Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/06/2003-31/12/2004 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dava konusu dönem içinde, davacının satmış olduğu ürün bedelinden Nisan 1995, 1996, 2000, 2001, 2003 ve 2004 yıllarında kesinti yapıldığı, 12/07/2008 tarihinden beri ziraat odası üyeliği bulunduğu, 01/06/1995 – 31/12/2001 tarih aralığında ve 01/07/2008 tarihinde başlayıp devam eden tarım Bağ-Kur sigortalılığı olduğu anlaşılmıştır. Prim kesintilerine göre; davacının tescilli olduğu sürenin sonu ile mahkemece kabul edilen sürenin başı olan 01/01/2002 – 31/05/2003 tarih aralığında; davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu sürenin tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmeyerek sigortalılığının 1.6.2003 tarihinden başlatılması hatalıdır....

    Mahkemece taraflar arasında sipariş mektuplarına göre akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğu, Türk lirası olarak yapılan ödeme sonrası kur farkının doğması halinde kur farkı ödenmesinin kararlaştırıldığı ve bu yönde de uygulama bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Akdi ilişkinin dayanağı olan sipariş formlarında alım satım akdinin yabancı para cinsinden olduğunun belirtilmiş olmasına ve ödemelerin Türk lirası olarak yapılacağının, arada kur farkı doğması halinde bu miktarın da ayrıca ödeneceğinin kararlaştırılmış bulunmasına, taraflar arasında kur farkı ödemesinin de teamül teskil ettiğinin belirlenmesine göre, davacının kur farkı talep etmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle onanması gerekirken Dairemizin 14.03.2012 tarih 11002-4130 sayılı kararı ile bozulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

      Bağ-Kur numarasına yapılan ödemelerin ve sigortalılık süresinin ... Bağ-Kur numarasıyla kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava,davacının ilk Bağ Kur numarasının ... olduğunun, diğer Bağ Kur numarasının ise ... olduğunun tespiti ve bu numaraların tek bir Bağ Kur numurasında birleştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile ... Bağ Kur numarasına yapılan ödemelerin ve bu ödemelerden kaynaklanan sigortalılık süresinin ... Bağ Kur numaralı davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş ise de eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm usul ve yasaya aykırıdır....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 14.05.2010 tarihli sözleşmeden 658 USD, 21.10.2010 tarihli sözleşmeden9.047 USD kur farkı alacağı oluştuğunu, toplam 9.075 USD kur farkı alacağının tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmelerde satışın USD üzerinden belirlendiğini, ancak ödemelerin Türk Lirası üzerinden yapıldığını, bu nedenle davacının kur farkı bedeli talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Davalı vekili; müvekkili ile alacaklı firma arasında değişik tarihlerde teklif ve sipariş formlarına göre paslanmaz ...siparişi verildiğini, malların teslimiyle birlikte o günkü kur üzerinden hesaplanan tutarlarda “TL” para birimiyle keşide edilen çeklerin alacaklı firmaya teslim edildiğini, alacaklı firmanında bunları kabul ederek “TL” üzerinden faturalar tanzim ederek müvekkiline verdiğini, hiçbir sipariş ve teklif formunda tahsil tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılacağı ve kur farkı talep edileceğinin belirtilmediğini, alacaklı tarafından çekler tahsil edildikten sonra müvekkili firmaya kur farkı adı altında düzenlenen 12 adet faturanın gönderildiğini, müvekkili şirketin davacı yanca düzenlenen kur farkı faturalarını itiraz ederek iade ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            K A R A R Dava, davacının 25.10.1988 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının 25.10.1988 ila 05.03.2009 tarihleri arasında 1479 sayılı kanuna tabi zorunlu sigortalı, 19.08.2013 ila dava tarihi arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine” karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 13.12.1995 tarihli giriş bildirgesi ile 25.10.1988 tarihi itibariyle vergi mükellefiyetine istinaden Bağ-Kur sigortalısı olarak re’sen tescil edildiği, vergi mükellefiyetinin 20.04.1990 tarihinde sona erdiği, meslek odası kaydının 04.11.1988 tarihinde, ticaret sicili üyeliğinin 02.11.1988 tarihinde başladığı, davacının 05.03.2009 tarihine kadar Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği aynı zamanda 19.08.2013 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır....

              Vade Farkı, Kur Farkı ve Matrahta Değişikliğe Yol Açan İşlemlerde Katma Değer Vergisi Oranı'' başlığı altında düzenlenen ''1.2.2. Kur Farkları'' alt başlığında yer alan "Teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanır. Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir."...

                nedeniyle müvekkilimi kur farkı zararına uğrattığını, kur farkının tahsili için İst.Anad ......

                  . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında fatura tarihi ile ödeme günü arasındaki kur farkının belirlenmesi konusunda 24.07.2008 tarihli kur farkı sözleşmesi bulunduğunu, davalının ihtarnameye rağmen borcunu ödememesi üzerine 04.03.2010 tarihli 6.466,80 TL kur farkı faturasının bedelinin tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sattığı malların bedelini tahsil ederken kur farkı alacağının bulunduğuna ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediğini, müvekkilinin mal bedelini öderken kur farkı borcunu da ödediğini belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

                    - K A R A R - Davacının ithal ettiği ürünün bir kısmının 28.10.2008, bir kısmınında 30.10.2008 tarihinde davalıya teslim edildiği davacının teslim tarihleri üzerindeki kur üzerinden fatura düzenlediği, davalının ise ödeme tarihindeki kur üzerinden 7.11.2008 tarihinde davacıya 158.064,66 TL ödeme yaptığı konusunda ihtilaf yoktur. İhtilaf ödemenin malların teslim tarihindeki kur üzerinden mi yoksa fatura tarihinden sonra 7 gün içinde yapılacak ödeme tarihindeki kur üzerinden mi yapılacağı noktasında toplanmaktadır. Dava, davalının teslim tarihindeki kur üzerinden ödeme yapması gerektiği iddiası ile oluşan 10.919,37 TL kur farkı alacağının tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu