Dosya yasal süresi içinde başvuru yapılarak Sulh Hukuk Mahkemesinde yukarıdaki esasa kaydedilmiş ve hükmün gerekçe bölümünde davanın zilyetliğin korunması istemine ilişkin olmayıp tapunun beyanlar hanesine bir şerhin yazılması ya da silinmesinden kaynaklandığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu açıklanmış, hüküm fıkrasında ise dava dilekçesinin HMK'nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece çekişmeli 141 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve davalı tarafından yapıldığı belirlenen tek katlı kargir evin davalı tarafa ait muhdesat olarak gösterilmesine, yine “3303 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işleme faaliyetlerine müdahale edilmez ve bundan doğacak zararlardan mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz” şerhinin de beyanlar hanesine yazılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahilin davalarının kısmen kabulüne, çekişmeli parselin davacılar ......
Ayrıca, bu tür davalarda davalı sıfatı, tapu malikiyle birlikte var ise beyanlar hanesinde yararına zilyetlik veya muhdesat şerhi bulunan kişi ya da kişilere aittir. Somut olayda davacı husumeti sadece beyanlar hanesine adlarına şerh verilen kişilere karşı dava açılmış, Hazine'ye husumet yöneltilmemiştir....
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,..., ...., 105 (515-1) parselde kayıtlı taşınmazla ilgili 23/02/2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) (3971,92 metrekare), (B) (680,17 metrekare) olarak gösterilen yerlerin tapu kaydında beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanun 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır" şeklinde şerh konulmasına, zilyetlik tespiti ve diğer fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve fer'i müdahil ....... İşl. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, kendi kullanımında olduğu ve davalı olduğunun, beyanlar hanesine yazılması istemine ilişkindir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 120 ada 8 parsel sayılı 223,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 120 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davacı ...'nın zilyedliğinde olduğunun tespit ve tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 25.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece tespitle birlikte mülkiyetinin davacıya aidiyetine karar verilen bağımsız bölümlerin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhi de hüküm altına alınmıştır. Burada öncelikle belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanunun 1012. maddesinde hükme bağlanan beyanlar, kayıt malikinin istemi üzerine kütüğün beyanlar sütununa yazıma ilişkindir. Açıkçası uyuşmazlık konusu olayda Türk Medeni Kanunun 1012. maddesinin uygulanma olanağı yoktur. Önceki Medeni Kanunda bir hüküm bulunmasa da, “Beyanlar” başlıklı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 1012 madde hükmü “Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır” şeklindedir....
Maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesi tapunun beyanlar sütununa şerh verilmesine imkan veren yasal düzenlemelerden bir kısmıdır. Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, Mahkemece, tespit hükmü verilmekle yetinilmesi gerekirken, tapu malik hanesine bu şekilde şerh düşülmesine karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Davacı ...'...
İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamı dışında olması nedeniyle hisseli devir yasağı kapsamında bulunduğundan ve Belediye Başkanlığının 25.07.2019 tarihli cevabı ile ifrazın mümkün olmadığı belirtildiğinden tapu iptal ve tescil davasının reddine karar vermek gerekmiş, davacının terditli olarak açtığı davada ikinci talebi olan muhdesatın beyanlar hanesine şerhi talebinin de; Kadastro Kanunu'nun 19 uncu maddesine göre kadastro öncesi yapılan yapılar için ve Kanunun 12 nci maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü sürede ileri sürülebilecekken, kadastro sonrası yapılan yapılar için muhdesat şerhi talebi hukuken mümkün olmadığından ve hukuki yarar olması şartıyla ancak muhdesatın aidiyetinin tespiti davasına konu edilebileceğinden davalı adına kayıtlı tapunun bahçe niteliği ile kayıtlı olduğu ve bu şekliyle satın alınmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Ancak dava, 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4. madde kapsamında 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu tür davalarda talep tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesine yöneliktir. Hal böyle olunca; Mahkemece, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine şerh yazılmasına karar verilmesi gerekirken, muhtesat bilgileri hanesinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu şekliyle infazı mümkün değil ise de bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi hüküm fıkrasının HMK’nin 370/2. maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi (6.)...
Mahkemece uyulan Yargıtay bozma ilamı uyarınca, davacıların davasının reddine, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline; davacı gerçek kişilerin elatmasının önlenmesine, taşınmaz üzerinde yer alan binaların 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi hükmü uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesi üzerine; hükmün, redde ilişkin bölümleri davacılar vekili, davacıların yapmış oldukları muhdesatların kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine ve yıkıma ilişkin bölümleri yönünden davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....