"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÜRGÜP İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ...’ın cezalandırılmaları ve İİK’nun 89/4.maddesi gereğince tazminata mahkum edilmeleri istemiyle açılan davada, sanıkların beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama ve bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanıklara isnat edilen gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonucunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik temyiz incelemesi sonucunda ise; Müşteki vekili tarafından...
nin ayrı ayrı beraatlerine ve İİK'nun 89. maddesi gereğince talep edilen tazminatın reddine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili ve sanık ... vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Gerçeğe aykırı beyanda bulanmak suçuna ilişkin kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına, sanıklara tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine vekillerinin itiraz ettiği, vekilin beyanından asiller sorumlu tutulamayacağına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, Tazminat istemine yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda ise; Sair temyiz istemlerinin...
ve sanığın borçlu şirketin ortağı olduğunun anlaşılması karşısında asıl borçluya karşı üçüncü kişi sayılamayacağına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA,11.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece bu yönler gözetilerek davalı yararına İİK' nun 72/4 maddesi uyurınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davalı yanın tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarda (1) no' lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no' lu bentte gösterilen nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra kalan bedel ile bozma sonrası tespit edilen fark bedele yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3)Dava konusu 894 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın ifraz edildiği anlaşılmış olup, idarece kamulaştırılan 414,90 m² yüz ölçümlü 894 ada, 12 parsel ile bedeli verilen 1535,78 metrekare yüzölçümlü 894 ada, 11 parsel sayılı taşınmazlardaki davacı paylarının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tapu iptali ve tesciline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Müşteki alacaklı vekili icra mahkemesine başvurusunda; davalı gerçek kişilerin İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına, bankanın İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Reddedilen tazminat miktarı üzerinden kendisini vekille temsil ettiren banka lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yanlış ise de; bu husus banka tarafından temyiz konusu yapılmadığından bozma nedeni sayılmamıştır....
Esas sayılı dosyasında yürütüldüğünü, İİK 235. Maddesi uyarınca iflas tarihinden sonra açılan alacak davalarının kayıt kabul davası niteliğinde olduğunu, alacak miktarı hesaplanırken İİK m 195 ve 196 uyarınca iflas tarihine kadar faiz hesaplanıp işletilmekte olup iflas tarihinden sonra İİK hükümlerinin uygulanacağını, ayrıca davanın açılmasına iflas idaresi olarak taraflarının sebebiyet vermediğinden aleyhlerine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın İİK m 194 gereği ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar bekletilmesini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GÖREVSİZLİK KARARI : .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 14.03.2019 tarih ... E-... K sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize geldiği anlaşıldı. HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava dışı işçi ...'ın .......
Menfi tespit davası sonucu davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde borçluya menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşıldığı takdirde takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilir (İİK madde 72/5). Somut olayda icra takibinde davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından tazminat talebi reddedilmiş ise de bu husus davanın kısmen reddedildiği anlamına gelmeyip kötüniyet tazminatı müddeabihe de dahil olmadığından davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, karar bu yönden bozmayı gerektirmiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
gelince; Dava faturaya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, hüküm altına alınan alacak likit (belirlenebilir) nitelikte olduğundan davacı lehine İİK.’nun 67/2. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacının tazminat talebinin reddi doğru olmadığı gibi, davalının takipten önce yaptığı 19.081.01 YTL’lik ödemenin davacı kayıtlarında da gözükmesine rağmen, ödenen miktar düşülmeden davalı hakkında icra takibi yapılması davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu gösterdiğinden İİK.’nun 67/2. maddesi uyarınca red edilen miktar üzerinden davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi de isabetli görülmemiştir....