Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. 1998 yılında kesinleşen arazi kadastrosunda, çekişmeli taşınmaz, 2/B madde uygulaması nedeniyle bahçe niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine de "Maliki bilinemedi '' şeklinde şerh konulmuştur. 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tesbitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz, dava açılamaz" hükmünü içermektedir. 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Yasada orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtildiği gibi, 27.01.2009 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında kalan taşınmazın tapu kaydında beyanlar hanesine zilyetlik ve muhdesat şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde eylemli orman olduğuna dair şerh mevcut olmayıp davalı ... İdaresi aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde kime hangi oranda pay verildiğinin gösterilmeyerek taşınmazın davacıların miras payları oranında kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh olunmasına şeklinde karar verilerek infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Orman İdaresine iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 1513 ada 2 parsel sayılı 3.034,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ile üzerindeki 3 katlı kargir ev, depo ve ahırın 30 yıldan beri ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Orman İdaresi, taşınmaz üzerindeki bulunan bir bölümünün orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayanarak muhdesat şerhinin düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 178 ada 21 parsel sayılı 4366,68 ve 317 ada 7 parsel 12764,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu, 167 ada 37 parsel sayılı 935,26, 178 ada 20 parsel sayılı 3305,92 ve 317 ada 4 parsel sayılı 12694,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu, 167 ada 38 parsel sayılı 21,41, 173 ada 11 parsel sayılı 2292,27, 173 ada 10 parsel sayılı 60,05, 178 ada 19 parsel sayılı 2771,40 ve 317 ada 3 parsel sayılı 8728,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu, 173 ada 9 parsel sayılı 6797,45, 178 ada 18 parsel sayılı 2776,74 ve 317 ada 6 parsel sayılı 9975,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu ve 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmişlerdir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 178 ada 21 parsel sayılı 4366,68 ve 317 ada 7 parsel 12764,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu, 167 ada 37 parsel sayılı 935,26, 178 ada 20 parsel sayılı 3305,92 ve 317 ada 4 parsel sayılı 12694,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu, 167 ada 38 parsel sayılı 21,41, 173 ada 11 parsel sayılı 2292,27, 173 ada 10 parsel sayılı 60,05, 178 ada 19 parsel sayılı 2771,40 ve 317 ada 3 parsel sayılı 8728,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu, 173 ada 9 parsel sayılı 6797,45, 178 ada 18 parsel sayılı 2776,74 ve 317 ada 6 parsel sayılı 9975,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tutanağın beyanlar hanesine ... kullanımında olduğu ve 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamındaki taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesi isteminden kaynaklanmaktadır. 2924 sayılı Kanun ya da 3402 sayılı Kadastro Kanununun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek-4. maddesi uyarınca 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan veya kesinleşmiş 2/B alanları hakkında zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmesi isteminden kaynaklanan davaların temyiz incelemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 09.09.2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 235 ada 13 parsel sayılı 507,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2000 yılından itibaren ... evladı ...'nin ve kesin olarak bilinmeyen müştereklerinin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş; 02.01.2014 tarihinde beyanlar hanesine hükmen fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 150 metrekarelik kısmın ...'ın kullanımında olduğu, 02.03.2018 tarihinde beyanlar hanesine hükmen fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 233,37 metrekarelik kısmın ... Yıldız'ın kullanımında olduğu şerhleri eklenmiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 855 parsel sayılı 2.625,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek ham toprak niteliği ile ... adına tespit ve 10.07.1992 tarihinde tescil edilmiş, 08.10.2009 tarihinde yapılan güncelleme çalışmaları sırasında taşınmaz, aynı niteliği ile tespit edilmiştir. Davacı ..., 28.02.2014 tarihinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Kabule göre ise; -3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/11. maddesi, muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetine ve tapunun beyanlar sütununda gösterilmesine izin veren özel yasal düzenleme getirmiştir. Anılan kanun maddesinde, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceği belirtilmiştir. Ancak, aynı Kanun'un 12/3. maddesi gereğince, on yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalara 19. madde uygulanır ve iddianın kanıtlanması halinde muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyeti ile tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilebilir. On yıllık süre kamu düzenine ilişkin olup, hak düşürücü niteliktedir ve olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin geçmesi, işin esasının incelenmesini önler....