Vade Farkı, Kur Farkı ve Matrahta Değişikliğe Yol Açan İşlemlerde Katma Değer Vergisi Oranı'' başlığı altında düzenlenen ''1.2.2. Kur Farkları'' alt başlığında yer alan "Teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanır. Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir."...
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında fatura tarihi ile ödeme günü arasındaki kur farkının belirlenmesi konusunda 24.07.2008 tarihli kur farkı sözleşmesi bulunduğunu, davalının ihtarnameye rağmen borcunu ödememesi üzerine 04.03.2010 tarihli 6.466,80 TL kur farkı faturasının bedelinin tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sattığı malların bedelini tahsil ederken kur farkı alacağının bulunduğuna ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediğini, müvekkilinin mal bedelini öderken kur farkı borcunu da ödediğini belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
- K A R A R - Davacının ithal ettiği ürünün bir kısmının 28.10.2008, bir kısmınında 30.10.2008 tarihinde davalıya teslim edildiği davacının teslim tarihleri üzerindeki kur üzerinden fatura düzenlediği, davalının ise ödeme tarihindeki kur üzerinden 7.11.2008 tarihinde davacıya 158.064,66 TL ödeme yaptığı konusunda ihtilaf yoktur. İhtilaf ödemenin malların teslim tarihindeki kur üzerinden mi yoksa fatura tarihinden sonra 7 gün içinde yapılacak ödeme tarihindeki kur üzerinden mi yapılacağı noktasında toplanmaktadır. Dava, davalının teslim tarihindeki kur üzerinden ödeme yapması gerektiği iddiası ile oluşan 10.919,37 TL kur farkı alacağının tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacıdan aldığı mal bedelini çekle ödediğini, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, davacının daha sonra kur farkı adı altında fatura düzenleyip noter aracılığıyla müvekkiline gönderdiğini, fatura içeriğine itiraz edilerek noter aracılığı ile iade edildiğini, taraflar arasında kur farkı ödeneceğine ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından söz konusu mallara ilişkin olarak düzenlenen faturada Türk Lirası karşılığı olduğuna dair bir kayıt bulunmadığını, faturaya ek yanlı olarak yazılan dolar kurunun, kur farkı istenebilmesi için yeterli olmadığını, daha önceki ödenen kur farkı faturasının aynı ticari ilişkiden kaynaklanmadığını, teamülün kabul edilmesi için aynı ticari ilişkiden kaynaklanması gerektiğini, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için, satıcı tarafından fatura düzenlemek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacıdan aldığı mal bedelini çekle ödediğini, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, davacının daha sonra kur farkı adı altında fatura düzenleyip noter aracılığıyla müvekkiline gönderdiğini, fatura içeriğine itiraz edilerek noter aracılığı ile iade edildiğini, taraflar arasında kur farkı ödeneceğine ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından söz konusu mallara ilişkin olarak düzenlenen faturada Türk Lirası karşılığı olduğuna dair bir kayıt bulunmadığını, faturaya ek yanlı olarak yazılan dolar kurunun, kur farkı istenebilmesi için yeterli olmadığını, daha önceki ödenen kur farkı faturasının aynı ticari ilişkiden kaynaklanmadığını, teamülün kabul edilmesi için aynı ticari ilişkiden kaynaklanması gerektiğini, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için, satıcı tarafından fatura düzenlemek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim...
- K A R A R - Davacı vekili, davalı ile aralarında ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinin davalıya 170.000 TL.ve 60.000 TL.bedelli kesin teminat mektubu verdiğini, davalının faturadan kaynaklı kur farkı alacağının meydana geldiğini ileri sürerek kur farkı alacağını tahsil etmek istediğini, bilahare gönderilen kur farkı faturasının iade edildiğini ve cari hesap alacağının bulunmadığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitini, teminat mektuplarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili 170.000 TL.bedelli teminat mektubunun nakde çevrildiğini ve 30.693.34 TL.tahsil edildiğini beyanla davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davada 28.06.2001 tarihli sözleşmenin 7. maddesi uyarınca talep konusu yapılan kur farkı alacağının tahsili istemine ilişkin İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2003/6638 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptâli talep edilmiş olup, mahkemece kur farkı alacağı fer’i bir alacak niteliğinde görülerek asıl alacağa dair ödemeler yapılırken bu kalemle ilgili olarak ihtirazî kayıt ileri sürülmediği için artık dava konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Özellikle taraflar arasındaki sözleşmede kur farkı ödenmesi kararlaştırılmış olduğu gibi, kur farkı alacağının fer'i bir alacak niteliğinde kabulü de mümkün değildir. Ayrıca zamanaşımı süresince talep edilebilmesi mümkündür. Davacı icra takibine 06.06.2003 tarihinde girişmiştir....
ye karşı güçlendiği 24.03.2009 tarihinde geriye dönük kur farkı alacağı faturasını tanzim ettiğini, kaldı ki müvekkil şirketçe, her bir sevkıyatın karşılığı satış bedeli peşin çek mukabili teslim tarihi itibariyle karşılandığını, kur farkına davacının ihmali eylemlerinin yol açtığının tartışmasız olduğunu, ilk sipariş üzerine vade tarihinde kur farkı talep edilmiş olsaydı, bu şartlar altında müvekkilince başka bir emtia siparişinin verilmeyeceğini, sonuçta her bir siparişe ilişkin vade tarihinden itibaren davacının iddia ettiği kur farkı alacağına ilişkin fatura düzenlemekle mükellef olduğu, yasal müddet geçtikten sonra tüm geçmiş siparişlere ilişkin 24.03.2009 tarihli kümülatif bir fatura ile alacak talebinde bulunulmasının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı satış faturaları bulunmaktaysa da, cari hesaplarda herhangi bir kur farkı faturası kaydına rastlanmadığı, bu nedenle hangi tarihler ve miktarlar üzerinden fark talep edildiğinin açık bir şekilde belirlenemediği, oysa kur farkı talep edilebilmesi için öncelikle yazılı bir sözleşmenin bulunması gerektiği, arada kur farkı uygulanması ile ilgili teamül bulunması halinde de kur farkı talep edilebileceği, ancak davacının buna ilişkin yazılı bir sözleşme sunamadığı gibi taraflar arasında kur farkı uygulandığına dair bir teamülün varlığının da saptanamadığı belirtilerek, davanın reddine ve davalı vekilinin kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 1.9.1997-1.5.2008 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurum tarafından davacının ilk olarak 1.1.1999 tarihinde Tarım Bağ-Kur tescilinin yapıldığı, 5 yıldan daha fazla süreli olarak Kuruma prim borcu olduğundan dolayı 5510 sayılı Yasanın Geçici 17.maddesi gereğince sigortalılığının başlangıç tarihi itibariyle durdurulduğu,sonrasında davacının 1.8.2008 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak yeniden tescilinin yapıldığı,sattığı mahsüllerden 8.ay 1997, 1998,1999 ve 2000 tarihinde zorunlu Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı, anlaşılmıştır....