazminatı talep etmeyeceği kabul edilmiştir. Sözleşmenin 20. maddesinde, sözleşmenin süresi yürürlükten itibaren bir yıldır....

                    UYAP Entegrasyonu