WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden sözleşmenin feshinin haklı veya haksız olmasına bakılmaksızın davacıya ait tüplerin davalı tarafından iadesinin gerektiği, ancak yargılama sırasında bütün tüplerin iade edildiği, bu yöndeki istemin konusuz kaldığı gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacıya ait olan ve davalının elinden bulunan bilgisayar programının davacıya iadesine, birleşen 2002/318 Esas sayılı dava yönünden; davalının sözleşmenin feshinden önce, davalının davacıya ait tüpleri aynı iş kolunda faaliyet gösteren başka firmaların tüpleri ile takas ettiğini ceza yargılaması sırasında kabul ettiği, davacının bayisi iken kullandığı telefon numaralarını rakip firmaya verdiği, sözleşmenin feshinden sonra sözleşmede bulunan rekabet yasağı kuralını aşmak amacıyla kendi sigortalı işçilerine kurdurduğu şirkete, kendi girişimleri sonucu BP bayiliğini aldığı, daha sonra da şirketin davacının oğlu ve gelinine...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/638 Esas KARAR NO : 2022/559 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2019 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 01.10.2015 tarihli Bayilik Sözleşmesi, 10.12.2012 tarihli Bayilik Sözleşmesi "Ek Protokol" vs tüm bayilik ilişkileri Davalı (...) tarafından ....Noterliği 28.11.2018 Tarih ve ......

      Sözleşme bitim tarihinden otuz gün öncesine kadar taraflardan birisinin sonlandırma isteğinin karşı tarafa bildirilmemesi durumunda sözleşme kendisini süresi kadar yenilemiş sayılacaktır.’’ dendiğini, ancak davalı şirketin bu 30 günlük fesih bildirim süresine uymadığını ve sözleşme kendini süresi kadar yeniledikten sonra ... tarihinde ekte sunulan belgede de açıkça görüleceği üzere müvekkil şirket ile arasında olan hizmet akdini haksız şekilde feshettiğini, taraflar arasındaki OSGB Hizmet Alım Sözleşmesi’nin 6.9. maddesi uyarınca; ‘’ İşletme sözleşme bitim tarihine kadar olan ücreti OSGB’ye defaten ödeyerek sözleşmeyi istediği tarihte feshedebilir’’ dendiğini, tüm bunlar dikkate alındığında davalı tarafın sözleşmenin fesih süresine uymadığınıve sözleşmenin kendisini süresi kadar yenilediğini, müvekkil şirketin kendisini yenileyen sözleşme gereği sözleşmenin 6.9. maddesi uyarınca sözleşme bitim tarihine kadar olan ücret alacağına hak kazandığını, dolayısıyla bu sözleşmenin haksız feshinden...

        Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Gaziantep ve Maraş bölgesi bayii olarak faaliyet gösterdiğini, bayilik sözleşmesinin bir suretini davalı şirketin müvekkiline vermeyi reddettiğini, bu nedenle de müvekkilinin imzaladığı sözleşmeyi inceleme hakkından mahrum edildiğini, söz konusu bayilik ilişkisinde rekabeti ihlal eden eylemleri nedeniyle davalı hakkında Rekabet Kurulu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, rekabeti ihlal ettiği sübut bulduğundan idari para cezası verildiğini, bu yetmezmiş gibi davalının sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle HMK'nın 110. maddesi hükmüne dayanarak kümülatif dava yığılması usulüne göre sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan zararlarının hüküm altına alınmasını talep ettiklerini ileri sürerek, davalının haksız rekabeti dolayısıyla zararın artarak...

          A.Ş. ile davalı-karşı davacı T3 arasında 31/01/2016 tarihinde serbest muhasebeci ve mali müşavirlik hizmeti alınması konusunda sözleşme imzaladıklarını, sözleşme uyarınca davalının verilen avansları kullanmadığı halde iade etmediğini, 15/07/2016 tarihinde yönetim kurulunca alınan kararla taraflar arasında akdedilen sözleşme haklı sebebe dayanarak feshedildiğini, sözleşmenin 8. maddesinde "taraflar haklı nedenlerle ve tek taraflı olarak sözleşmeyi her zaman feshedebilirler" şeklinde olduğunu, davalı tarafından kullanılmayan avansların davacı-karşı davalıya iadesi söz konusu olmadığını aksine sözleşmenin süresinden öne feshedildiği ve bu nedenle tazminat alacağı olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacının sözleşmenin bitim tarihine kadar olan ve hizmet vermediği dönemlere ait ücret alacağını faturalandırarak davacı-karşı davalıdan talep ettiğini, talebinde haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı sebeple feshinden...

          tazmininin istenebileceği, sırf sözleşmenin haksız feshinin diğer tarafın manevi şahsiyetine ve ticari itibarına zarar vermedikçe manevi tazminat talebini gerektirmediği, olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı T.B.K'nın 49. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

            UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı, haksız ise bu fesihten kaynaklanan kar mahrumiyeti alacağı, cezai şart alacağı ile cari hesap alacağı, kurumsal kimlik çalışması alacağının bulunup bulunmadığı ve kapsamı, icra inkar tazminatı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, bayilik sözleşmesinin haksız fehinden kaynaklanan kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, birleşen dava ise aynı bayilik sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan cari hesap alacağı, kurumsal kimlik çalışması alacağı, cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Ankara 5....

              Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davalı idarenin usulüne uygun yer teslimi yapmadığı anlaşılmakla, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu görülmüştür. Davacıların haksız sözleşmenin feshinden kaynaklanan menfi zararlarının tazminini talep etmesinin haklı olduğu ancak, tek kişilik bilirkişilerden kopuk kopuk ayrı raporlar alındığı, alınan raporların da denetime açık olmadığı, ıslah dilekçesi dikkate alındığında ödenen ihale bedeli olan 372.880,00-TL’nin ıslahla artırıldığı görüntüsü oluşmasına rağmen mahkemece bu husus açıklığa kavuşturulmadan karar verildiği, oluşturulan karar itibariyle de Yargıtay denetimi açısından sağlıksız veriler içerdiği anlaşılmaktadır....

                Mahkemece, davacının kendisi tarafından sözleşmenin haklı olarak veya davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini kanıtlayamadığı, sözleşmenin kim tarafından feshedildiğinin sözleşme içeriğinden anlaşılamadığı, davacının sözleşmenin feshinden sonra sözleşme konusu malları başka tedarikçilerden daha fazla bir fiyata tedarik ettiğini ispat edemediği gibi davalıyı temerrüde düşürdüğünü de ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Derdest dava sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davacı alacaklı taraf alacağını bir özel güvenlik hizmet sözleşmesine dayandırmıştır. Davalı taraf savunmasında özel güvenlik hizmet sözleşmesini ve sözleşmeyi feshettiğini ikrar etmiştir. Davalı taraf zamanaşımı definde bulunmuş ise de sözleşmenin feshi tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü büyük ölçüde hukuki değerlendirmeye bağlıdır. Zira tarafların arasındaki hizmet alım sözleşmesinin varlığı da, bu sözleşmenin davalı tarafça feshedildiği de tartışma konusu değildir. Esas tartışma, hizmeti veren işçilerden birinin görev başında uyuklarken veya gözleri kapalı dinlenirken yakalanmış olmasının davalı tarafa haklı fesih sebebi verip vermediği noktasındadır....

                    UYAP Entegrasyonu