WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2012 gününde verilen dilekçe ile icra memurunun sorumluluğu nedeniyle uğranılan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 26/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı ...'ın vefat ettiği vekili tarafından bildirilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 513/1 . maddesi uyarınca ölüm ile vekalet ilişkisi sona ereceğinden gerekçeli kararın vekile tebliği doğru olmamıştır. Mahkemece davacının mirasçıları tespit edilip kararın mirasçılara tebliği gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 28/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Hukuk Mahkemesince iptal edildiğini ve bu tarihlerde müvekkilinin 11. İcra Müdürlüğünde görevli olmadığını, gayrimenkulün kıymet takdir işlemlerinin Küçükçekmece İcra Müdürlüğüne yazılan talimat üzerine 1997/830 sayılı dosyasından yapıldığı ve usulsüz tebligat nedeniyle İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, PTT memurunun yaptığı tebligatı iptal yetkisi olmayan icra müdür yardımcısının davaya konu olan olayda sorumlulğunun bulunmadığını, sorumlulğunun takip talebini kabul eden ve borçluya icra emri gönderenin daire müdürü Besin Ungan olduğunu ve sorumluluğun bu şahıs üzerinde toplandığını, takip kesinleştikten sonra alacaklı vekilinin taleplerinin reddedilmesinin icra memurunun görev sınırları içinde olmadığını ve müvekkilinin işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, zarar ile herhangi bir nedensellik bağının da bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Dairesi 2018/6304 E sayılı takip dosyası ile icraya konulduğunu, yapılan tetkiklerde borçlu üzerine kayıtlı taşınır, taşınmaz bir değere rastlanmadığını, dosyada Mahkemenin tedbir kararının olmasına, İcra Müdürlüğünce Mahkemeye hitaben tedbir kararı doğrultusunda dosyanın durdurulduğunun belirtilmesine karşın her ay düzenli olarak alacaklıya davacı maaşından kesilerek İcra dosyasına giren paranın ödendiği ve yapılan bu işlemlerde icra memurunun açık kusurlu olduğunun ortada olduğunu, icra memurunun gerekli özen ve dikkati göstermeden yaptığı kusurlu işlemleri yüzünden davacının uğradığı zarar miktarı olan 11.366,75 TL’nin tazminen tahsilini sağlamak amacıyla dava açılması zorunluluğu hasıl olduğunu, davacının maaşından kesinti yapılarak İcra dosyasına giren para miktarları ve tarihleri bilgi amaçlı olarak aşağıya çıkartıldığını, 04.04.2016- -- 977,64 TL 31.10.2016- --- 437,5 TL 05.12.2016- --- 468,75 TL 30.12.2016- -- 437,5 TL 31.01.2017- -- 475 TL...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet yoluna gitmeden İİK 5. maddesine göre tazminat davası açamayacağını, icra müdürlüğünün tüm işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu olayda İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarının bulunup bulunmadığı, İİK’nun 5. maddesi gereğince davalı idareden tazminat talep edebilme şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca icra memurun kusurlu eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/12/2004 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret eyleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının başkalarının da duyacağı şekilde kendisine hakaret ettiğini, eyleminin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/775 KARAR NO : 2022/169 DAVA : Şirketin İhyası(TTK'nun 547.Maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/11/2021 Birleşen İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin .../... Esas Sayılı Dosyasında DAVA : Şirketin İhyası (TTK'nun 547.Maddesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/12/2021 KARAR TARİHİ : 23/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası (TTK'nun 547.Maddesinden Kaynaklanan) talepli asıl dava dosyası ile birleşen dava dosyasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, asıl ve birleşen dava dosyalarındaki dava dilekçelerinde; müvekkili şirketin, davalı tasfiye memurunun yetkilisi olduğu ... ... Şirketinden, İzmir 12. İcra Müdürlüğü .../......

        ye vurduğu yönündeki anlatımları ve polis memurunun mağdur sanık ...'yü yaralama eyleminden ceza almış olması karşısında; sanıkların görevi yaptırmamak için direnme eylemlerinde TCK'nın 29 ve sanık ...'nün hakaret eyleminde TCK'nın 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2- Sanıkların birlikte birden fazla görevliye direnmesi karşısında, TCK'nın 265/3 ve 43/2 maddelerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine 01.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/205 ESAS - 2021/469 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde, müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, her ne kadar müvekkili ile aynı konutta yaşadığı belirtilen eşi Kadriye Barış'a tebligat yapılmış ise de, tebligat yapıldığı belirtilen Kadriye Barış'ın müvekkilinin eşi olmayıp, aynı binada 40 numarada ikamet eden komşusu olduğunu, müvekkilinin takipten 16.04.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, müvekkilinin takibe konu tazminat nedeniyle...

          üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalı ------ yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı, yine davalı tasfiye memurunun, tasfiye sırasında belirsiz alacak ve rücuen tazminat davası varken bu konuda bilgi sahibi olduğunun kanıtlanamadığı, bu nedenle tasfiyeyi sonlandırmasında ve bu davanın açılmasına sebebiyet verilmesi noktasında kusurlu olduğu kanıtlanamadığından yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi kazaya neden olan her iki aracın da trafik sigortacısı aynı zamanda ... plakalı aracın kasko sigortacısıdır. Dava dilekçesinde rücu isteminin trafik sigortasına bağlı rücu istemimi yoksa kasko sigorta poliçesine bağlı rücu istemi olup olmadığı tam anlaşılamamaktadır. Buna karşılık mahkemece dilekçenin bu yönden açıklanması istenmiş, davacı kasko sigorta poliçesine dayalı ödemelerin haksız eylem sorumlularından rücu edilmesini talep etmiştir. O halde uyuşmazlık kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Rücu davası, sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Bu nedenle sigortacı tarafından açılan rücü davası aslında bir tazminat davasıdır....

              UYAP Entegrasyonu