Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. ** Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 411 ada, 121 parsel sayılı taşınmazda kayden malik olduğunu, komşu 411 ada, 120 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalı kooperatifin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazına beton yol yapmak, tel çitle çevirmek, elektrik direk ve tesisleri yapmak suretiyle taşkın yapılaştığını ileri sürerek, haksız elatmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, inşaat yapılmadan önce Kadastro Müdürlüğünden alınan aplikasyon planlarının zemine uygulandığını, belirlenen sınırlar içerisine inşaatın yapıldığını, taşkın yapılaşma varsa bile iyiniyetli olunduğunun gözetilmesi aksi halde Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca açılacak iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Hukuk Dairesince söz konusu dava TMK 722 vd. maddeleri uyarınca taşkın yapı, taşkın ağaç dikme nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat davası olarak nitelendirilmek suretiyle yapılan inceleme sonucunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince arzın maliki olan davalının bu hakkına dayanarak işlem yaptığı, kamu gücünü kullanmadığı gerekçesiyle açılan dava haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat davası olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      Maddesi gereği taşkın inşaat yasal koşullarının oluşmadığını, hatalı karar verildiğini" ifade ederek, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Asıl dava; TMK.'nın 725. Maddesi gereğince "temliken tescil", birleşen dava ise; taşkın inşaat nedeniyle el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Taşkın inşaat ile ilgili hukuk Yargıtay 7. HD.'nin 2022/3317 E. 2023/496 K. Sayılı ilamından alıntılandığı şekli ile aşağıda açıklanmıştır: Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....

      İnşaat ve Taahhüt Hafriyat Ltd.Şti.’nin kazı ve sondaj çalışmaları sırasında işi tekniğine ve fen kurallarına uygun yapmaması nedeniyle meydana gelen göçük sonucunda fabrikalarının zarar gördüğü ileri sürülerek tazminat talep edilmektedir. Dava dilekçesinde de açıkça davalıların haksız eylemine dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmuştur. Dava, haksız eylemden kaynaklandığından Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasından kaynaklanan komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istemi söz konusu olmadığından ve tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemlerden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay (4)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ESKİ HALE GETİRME BEDELİ -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme bedelinin tazmini istemi ile açılmış, aşamalarda elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinden feragat edilmekle dava haksız fiilden kaynaklı tazminat davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece; elatmanın önlenmesi, yıkım isteminin feragat nedeniyle reddine, eski hale getirme isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre,2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle, Medeni Kanunun 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen "üst toprağa bağlıdır “ kuralına ayrıcalık getirilmiş, taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....

          Bilindiği gbi gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 127 ada 34 parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel maliki davalıların taşkın yapılanmak suretiyle haksız elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve tecavüzün giderilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar uygulaması ile parsellerin geometrik durumlarının değiştiğini, iyiniyetli olduklarını yapı değerinin arsa değerinden fazla olduğunu, tecavüzün belirlenmesi halinde muhik tazminat karşılığı adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi, kal istemlerine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu