Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi için borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 30. maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarrufların tarihleri ne olursa olsun geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır....

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'nin amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazın 700-9000 hissesini 25/7/2008 tarihinde kardeşi davalı ...'ye sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalılar savunma yapmamıştır....

      dan devralan davalı 3.kişi ... borçlunun kardeşi olup, 6183 sayılı yasanın 30. maddesi kapsamında borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarında dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı ..., dava dilekçesinde vergi mükellefi olan ... İnş. Tic. Ltd. Şti.'nin vadesi geçmiş toplam 154.478,83 TL vergi borcunun bulunduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf (satış) tarihi 08.01.2008’dir....

        Dava, 6183 SK'nun 24. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 SK'nun 26.maddesinde tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmaz 7.5.2007 tarihinde davalı ... ... tarafından 5.kişi konumunda bulunan davalı ...'a satılmış, eldeki dava ise 17.7.2012 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, mahkemece hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçeyle reddine karar verilmiş ise de bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          ın alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 m. 30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Tasarrufun iptali davasında dava konusu olan malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması ve malı elinde bulunduran kimsenin kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması veya bu kişiye dava yöneltilmemesi halinde üçüncü kişi hakkında malın elinden çıktığı tarihteki değerine hükmedilir. Bir başka anlatımla İİK'nın 283. maddesinde sözü edilen tazminat, borçludan 3. şahsa geçirilen, ancak 3. şahsın da elinden çıkarmış olduğu mallar yerine 3. şahsın davacının alacağından fazla olmamak üzere nakden ödemesi gereken tazminattır....

            Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davalı ... tarafından diğer davalı ...'ya yapılan satışta bağış kastının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesine göre “üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar” bağışlama hükmünde olup davalıların iyi niyetli olmaları önem arz etmemektedir. Somut olayda davalı borçlu Kamuran, davalı ...'in annesi olup, bu durum dosya kapsamı ve nüfus kaydından da anlaşılmaktadır....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek değeri arasında fahiş fark olduğu ve davalıların baba-oğul olması nedeniyle tasarrufun 6183 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince bağışlama hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı ...'nın Ankara, ... ilçesi, ... Köyü, 825 parseldeki 6900/557500 payının babası ...'a devrine ilişkin tasarrufun davacı yönünden iptaline, davacıya alacağın tahsili yönünden cebr-i icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yasanın 28/1.maddesinde borçlunun üçüncü dereceye kadar kan hısımlarıyla eşler veya ikinci dereceye kadar sıhrı hısımlarıyla yaptığı ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olup, iptale tabi olduğu belirtilmiştir....

                in müvekkili idareye olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek tasarrufun iptali istemiyle İş Mahkemesine açılan dava görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 02.12.2008 tarih ve 2007/17830-2008/15778 sayılı kararı ile görevsizlik kararı onanmış olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı S.....

                  Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 28/1,2 ve 30.maddeler gereğince iptale tabi bulunmasına, takip konusu borcun 2009 yılı 1 aydan 2010 yılı 12 aya kadar olan döneme ilişkin olup 2009 yılı 5 aya kadar olan borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olmasına göre davalılar ... vekili ile ...'...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu