WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tebligatın usulsüz yapılarak ihalenin kesinleştirilmesi işlemine karşı İİK 5. maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı aleyhine açılması gerektiği, icra takibinde ödemenin yapılıp borçlu olmadığının belirlenmesinden sonra bu davanın açılması gerektiği ve icra takibindeki borç ödenmeyip borçlu olmadığının tespiti kararı da bulunmadığından yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar vermiştir. Dava, davalıların haksız eylemine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin 2006/14041 esas 2007/701 karar sayılı kararı emsal gösterilerek İİK 5. maddesi uyarınca davanın Adalet Bakanlığı aleyhine açılması gerektiği, ayrıca icra takibinde ödemenin yapılıp davacının borçlu olup olmadığının belirlenmesinden sonra bu davanın açılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Ancak somut olayda alacaklı davalı ...'nın ......

    Çünkü yasanın hükümet gerekçesinde 170. maddenin 4. fıkrasında yapılan değişiklikle 3. fıkrada yapılan değişikliğe paralel olarak ve taraflar arasında eşitliğin sağlanması amacıyla 170.maddede belirtilen hallerde alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin düzenlendiğinin belirtildiği, bu durumda 170/4 c.1 hükmüne alacaklı aleyhine tazminat kelimesi eklendiği halde değişiklik yapılmayan 170/4 c.2 hükmüne tazminat kelimesinin ilave edilmesinin unutulduğunun kabulü gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İİK El Kitabı 2.Baskı sf:805). Kaldı ki İİK’nun 170/b maddesi göndermesi ile İİK 68/son madde gereği de alacaklının alacak davası açması halinde tazminatın tahsilinin dava sonuna kadar erteleneceğinin kabulü gerekir. O halde, mahkemece, şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile takibin devamına karar verilmesi isabetsizdir....

      E sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından İİK 97.maddesine dayalı istihkak iddiasında bulunulduğu bunun üzerine alacaklı vekiline İİK 99. maddesi uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır....

        İcra Müdürlüğünün 2021/413 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkil adresinin Avcılar/İstanbul olduğunu, senet üzerinde Bakırköy Mahkemeleri yetkili kılınmış ise de, HMK 17. maddesi uyarınca taraflar tacir olmadığından yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını, senet üzerindeki imza ve yazıların da müvekkilin eli ürünü olmadığını beyanla, yetki ve imzaya itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....

        Somut olayda, takip konusu senedin arkasındaki metinden açıkça anlaşılacağı üzere, senedin teminat senedi olduğu, taraflara karşılıklı edimler yüklediği, edim yerine getirildiğinde senedin iade edileceğinin kayıt altına alındığı, bu durumda kayıtsız şartsız borç ödeme ikrarı söz konusu olmayıp senedin kambiyo vasfına haiz olmadığı, dolayısıyla İİK. 170/a maddesi kapsamında değerlendirilerek takibin iptalinin gerektiği, nitekim ilk derece mahkemesi kararında bahsi geçen ilkeler gözetilerek İİK. 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verildiği, maddede tazminat öngörülmediğinden yasaya uygun olarak tazminata hükmedilmediği, ancak tarafların her ikisinin de istinaf talebinde bulunmaları üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....

          (İİK m. 97- 99,228) İİK'nun 331 ve sonraki maddelerinde icra iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak ve bu suçlar için ceza vermek icra mahkemesinin görevi içindedir. İcra mahkemesi icra ve iflas suçları hakkında karar verirken ceza mahkemesi gibi hareket eder. İcra mahkemesi İİK 89/4. maddesine göre açılan ceza ve tazminat davasını hem ceza hem hukuk mahkemesi sıfatı ile inceleyip karara bağlar. İİK'nun 89/4. fıkrası hükmü uyarınca davada görevli mahkeme icra mahkemesidir. İcra hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatını haizdir. İİK'nun 89/4. maddesi hükmüne göre hem ceza hem tazminat talep edilmiş ise icra hakiminin davaya icra ceza hakimi sıfatı ile bakması gerekir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 481). Anılan davaya ceza hakimi sıfatı ile bakılması icra ceza mahkemesi olarak bağımsız mahkemenin bulunduğu anlamına gelmez....

          (İİK m. 97- 99,228) İİK'nun 331 ve sonraki maddelerinde icra iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak ve bu suçlar için ceza vermek icra mahkemesinin görevi içindedir. İcra mahkemesi icra ve iflas suçları hakkında karar verirken ceza mahkemesi gibi hareket eder. İcra mahkemesi İİK 89/4. maddesine göre açılan ceza ve tazminat davasını hem ceza hem hukuk mahkemesi sıfatı ile inceleyip karara bağlar. İİK'nun 89/4. fıkrası hükmü uyarınca davada görevli mahkeme icra mahkemesidir. İcra hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatını haizdir. İİK'nun 89/4. maddesi hükmüne göre hem ceza hem tazminat talep edilmiş ise icra hakiminin davaya icra ceza hakimi sıfatı ile bakması gerekir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 481). Anılan davaya ceza hakimi sıfatı ile bakılması icra ceza mahkemesi olarak bağımsız mahkemenin bulunduğu anlamına gelmez....

          (İİK m. 97- 99,228) İİK'nun 331 ve sonraki maddelerinde icra iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak ve bu suçlar için ceza vermek icra mahkemesinin görevi içindedir. İcra mahkemesi icra ve iflas suçları hakkında karar verirken ceza mahkemesi gibi hareket eder. İcra mahkemesi İİK 89/4. maddesine göre açılan ceza ve tazminat davasını hem ceza hem hukuk mahkemesi sıfatı ile inceleyip karara bağlar. İİK'nun 89/4. fıkrası hükmü uyarınca davada görevli mahkeme icra mahkemesidir. İcra hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatını haizdir. İİK'nun 89/4. maddesi hükmüne göre hem ceza hem tazminat talep edilmiş ise icra hakiminin davaya icra ceza hakimi sıfatı ile bakması gerekir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 481). Anılan davaya ceza hakimi sıfatı ile bakılması icra ceza mahkemesi olarak bağımsız mahkemenin bulunduğu anlamına gelmez....

          (İİK m. 97- 99,228) İİK'nun 331 ve sonraki maddelerinde icra iflas suçlarından büyük bir kısmına bakmak ve bu suçlar için ceza vermek icra mahkemesinin görevi içindedir. İcra mahkemesi icra ve iflas suçları hakkında karar verirken ceza mahkemesi gibi hareket eder. İcra mahkemesi İİK 89/4. maddesine göre açılan ceza ve tazminat davasını hem ceza hem hukuk mahkemesi sıfatı ile inceleyip karara bağlar. İİK'nun 89/4. fıkrası hükmü uyarınca davada görevli mahkeme icra mahkemesidir. İcra hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatını haizdir. İİK'nun 89/4. maddesi hükmüne göre hem ceza hem tazminat talep edilmiş ise icra hakiminin davaya icra ceza hakimi sıfatı ile bakması gerekir (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 481). Anılan davaya ceza hakimi sıfatı ile bakılması icra ceza mahkemesi olarak bağımsız mahkemenin bulunduğu anlamına gelmez....

          tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Temyiz istemi, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2021 tarihli ek kararına ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar, davalı vekiline 10.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş; temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 06.09.2021 tarihinde verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu