Mahkemece, TBK 58. maddesi uyarınca kişilik haklarının saldırıya uğrayanın manevi tazminat talep edebileceğini, haksız ihtiyati haciz nedeniyle davalıya ait taşınmazlara kayden haciz konulduğunu, kişilik haklarına saldırı bulunmadığı ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, haksız haciz sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, davalıya borcu bulunmadığından hakkında yapılan haciz haksız ve kötü niyetli olduğuna göre manevi tazminat davası koşulları bulunmaktadır. Bu kapsamda davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmetmek yerine davanın reddi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle temyiz eden davacı lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda olduğu gibi 3.kişinin 1.veya 2. haciz ihbarnamesine itiraz etmesi halinde bu itirazın gerçeğe aykırı olduğunu iddia eden alacaklının, icra mahkemesi nezdinde 3. kişiye karşı bir "ceza davası" açarak İİK m. 338'e göre cezalandırılmasını ve/veya yalan beyandan dolayı uğradığı zararın karşılığı olarak tazminata yani takip borçlusuna olan borcunu faiziyle birlikte icra dairesine ödemeye mahkum edilmesini istemesi gerekir. İcra mahkemesi, davanın tazminata ilişkin bölümünü genel hükümlere göre kesin hüküm oluşturacak şekilde karara bağlar. Öte yandan alacaklı dilerse genel mahkemede alacak davası açarak da haklılığını ispatlayabilir. İtirazın iptali davası ise İİK m.67 hükmü ile düzenlenmiş olup, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itirazla duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan bir davadır. Somut olayda davalılar, takip borçlusu olmayıp 3.kişi konumundadırlar. İİK 67.maddesine göre 3. kişi hakkında itirazın iptali davası açılamaz....
Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 18/01/2013 NUMARASI : 2010/1041 (E) ve 2013/63 (K) SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan Sanık hakkında E.. K.. ismi ile Ankara 5. İcra Müdürlüğü'nün 2009/25290 esas sayılı dosyasında 09.11.2009 tarihinde haciz yapıldığı sırada sanığın "soyadının T.., adresinin ... Mahallesi ... Sokak .. Apartmanı No 29/A" olduğunu memura bildirdiği ancak Ankara 8. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4018 esas sayılı dosyasında çıkartılan tebligatın sanığı tanıyan olmadığından bahisle iade geldiği, sanığın 09.11.2009 tarihli tutanak düzenlenirken adresi hususunda icra memuruna yalan beyanda bulunduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2009/25290 esas ve Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2009/4018 esas sayılı dosyalarının getirtilip incelenerek denetime olanak verecek şekilde onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, 8....
Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; maddi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dosyada bulunan yaralanmaya ilişkin raporlar, İstanbul 60'ıncı Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/496 (E) sayılı kararı ve diğer belgelerin, manevi tazminat alacağının varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek; davacının, davalılar ... ve ...'e karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir....
Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; maddi tazminat davası yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, dosyada bulunan yaralanmaya ilişkin raporlar, İstanbul 60'ıncı Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/496 (E) sayılı kararı ve diğer belgelerin, manevi tazminat alacağının varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek; davacının, davalılar T5 ve T3 karşı açtığı manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257/1'inci maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir....
TMK'nun 174.maddesinde; boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Davalıya kusur olarak yüklenilen davalı kadının sürekli yalan söylemesi, eşinden habersiz borç yapması ve bu borçlarını saklaması şeklindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirir eylem olmadığı kanaatine varıldığından davalının manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 3 nolu bendinin kaldırılmasına, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların tespit edilen kusurlu davranışları nazara alınarak kusurlu olan davalının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olması nedeni ile davalının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında Sübitay Tekstil İmalat İnş.Deri ve Saraciye Gıda San. Tic. Ltd....
olmaması göz önüne alınarak, ihtiyati haciz talebinin maddi tazminat davası yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Birbirine paralel iki düzenlemeye göre; karşı taraf dinlenmeden verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı, aleyhine karar verilen tarafın itiraz hakkı bulunmakta olup, itiraz halinde mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi, diğer bir ifadeyle duruşma açarak itirazı değerlendirmesi, gelmemeleri halindeyse evrak üzerinden itirazı değerlendirmesi gerekmektedir. HMK'nın 341/1- b maddesine göre; "b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." aleyhine istinaf yoluna başvurulabilir. Bu haliyle, istinaf yoluna başvurulabilecek olan karar; karşı tarafın yokluğunda ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz üzerine ilk derece mahkemesinin verdiği karardır....
karşı karşıya kalmış olması zorunludur.Sanık ...'...