Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kooperatifin feshine ilişkin veriler kararla atanan tasfiye memurunun azli ile yeni bir tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kooperatifin feshine ilişkin veriler kararla atanan tasfiye memurunun azli ile yeni bir tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili dava dilekçesinde, tasfiye memurunun görevi konusunda uyarılması aksi halde TTK'nun 274/1. maddesi uyarınca tasfiye memurunun görevden alınmasını talep etmektedir. Tarafların uyuşmazlık noktalarının ana başlıklarıyla; tasfiye memurunun görevlerini yerine getirip getirmediği ve tasfiye memurunun uyarılması veya görevden azlini gerektiren haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır. Davalı tasfiye memuru ...'ın mahkememizin ... Esas, ***Karar sayılı dosyasına verdiği *** tarihli raporunda özetle; *** tarihli 001 nolu raporun sunulduğunu, bu raporda kesin olmayan ancak sınırlı gayrimenkul ve diğer değerlemelerin tespiti uzman kişiler tarafından yapıldığını, markaların değerlemesinde kayıtlarda eksik başvuru neticesi *** A.Ş.'nden *** A.Ş.'...

        Hukuk Dairesi’nin 2017/710 Esas-2017/1359 Karar sayılı emsal kararlarında da görüleceği üzere fesih ve tasfiye kararını veren mahkemeler ile tasfiye memurunun azline karar veren mahkemeler aynı ticaret mahkemeleri değildir. Bu kararlar, tasfiye memurunun azli davasının mutlaka (zorunlu) ve özel olarak mahkememizde görülmesi gerekmediğini ortaya koyan nitelikte kararlardır. Aksi düşünce; tasfiye işlemleri ile ilgili ya da tasfiye memurunun taraf olduğu tüm ticari davaların mahkememizde görülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu nitelikteki davalar, mahkememizce karara bağlanan fesih ve tasfiye davasının devamı olarak nitelendirilemez. Mahkememiz kararla birlikte davadan el çekmiştir. Mahkememizin tasfiye memurunu denetleme, gözetleme ve talimat verme gibi bir görevi ve yetkisi söz konusu değildir. Böyle bir yetkinin varlığı, tasfiye memurunun hukuki sorumluluğuna gidilemeyeceği sonucuna vardırır ki bu durum tasfiye kurumunun ruhuna aykırılık oluşturur....

          Hukuk Dairesi’nin 2017/710 Esas-2017/1359 Karar sayılı emsal kararlarında da görüleceği üzere fesih ve tasfiye kararını veren mahkemeler ile tasfiye memurunun azline karar veren mahkemeler aynı ticaret mahkemeleri değildir. Bu kararlar, tasfiye memurunun azli davasının mutlaka (zorunlu) ve özel olarak mahkememizde görülmesi gerekmediğini ortaya koyan nitelikte kararlardır. Aksi düşünce; tasfiye işlemleri ile ilgili ya da tasfiye memurunun taraf olduğu tüm ticari davaların mahkememizde görülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu nitelikteki davalar, mahkememizce karara bağlanan fesih ve tasfiye davasının devamı olarak nitelendirilemez. Mahkememiz kararla birlikte davadan el çekmiştir. Mahkememizin tasfiye memurunu denetleme, gözetleme ve talimat verme gibi bir görevi ve yetkisi söz konusu değildir. Böyle bir yetkinin varlığı, tasfiye memurunun hukuki sorumluluğuna gidilemeyeceği sonucuna vardırır ki bu durum tasfiye kurumunun ruhuna aykırılık oluşturur....

            vefatı ile şirkete ortak olan müvekkiline verilmediğini, gerekçeli kararda ile de Tasfiye Memurunun bilgi vermek zorunda olmadığı onaylandığından bundan sonra da müvekkiline tasfiye Memurunun azli olmadıkça hiçbir bilgi verilmeyeceğinin açık olduğunu, Tasfiye memurunun TTK madde 542....

              Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara, dosya münderecatına uygun olup, davalı tasfiye memuru tarafından tasfiye sürecinin usulüne uygun yürütülmediği, yapılması gereken işlemlerin eksiklikler ile yapıldığı ve yapılmaya devam edildiği, tasfiye memurunun yaptığı işlemlerin hatalı olduğu ve ihmali davranışlarda bulunduğu, tasfiye memurunun usule ve yasalara aykırı davranışları nedeniyle taraflar arasında güvenin kalmadığının 16.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile sabit olduğundan yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/04/2021 tarih, 2020/224 Esas - 2021/296 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; şirket tasfiye memurunun azli ve yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir....

                kaldırılmasına, tasfiye halinde Emba Makina Elektrik İnşaat Turizm Nakliyat Ticaret Limited Şirketine ait atölye, ekip ekipman ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına, davalarının kabulü ile, davalı tasfiye memurunun azline, azledilen tasfiye memurunun yerine yeni tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Dolayısıyla anılan ihya kararında, tasfiye memuru atanması nedeniyle şirketin tasfiye haline girdiğinin kabul edilmesi mümkün olmayıp, mahkemece tasfiye memuru atanmasının nedeni, şirket hakkında devam eden davalarda, taraf teşkilinin sağlanması, yargılama faaliyetinin yürütülmesi ve bu faaliyetin devamı niteliğinde infaz işlemleri neticesinde ortaya çıkan durumun tasfiyesinin sağlanması olduğu kabul edilmelidir. Diğer taraftan tasfiye memurunun azli için, haklı neden, bu görevin yerine getirilmesi sırasında yapılan hukuka aykırı ve zararlandırıcı iş ve eylemlere dayalı olarak ileri sürülebilecek nedenler olup, somut olayda, davalıların tasfiye memurluğu görevinden önce yönetim kurulu üyeliği görevlerinin ifası sırasındaki eylem ve işlemlerinin hukuka aykırılığı tasfiye memurunun azli davasına haklı neden olarak gösterilemez....

                Dolayısıyla anılan ihya kararında, tasfiye memuru atanması nedeniyle şirketin tasfiye haline girdiğinin kabul edilmesi mümkün olmayıp, mahkemece tasfiye memuru atanmasının nedeni, şirket hakkında devam eden davalarda, taraf teşkilinin sağlanması, yargılama faaliyetinin yürütülmesi ve bu faaliyetin devamı niteliğinde infaz işlemleri neticesinde ortaya çıkan durumun tasfiyesinin sağlanması olduğu kabul edilmelidir. Diğer taraftan tasfiye memurunun azli için, haklı neden, bu görevin yerine getirilmesi sırasında yapılan hukuka aykırı ve zararlandırıcı iş ve eylemlere dayalı olarak ileri sürülebilecek nedenler olup, somut olayda, davalıların tasfiye memurluğu görevinden önce yönetim kurulu üyeliği görevlerinin ifası sırasındaki eylem ve işlemlerinin hukuka aykırılığı tasfiye memurunun azli davasına haklı neden olarak gösterilemez....

                  UYAP Entegrasyonu