Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamına göre, davacı ... dava dilekçesinde, karşı tarafın mal ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece, borçlunun yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda talebin kabulü ile borca yeter miktar üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. İİK 265/1-3-4 fıkrasına göre borçlu kendisi dinlenilmeden verilen İhtiyati haciz kararından dolayı mahkemeye müracatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Davalı borçlu ihtiyati haciz kararına karşı, mahkemeye müracatla henüz itiraz etmemiş ve mahkemece de bu konuda bir karar verilmemiştir. Bu hali ile verilen kararın temyizi kabil kararlardan olmadığından davalı vekilinin temyiz isteminin (dilekçesinin) reddine karar vermek gerekmiştir....

    HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup 1. fıkrası “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmünü içermektedir.İİK'nın "ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve temyiz" başlıklı 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı aynı Mahkemeye itiraz yoluna başvurulabileceği, itiraz üzerine verilebilecek karara karşı ancak istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, yukarıda da belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesince; dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına karşı, itiraz yoluna başvurulmaksızın, doğrudan istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      İhtiyati tedbir talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Yüzüne karşı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf da kanun yoluna başvurabilir.Bu başvurular öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.” hükmü düzenlenmiş, yine 2004 sayılı İİK'nın 258/son maddesinde “(Değişik:22/07/2020- 7521/40 md.) İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yüzüne karşı aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen taraf da kanun yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruları öncelikle incelenir ve verdiği kararlar kesindir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu iki maddeden anlaşılacağı üzerine, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebi reddedilen taraf istinaf kanun yolu ile Bölge adliye mahkemesine başvuruda bulunacak, başvuru neticesinde Bölge adliye mahkemesince verilen kararlar da kesin olacaktır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/558 esas sayılı dosyasında verilen 17/11/2020 tarihli ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/03/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ölen Mustafa Bıdık'ın eşi Saadet için 100.000 TL manevi tazminat, müteveffanın çocukları Hilal, Zeynep ve Tunahan için 30.000'er TL, kardeşleri Ali, Fatma, Emine, Hülya, Hatice ve Tahsin için 10.000 'er TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesini talep etmiş, haksız fiili tarihi itibariyle davacıların manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğini bu nedenle ihtiyati haciz kararının verilmesini talep etmiştir....

      Davalı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın evliliklerinin başından itibaren müvekkiline kötü davrandığını, müvekkiline ve kızına sürekli fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, davalının, aile efradına karşı kasten yaralama eyleminden, kızına karşı alışkanlık haline gelmiş şiddet eylemlerinden ceza hükmü aldığını, karşı tarafın muhtemel akıl hastalığı sebebiyle, tarafların öncelikle TMK 165, olmadığı takdirde TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, küçük Selim Ömer'in velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 750 TL tedbir/ iştirak nafakasına, müvekkili lehine 750 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 150.000 TL maddi, 150.000 TL manevi tazminat karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"AHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Babalık, Tazminat, Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davanın, Cumhuriyet Savcısı ve ...ye ihbarına dair yazılan müzekkerelerin tebliğine dair belgeler dosya içerisinde bulunmamaktadır. İhbar yazılarının tebliğine dair belgenin dosyasına eklenmesi, ihbar yazıları tebliğ edilmemiş ise mahkeme kararının Cumhuriyet Savcılığı ve ...tebliğine, 2-Mahkeme kararı ve temyiz dilekçesinin kayyıma tebliğine ilişkin belge dosyada bulunmamaktadır. Tebliğ edildi ise belgesinin dosyaya alınmasına, edilmesi ise tebliği ile eksiklik giderildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2010 (Pzt.)...

        Bununla birlikte hemen belirtmek gerekir ki, manevi tazminat miktarının takdirinin hâkime ait olduğu, hâkimin yargılama sonunda hak ve nesafete uygun karar vereceği, böylece bu aşamada talep edilen miktarın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmayacağı değerlendirilerek, mahkemece uygun görülecek miktar yönünden, yine aynı Kanunun 259'uncu maddesi uyarınca takdir edilecek teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği düşünülmüş, bu itibarla davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik istinaf başvurusu, davalı sürücü T10 ile davalı işleten T8 karşı açılan manevi tazminat davaları yönünden kabulüyle HMK'nin 353/1- a/6'ncı maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verilmesi gerekmiştir....

        Mahkemece, iddia,savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketlerin ortağı hakkında başlattığı icra takibinin kesinleştiği, anılan ortağın davalı şirketlerdeki tasfiye payının haczedildiği, davalıların fesih ihbarına rağmen süresi içerisinde borcun ödenmesi konusunda girişimde bulunmadıkları gerekçesiyle, davalı şirketlerin fesih ve tasfiyesine, dava dışı borçlu ortak ...'nin her iki şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir....

          A.Ş hesaplarına haciz işlendiği fakat kendilerinin rehin hakkının bulunduğunun bildirildiği, bu hususun birinci haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olduğu, davalı alacaklının İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca davacının cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek davacının İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği anlaşıldığından, şikayetin kabulü ile İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2020/14757 Esas sayılı dosyasından verilen 30/03/2021 tarihli kararın ve bu karara istinaden yazılan müzekkerinin iptaline" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı bankanın 89.Madde uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine karşı takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanının haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olduğunu, İİK'nın 89/4....

          İcra Müdürlüğü aracılığıyla 21/10/2016 havale tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği ve ekinde belgelerini sunduğu, alacaklı vekilinin 31/10/2016 tarihli dilekçesi ile davalı 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep ettiği, 2. haciz ihbarnamesinin düzenlenmediği anlaşılmıştır. Alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurularak, üçüncü kişi konumunda bulunan davalının, İİK'nın 89/1. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı süresinde vermiş olduğu cevabın gerçeğe aykırı olduğu ileri sürülmek suretiyle İİK'nun 89/4. maddesi gereğince tazminat talep edildiği, mahkemece, tazminat isteminin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nın 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

          UYAP Entegrasyonu