Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın halasının eşi olduğu ve 6183 sayılı Yasa'nın 28. maddesinde belirtilen akrabalık bağı bulunduğundan tasarrufun bağış niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasanın 25.maddesinde tasarrufun iptali davasının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı belirtilmiştir. Ayrıca, borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı üçüncü bir kişiye devrederse, alacaklı kötü niyetli dördüncü kişi veya mirascıları hakkında da iptal davası açılabilir. Somut olayda, dava konusu olan ve iptaline karar verilen tasarruf davalı borçlu .... Petrol Ürünleri Ltd. Şti. tarafından değil, anılan şirketin müdürü ve hakkında takip yapılan ... .... tarafından gerçekleştirilmiştir....

    ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek durumda olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı... 24,30 maddeleri gereğince iptale tabi ... olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının alacağını almaya yönelik dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, İmar bankası alacaklarının müvekkili kuruma devredildiğini, davalı borçlu İhsan'ın hakkında 6183 sayılı yasa gereğince takip yapıldığını, borçlunun alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı dava konusu taşınmazını 03.10.2003 tarihinde davalı ...'e onun da 20.04.2005 tarihinde davalı ...'...

        Dava, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Anılan yasada öngörülen nedenlere dayalı olarak iptal davasının açılabilmesi için öncelikle kesinleşmiş ve muaccel hale gelmiş bir kamu alacağının bulunması gerekir. Bir başka anlatımla ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olması ve bu ödeme emrinin kesinleşmiş olması gerekir. Somut olayda ödemeye çağrı mektubu ve ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından İdare Mahkemesine bu belgelerin iptali istemiyle davaların açılmış olduğu ve davaların kabulüne ilişkin İstanbul 6. İdare Mahkemesince 2006/2548-2008/306 sayılı ve İstanbul 8....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı idare vekili dava dışı vergi borçlusu şirket aleyhinde 6183 SK.'na göre yürütülen icra takibinde şirketin malvarlığı bulunamaması üzerine şirket ortağı ...'nın malvarlığına başvurulduğunu, bu kişinin de alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmazını boşandığı eşi olan diğer davalıya satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi vekili ile davalı borçlu şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıklarını dava konusu taşınmazın boşanma anlaşması gereğince davalı eşe devir edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            Dava, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Kanununun 24. vd. maddelerine dayanılarak açılan iptal davalarının dinlenilme şartlarından birisi de amme alacağının kesinlemiş olmasıdır. Somut olayda davalı ...'ün 08.02.2007 tarihinde 43.166 TL vergi borcu bulunduğu, 28.4.2004 tarihinde toplam 11.505 TL vergi borcu için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu, 24.11.2005 tarihinde toplam 33.892 TL vergi borcu için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunudğu Vergi Dairesinin 08.02.3007 tarihli yazısı ile bildirilmiş ise de tasarruf tarihine kadar ne kadar kamu alacağının kesinleştiği anlaşılamamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalılara satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur....

                Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasa’da, tasarrufun iptali davalarında uygulanan ticari işletmenin devrine ilişkin İİK’nın 280/son fıkrasındaki gibi bir düzenleme olmamasına rağmen bu maddenin 6183 sayılı Yasa için de kıyasen 2010/3890 2010/4921 uygulanmasının mümkün bulunmasına, davalı borçlu tarafından davalı ...’e yapılan tasarrufun, İİK m. 280/son fıkra kapsamında değerlendirilmesi gerekmesine, 6183 sayılı Yasa’nın 31. maddesine göre 3. kişinin tasarrufa konu malı elinden çıkarması ve sonraki kişilerin kötüniyetlerinin kanıtlanamaması durumunda davanın bedele dönüşmesinin yasal bir zorunluluk olmasına, somut olayda da 3. kişiden işletmeyi devir alanların, borçlunun kamu alacağını engellemeye yönelik olarak hareket ettiğini bilen ya da bilmesi gereken kişilerden olduklarının anlaşılamamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekili ile davalı ... vekilinin...

                  Ancak borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla mirası reddetme işlemi tasarrufun iptali davasına konu olabilmektedir.Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır.Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan taraf delillerinin toplanması dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 24,27,28,29 ve 30. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617 maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi, davalı borçlu ... ile diğer mirasçılar ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın yazılı gerekçeyle reddi isabetli görülmemiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup Başkanlar Kurulunun 29.01.2007 tarih 1 sayılı kararının 1/4. bendi gereğince inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.06.2009...

                      UYAP Entegrasyonu