WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. HUMK’nin 275. (HMK 266) maddesi gereği, Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hasar uzmanı olmayan avukattan rapor alınması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş araç hasarı konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı ve gerekçeli denetime imkan tanıyacak rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.3.2013 günü oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı tarafa kasko sigortalı olup kaza sonucu hasarlandığını belirterek 30.010 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....

      Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalıların 100 ada 17 parsel cephesine nitelikleri ve şekli 13.01.2016 havale tarihli raporda gösterilen betonarme perde istinat duvarını gerekli inşaat izinlerini de almak suretiyle rapora uygun olarak yapmalarına, 1693,71TL maddi tazminat ile 1000TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davaya konu olayda davacı, davalının kendi taşınmazı üzerinde yapmakta olduğu hafriyat nedeniyle taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Türk Medeni Kanununun 738. maddesi hükmüne göre; "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşımazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek yada üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret, mala zarar verme HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, ceza vermekten vazgeçilmesi, beraat KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A- Sanık ... hakkında tehdit ve mala zarar verme suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların niteliğine göre karara karşı; yalnızca itiraz yolu açık olup itirazın reddi kararı ile bu kanun yolunun tüketildiği, kesin nitelikteki itirazın reddi kararının temyiz yoluna tabi olmadığı, Anlaşıldığından, sanık ...’in tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, B- Sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen beraat kararının temyizinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

          Haksız fiilin ikinci unsuru olarak zarar maddi zarar ve manevi zarar olarak ayrılıp değerlendirilebilir. Maddi zarar kişinin mamelekinde azalmayı ifade etmektedir. Bu azalma doğrudan doğruya olabileceği gibi elde edilecek bir faydanın elde edilememesi şeklinde de olabilmektedir. Manevi zarar ise kişinin iç dünyasında meydana gelen elem, ıstırap ve acıyı ifade etmektedir. Bir kimsenin eylemi sonucunda verdiği zarardan sorumlu tutulabilmesi için eyleminin hukuka aykırı olması gerekmektedir. Hukuka uygunluk sebeplerinin bulunması halinde haksız fiilden söz edilemeyecek ve Türk Borçlar Kanunu 49 anlamında tazminat sorumluluğu doğmayacaktır. Kişinin hukuka aykırı bir eylemden sorumlu tutulabilmesi için ayrıca kişinin kusurlu olması gerekmektedir. Kişi kusurlu olduğu ölçüde tazminat sorumluluğu ile karşı karşıya kalacaktır. Kişiye kusur atfedilemediği durumda tazminat yükümlülüğü getirilemez....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/176 Esas KARAR NO :2023/331 DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:08/03/2022 KARAR TARİHİ:17/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, üç ortaklı ......

            İş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında kusurun belirlenmesinde zararlandırıcı olayın ne şekilde oluştuğunun dosya içeriğindeki tüm deliller takdir edilerek belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı açısından alanında uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Yapılacak iş, murisin vefatından önceki döneme ve vefatına ilişkin tüm tıbbi belgeler dosyaya celp edildikten sonra aralarında bir nörologun ve bir de kardiyoloğun bulunduğu iş güvenliği uzmanlarından oluşan heyetten beyin kanamasının oluşmasında işyeri koşullarının etkili olup olmadığı, sigortalının kendi bünyesinden kaynaklanan nedenlerin ne kadar etkili olduğu konusunu da kapsayacak şekilde kusur raporu almak ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

              Söz konusu madde hükmüne göre "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra varsa davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

              Mahkemece yapılacak iş, icra giderleri ile hükmün kesinleşmesinden sonra işlemiş olan faize ilişkin istek bölümünün hesaplanıp reddine karar vermekten ibarettir. Bu ilkelere aykırı düşüncelerle istemin tümünün hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. b)Dava, askerlik hizmeti dolayısıyla verilen zarar nedeni ile müteselsil sorumlu devletin ödediği tutarın, öteki sorumluya rücuuna ilişkindir. Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. BK’nun 50. maddesi (TBK.61), hakimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hakim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki (TBK62) birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir....

                Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. TMK’nın 738. maddesiyle, 737. maddeye benzer daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre; "Malik, kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara, onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerlerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. Komşuluk hukuku kurallarına aykırı yapılar hakkında taşkın yapılara ilişkin hükümler uygulanır.” Bir kimsenin kendi taşınmazında yaptığı hafriyat veya inşaat nedeniyle komşusunun taşınmazına bir zarar vermiş veya onu zarara maruz bırakmışsa, bu zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığını aramaya gerek yoktur....

                UYAP Entegrasyonu