Tasfiye memurları birden fazla ise, aksi genel kurul kararında veya esas sözleşmede öngörülmemişse, şirketin bağlanabilmesi için imzaya yetkili iki tasfiye memurunun şirket unvanı altında imza atması gereklidir. Tasfiye hâlindeki şirketi tasfiye ile ilgili konularda mahkemelerde ve dış ilişkide tasfiye memurları temsil eder. Tasfiye memurunun görevini yerine getirdiği sırada işlediği haksız fiilden şirkette sorumludur" hükmü yer almaktadır. O halde; öncelikle davalı şirketin tasfiye sürecini tamamlayarak terkin olup olmadığı, terkin olmadı ise anılan şirketin tasfiye süreci için temsile yetkili tasfiye memurunun ......
Tasfiye memurları bakımından haklı sebep TTK 442/11 ile azil nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerçekten de yukarıdaki tanım dikkate alındığında tasfiye memurlarının azli bakımından haklı sebep, bir tasfiye memurunun güvenilirliğinde ve ehliyetindeki itimatı sarsan bütün olaylardır. Mevcut bir neden dolayısıyla tasfiye memurunun tasfiyeyi doğru bir şekilde idare edemeyeceği sonucuna varılıyorsa, haklı sebebin mevcudiyeti kabul edilmelidir. Ayrıca tasfiye işlemlerinde tarafsızlık ile bağdaşmayacak, özellikle çoğunluğun veya bazı pay sahibi gruplarının çıkarlarını koruyan davranışlar da, haklı neden olarak kabul edilebilir Yani diğer bir anlatımla, ileri sürülen nedenler dikkate alındığında, artık tasfiye memurundan görevini doğru bir şekilde icra etmesi beklenemiyorsa, azil için haklı bir neden mevcut demektir. Haklı nedenin mutlaka azledilecek tasfiye memurunun şahsında ortaya çıkması gerekir. Ancak haklı nedenlerin ortaya çıkmasında tasfiye memurunun kusuru şart değildir....
ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, bu süreçte davacının elinde bulunan belgeleri tasfiye memuruna teslim etmediğini ve tasfiye memuruna haber vermeden müdürlük vasfını kötüye kullanıp şirket muhasebecisini değiştirerek evrakları kendi kontrolüne aldığını, bu yüzden tasfiye memurunun ... 9. Noterliğinin 29/05/2015 tarihli ihtarnamesiyle şirket belgelerini müvekkili ve davacıdan istediğini, davacının kötü niyetli olarak tasfiye aşamasını sürüncemede bırakmak ve tasfiye memurunun azlini sağlamak için bu davayı açtığını belirterek tasfiye işlemlerinin devamı ve menfaat ihlali yaşanmaması için, davalının tasfiye memurluğunun devamına, mahkemenin aksi görüşte olması halinde ise şirket ortakları dışında üçüncü bir kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına, davacı elinde bulunan belgelerin tasfiye memuruna teslimi yönünde davacıya kesin süre verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün .../...sayılı icra dosyasına yönelik olarak açılması nedeniyle ihyanın yalnız görülen icra dosyası ile sınırlı tutulmasına, davaya konu ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru ...'nin ek tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memurunun tasfiyeyi usul ve yasaya aykırı olarak tamamlamış olması ve tasfiye edilen şirketin yetkilisi olması nedeniyle tasfiye memuruna ek tasfiye için ücret verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davalı ...'...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1026 Esas sayılı dosyasından dava ve bu uyuşmazlıkla sınırlı olmak üzere ek tasfiye için Ticaret Sicil kaydına tesciline, Bu işlemin yerine getirilebilmesi için ek tasfiye işlemlerini yapacak olan tasfiye memuru olarak ... atanmasına, Kararın bir örneğinin ...ne gönderilmesine, ...ne kaydına ve ticaret sicil gazetesinde ilanına, Tasfiye işlemi tamamlandıktan sonra TTK m. 545’e göre şirketin sicilden silinmesine, bu konuda ...ne tasfiye memurunun başvuru yapmasına...." şeklinde hüküm kurulmuştur....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/232 Esas-2022/135 Karar sayılı kararı ile tasfiye memuru olarak atandığı, dosyanın istinaf incelemesinde olduğunun anlaşıldığı, tasfiye memurunun görevine geçici veya kesin olarak son verme yetkisinin atayan mahkemede olduğu, bu nedenle mahkemece başka bir mahkemenin atadığı tasfiye memurunun görevinin durdurulması konusunda değerlendirme yapılarak karar verilemeyeceği, bu halin yetki aşımı mahiyetinde olduğu, yine tasfiye memurunun hangi şartlar ve teminatlar ile atanacağının atayan mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varılmakla, tasfiye memurunun görevinin tedbiren durdurulması, kendisinden teminat alınması yönündeki ve davacı vekilinin 17.10.2022 tarihli dilekçesindeki yerinde olmayan tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Tasfiye memurunun şirket yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açabileceğine ilişkin 6102 sayılı Kanunda açık bir düzenleme yoksa da tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan şirketin aktif ve pasifine ilişkin işlemlerin tasfiye memurlarınca yapılabileceği şirketin tüm alacaklarının tahsilinin tasfiye memurunun görevleri arasında olması, aksi halin tasfiye memurunun sorumluluğunu doğurabileceği nazara alındığında davanın da davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin olması ve zararın da tasfiye halindeki şirkete ilişkin olduğu ve davacının da tasfiye halindeki anonim şirket olduğu gözetilerek tasfiye halindeki davacı şirketi temsilen tasfiye memurunun sorumluluk davası açabilmesi mümkündür....
Karar sayılı dosyasında tasfiye memuru atanarak ihyasına karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, ancak Mahkemece atanan tasfiye memurunun vefat ettiği, bu nedenle davacı tarafça şirketin yeniden ihyasına karar verilerek vefat eden tasfiye memuru yerine yeni tasfiye memuru atanmasına ilişkin eldeki davayı açmış ise de; şirketin terkinden önceki hali ile devamı söz konusu olduğundan atanan tasfiye memurunun vefat etmesi durumunda ihyasına karar veren Mahkemeden tasfiye memurunun değiştirilmesini veya yeniden atanmasını aynı dosya üzerinden talep edebileceği ve Mahkemece bu hususta ek karar ile karar verilebileceği Mahkemenin yerleşik uygulamasıdır. Bu nedenle davacının yeniden ihya ve tasfiye memuru atanmasına ilişkin dava açmasında hukuki menfaat oluşmadığı Mahkememizce benimsenmiş olmakla; 6100 sayılı HMK'nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup mahkememizce yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir....
Bu açıklamalardan sonra tekrar somut olaya dönüldüğünde; esas hakkında kararın verildiği ... tarihli duruşmanın saat 14:10' da başlaması gerekirken saatinden önce 13:41'de başlaması, tasfiye memurunun da karar verilen duruşmaya katılmadığı dikkate alındığında duruşmanın saatinden önce başlaması tasfiye memurunun hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup, tasfiye memurunun hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanarak hüküm kurulması yerinde değildir. Tasfiye memurunun ücreti ve ek tasfiye masrafları ile ilgili istinaf sebebi incelendiğinde ise; ilk derece mahkemesince dairemizin kaldırma kararından önce tasfiye memuruna şirketi temsil edeceği süre boyunca aylık 1.000,00 TL ücret takdirine ve ücretin ......
nin 2017/850 Esas sayılı geri çevirmeye ilişkin ilamı uyarınca davalı şirketin tasfiye memurunun vefatı sebebiyle yeni bir tasfiye memuru atanmasının sağlanması ve tebligatın yeni tasfiye memuruna çıkartılması gerektiği hüküm altına alındığını, alınan geri çevirme kararı uyarınca Bakırköy 22.İş Mahkemesi tarafından müvekkil kuruma tasfiye memurunun tayin edilmesi amacıyla Asliye Ticaret Mahkemelerine başvurulması gerektiğini, bu nedenlerle tasfiye memurunun ihya kararı sonrası vefat etmiş olması, şirketin ihyasının gerçekleşmiş olmasına rağmen işlemleri yürütecek bir tasfiye memurunun bulunmaması nedeniyle, ihyası gerçekleşmiş olan ... Ticaret Limited Şirketi için tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar, davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, somut olayda davacı tarafından ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine kurum zararının rücuen tahsili amacıyla Bakırköy 6....