WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın ve kur farkı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı davalıdan cari hesap alacağı bulunduğunu ispatlayamamış olup mahkemenin davacının bakiye cari hesap alacağına ilişkin isteminin reddine dair kararı yerindedir. Davacının kur farkından kaynaklanan alacakla ilgili istemine gelince, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gereği yerine getirilmemiş, bozma ilamında belirtilen hususlarda gerekli araştırma yapılmamıştır. Dairemizin 19.12.2017 tarihli bozma ilamında davacının kur farkı alacağını talep edebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede açık hüküm olması gerektiği belirtilmiş olup taraflar arasında bu konuda açık bir sözleşme olmadığı anlaşılmaktadır....

    Ayrıca taraflar arasında kur farkının ödeneceğine dair bir sözleşme olmadığı dosya kapsamından anlaşılmış, buna göre sözleşmeye dayalı olarak kur farkı ödenemeyeceği kabul edilmiştir....

      Mahkemece taraflar arasında sipariş mektuplarına göre akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu, Türk lirası olarak yapılan ödeme sonrası kur farkının doğması halinde kur farkı ödenmesinin kararlaştırıldığı ve bu yönde de uygulama bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Akdi ilişkinin dayanağı olan sipariş formlarında alım satım akdinin yabancı para cinsinden olduğunun belirtilmiş olmasına ve ödemelerin Türk lirası olarak yapılacağının, arada kur farkı doğması halinde bu miktarın da ayrıca ödeneceğinin kararlaştırılmış bulunmasına, taraflar arasında kur farkı ödemesinin de teamül teskil ettiğinin belirlenmesine göre, davacının kur farkı talep etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle onanması gerekirken Dairemizin 14.03.2012 tarih 11002-4130 sayılı kararı ile bozulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

        Mahkemece, inkar edilmeyen sözleşme ile davacıya kur farkı isteme hakkı verildiği, kur farkı alacağının mevcut olduğunun benimsenen bilirkişi raporundan anlaşıldığı, alacağın sözleşmeden doğması nedeniyle kur farkı talebinin faturaya bağlanmasının zorunlu olmadığı veya kur farkı faturasının düzenlenmemesinin alacağın doğumunu engeller nitelikte bulunmadığı, alacağın ödemelerin tamamlanmasından sonra istenebileceği, sözleşmede geciken ödemelere aylık % 1.5 gecikme faizi ödeneceğinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 619.745.23.-Japon Yeni asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 1.5 oranında faiz yürütülerek iptaline, takibin devamına, alacak likit bulunduğundan % 40 tazminat tutarı olan 3.208.80.-YTL.nin davalıdan tahsiline, şartları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/06/2003-31/12/2004 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dava konusu dönem içinde, davacının satmış olduğu ürün bedelinden Nisan 1995, 1996, 2000, 2001, 2003 ve 2004 yıllarında kesinti yapıldığı, 12/07/2008 tarihinden beri ziraat odası üyeliği bulunduğu, 01/06/1995 – 31/12/2001 tarih aralığında ve 01/07/2008 tarihinde başlayıp devam eden tarım Bağ-Kur sigortalılığı olduğu anlaşılmıştır. Prim kesintilerine göre; davacının tescilli olduğu sürenin sonu ile mahkemece kabul edilen sürenin başı olan 01/01/2002 – 31/05/2003 tarih aralığında; davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu sürenin tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmeyerek sigortalılığının 1.6.2003 tarihinden başlatılması hatalıdır....

            Davalı vekili; müvekkili ile alacaklı firma arasında değişik tarihlerde teklif ve sipariş formlarına göre paslanmaz ...siparişi verildiğini, malların teslimiyle birlikte o günkü kur üzerinden hesaplanan tutarlarda “TL” para birimiyle keşide edilen çeklerin alacaklı firmaya teslim edildiğini, alacaklı firmanında bunları kabul ederek “TL” üzerinden faturalar tanzim ederek müvekkiline verdiğini, hiçbir sipariş ve teklif formunda tahsil tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılacağı ve kur farkı talep edileceğinin belirtilmediğini, alacaklı tarafından çekler tahsil edildikten sonra müvekkili firmaya kur farkı adı altında düzenlenen 12 adet faturanın gönderildiğini, müvekkili şirketin davacı yanca düzenlenen kur farkı faturalarını itiraz ederek iade ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 14.05.2010 tarihli sözleşmeden 658 USD, 21.10.2010 tarihli sözleşmeden9.047 USD kur farkı alacağı oluştuğunu, toplam 9.075 USD kur farkı alacağının tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmelerde satışın USD üzerinden belirlendiğini, ancak ödemelerin Türk Lirası üzerinden yapıldığını, bu nedenle davacının kur farkı bedeli talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                Bağ-Kur numarasına yapılan ödemelerin ve sigortalılık süresinin ... Bağ-Kur numarasıyla kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava,davacının ilk Bağ Kur numarasının ... olduğunun, diğer Bağ Kur numarasının ise ... olduğunun tespiti ve bu numaraların tek bir Bağ Kur numurasında birleştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile ... Bağ Kur numarasına yapılan ödemelerin ve bu ödemelerden kaynaklanan sigortalılık süresinin ... Bağ Kur numaralı davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ise de eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm usul ve yasaya aykırıdır....

                  K A R A R Dava, davacının 25.10.1988 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının 25.10.1988 ila 05.03.2009 tarihleri arasında 1479 sayılı kanuna tabi zorunlu sigortalı, 19.08.2013 ila dava tarihi arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 13.12.1995 tarihli giriş bildirgesi ile 25.10.1988 tarihi itibariyle vergi mükellefiyetine istinaden Bağ-Kur sigortalısı olarak re’sen tescil edildiği, vergi mükellefiyetinin 20.04.1990 tarihinde sona erdiği, meslek odası kaydının 04.11.1988 tarihinde, ticaret sicili üyeliğinin 02.11.1988 tarihinde başladığı, davacının 05.03.2009 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği aynı zamanda 19.08.2013 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır....

                    nedeniyle müvekkilimi kur farkı zararına uğrattığını, kur farkının tahsili için İst.Anad ......

                      UYAP Entegrasyonu