Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtisas Kurulu' nun 25.2.2009 tarihli kararında özetle: Davacının E cetveline göre % 4 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği belirtilmiştir. ... kazasından kaynaklanan maddi zarar, sigortalının ... kazasından önceki durumu ile ... kazası sonrası oluşan maluliyeti nedeniyle uğradığı ... gücü kaybıdır. Maluliyet oranı % 10 un altında olsa dahi zarar oluşur. 5510 sayılı Yasanın 19. maddesi kuruma karşı ileri sürülecek talebe yöneliktir. İşverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Yapılacak ...; davacıdaki maluliyet oranının % 10’un altında olduğunun tespit edilmesi nedeniyle kurumca davacıya gelir bağlanmayacağından buna göre zarar hesabı yaptırılarak bulunan miktardan varsa, SGK'ca ödenen geçici ... göremezlik ödeneği düşülerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Mahkemece, bozma ilamına ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 11.114,29 TL'nin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak kurulan hüküm bozma sebebi yapılmadığından manevi tazminat yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 07.11.2019 gün, 2017/3790 esas, 2019/10278 karar sayılı bozma ilamı ile ikame araç bedelinin teminat dışında kaldığı, bu nedenle hükme esas alınan raporda belirlenen 600,00 TL ikame araç bedelinden davalının sorumlu olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyulmasına rağmen mahkemece bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiş, bozma ilamından belirtilen 600,00 TL’nin davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmuştur....

      İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Somut olayda, dava konusu iş kazasına dair kusura ilişkin düzenlenen 14.08.2011 tarihli % 70 işveren, % 30 işçi kusurunun belirlendiği 2 kişilik bilirkişi raporunun Mahkmece yeterli bulunmayarak 05.03.2012 tarihli % 55 işveren, % 45 işçi kusurunun belirlendiği 3 kişilik rapor aldırıldığı, ilk alınan raporun hükme esas alındığı anlaşılmıştır....

        Mahkemece,maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 96/1. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir....

            K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat isteminin reddine, geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat istemi, tedavi gideri istemi ve manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacının 08/04/2008 tarihinde meydana gelen iş kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik oranının %0 olduğu, iş kazasının meydana gelişinde davacı sigortalının %5, davalının %95 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır....

              maddeleri uyarınca, zarar görenin/sigortalının müterafik kusurunun %50 sinden az olmamak üzere belirlenen hakkaniyet indirimi oranı nedeniyle bir indirim yapılabilir. Bu kapsamda davalı işverenin tazmin ile sorumlu olacağı kurum zararının belirlenmesi için 5510 sayılı Kanunun 21. maddesindeki belirtilen hususları irdeleyen, kusur incelemesi yapılması gereklidir. Somut olayda; 27.03.2012 tarihinde davalı işyeri işçilerinden ... pres makinasına elini kaptırmak suretiyle yararlandığı, hükme esas alınan temyiz edilmeden kesinleşen tazminat dosyasındaki kusur raporunda ise, davalı işveren %60, kazalı sigortalı %40, kurum tahkikat raporunda davalı işveren %90, kazalı sigortalıya %10 kusur verildiği, dosya kapsamında kusur raporu alınmadığı anlaşılmıştır. Sigortalının açtığı tazminat dosyasında verilen karar, rücuan tazminat davalarında kesin hüküm teşkil etmeyip, o dosyada alınan kusur raporu da eldeki davada kesin delil teşkil etmemektedir....

                Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                UYAP Entegrasyonu