WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın üzerinde muhdesat bulunduğu, davacının muhdesatın kendisine ait olduğunu yargılama aşamalarında iddia ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen ilkeler uyarınca muhdesatın değerinin ve oranının belirlenmesi, muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar anlaştıkları takdirde muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması, anlaşamadıkları takdirde muhdesat iddiasında bulunana dava açmak üzere süre verilmesi, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili, dava konusu 369 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalı ... katıldığı duruşmada, ikamet ettiği evin kendisine ait olduğunu savunmuştur. Mahkemece, dava konusu 369 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Davalı ... vekili, taşınmaz üzerindeki su kuyusu ve evin müvekkiline ait olduğu mahkemece muhdesat konusunda araştırma yapılmadığı yönüyle hükmü temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

        T3'nun taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının Kemal Yıldırım tarafından meydana getirildiğine dair açık kabul beyanı olmaması nedeniyle T3 vekilinin 23.12.2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde "zeytin ağaçlarına dair herhangi bir aidiyet iddiaları olmadığını" bildirdiği beyanına hukuki değer verilemez. Bu nedenle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı vardır. Muhdesatın aidiyeti davalarında dava değeri davalının payına isabet eden muhdesat değeridir (zemin bedeli hariç). (Yargıtay 8....

        Davacı, paydaşı olduğu ..., ... mevkinde kain 730 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini, adı geçen taşınmaz üzerinde kendisine ait olan ev bedelinin tamamının kendisine verilmesini talep etmiştir. Davalılar, taşınmaz üzerinde davacının iddiasının aksine 1 değil 3 adet yapının bulunduğunu, bu yapıların kendilerine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile 730 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir....

          Ortaklığın satış yoluyla giderilmesi halinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

            Somut olaya gelince; davalının, dava konusu taşınmaz üzerinde binası bulunduğu tüm aşamalarda ileri sürüldüğüne ve diğer tarafın bu konuda bir itirazı bulunmadığına göre, binanın kararda değerlendirilmemiş olması yerinde değildir. Mahkemece, davalıya aidiyeti konusunda ihtilaf olmayan binanın muhdesat oranı belirlenerek karar verilmesi gerekirken, belirtilen bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 20.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Hukuk Dairesinin 12.11.2020 tarih ve 2017/302 Esas, 2020/7221 Karar sayılı ilâmında; mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanların tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davalılara muhdesatın aidiyeti konusunda dava açmak için HMK'nın 165 inci maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın davalılara aidiyetine karar verilmesi halinde; bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerektiğinden...

                Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Davalılardan ..., davaya konu taşınmaz üzerindeki ağaçların kendisine ait olduğunu iddia etmiş ve mahkemece davalıya mülkiyetin tespiti davası açması için süre verilmiştir. Davalı tarafından açılan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/623 Esas 2012/239 Karar sayılı ve 17.09.2012 tarihinde kesinleşen tespit davası sonucu davaya konu ve satışına karar verilen taşınmaz üzerindeki 50 adet kavak ağacının, davalıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bu karar ile ağaçların davalıya aidiyeti hususu da kesinleşmiştir. Bu durumda, mahkemece yukarıdaki hususlar gözönünde bulundurularak, ayrı ayrı tespit olunacak arz ve ağaç bedellerine göre kurulacak oran doğrultusunda satış bedellerinin dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, oran kurulmadan ağaç değerinin davalı ...'...

                  Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; taşınmaz üzerindeki yapının aidiyeti ile ilgili dava sırasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından davalının temyiz aşamasında muhdesatın aidiyetine karşı çıkması sonuca etkili görülmemiştir. Mahkemece satış bedelinin yukarıda açıklandığı şekilde oran kurularak dağıtımına karar verilmesi gerekirken taşınmazın satışı aşamasında satış memuru tarafından oran kurulmak suretiyle satış bedelinin dağıtımına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu