Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince taşınmazların dava tarihindeki değerleriyle sınırlı olarak iptal kararı verildiğini, tasarrufun iptali davalarında davanın kabul edilmesi halinde asıl alacak ve ferilerini geçmemek üzere tasarrufun iptaline karar verileceğini, dava değeri ile sınırlama yapılmasının isabetli olmadığı, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, 6183 sayılı yasaya göre açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 6183 sayılı yasaya dayalı tasarrufun iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....

Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Borçlu davalı ... tarafından taşınmazın diğer davalı ...’e satış tarihi 01.02.2000 olup dava ise 27.05.2005 tarihinde açılmıştır. 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece "davanın süre yönünden reddine" karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere farklı gerekçe ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 7.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. .....

    Mahkemece somut olayda 6183 sayılı yasanın 27 ve 35. maddesi koşulları ile İİK’nın 277 vd. maddeleri koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava SSK Prim alacağının tahsilini imkansız bırakmak için yapılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 506 sayılı SSK.nun 80/7 maddesi uyarınca SSK.prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre borçlular hakkında yapılan takipler nedeniyle SSK. tarafından açılan tasarrufun iptali davalarına alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesi bakmakla görevli ve yetkilidir. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup davanın her aşamasında re'sen gözetilmelidir....

      Dava, SGK prim alacaklarının tahsiline yönelik olarak yapılmış takipler sonucu açılan 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 5754 S.K.'nun 52. maddesi ile değişik 88/19 maddesi uyarınca SGK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre borçlu hakkında yapılan takipler nedeniyle SGK. tarafından açılan tasarrufun iptali davalarına, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece, bu davalara bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu nazara alınarak re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Dava, SGK prim alacaklarının tahsiline yönelik olarak yapılmış takipler sonucu açılan 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 5754 S.K.'nun 52. maddesi ile değişik 88/19 maddesi uyarınca SGK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre borçlu hakkında yapılan takipler nedeniyle SGK. tarafından açılan tasarrufun iptali davalarına, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece, bu davalara bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu nazara alınarak re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalı şirketler arasındaki organik bağ nedeniyle davanın 6183 sayılı AATUHK'nun 30. maddesi gereğince kabulüne, Ankara, Yenimahalle, Ergazi Mah. ... Ada, 2 parselde bulunan taşınmazın muvazaalı olarak satılmış olduğu anlaşıldığından bu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlerle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 23.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bir kısım davalı vekili, ...Yapı kooperatifi üyesi olduklarını, borçlu ile bir tasarrufun söz konusu olmadığını ve Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/576 Esas sayılı kesinleşen kararı gereğince taşınmazlara malik olunduğundan davanın reddini istemişleridir. Mahkemece, dava konusu 660 ada 235 parsel nolu taşınmazla iligili olarak borçlu tarafından bir hisse devri ve satış işlemi yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Kazim aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 s.K’nın 24 vd maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2019 tarih, 2017/1084 Esas ve 2019/10593 Karar sayılı bozma ilamında; "somut olayda, 6183 sayılı yasa 35. maddesi hükmüne göre limited şirket ortağı olan ...'ın tasarruf ve devir tarihine kadar doğan ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacaklarından “hissesi oranında” sorumluluğu bulunduğu, buna göre işin esasına girilmesi gerektiği halde, mahkemece hiçbir sorumluluğu bulunmadığı yönünde verilen kararın isabetli olmadığı" belirtilmiştir....

                  Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanın tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tesbit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu