Hükmü; davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli değildir ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre, tapulu taşınmazın harici satışının hüküm ifade etmemesi durumunda, taraflar verdiklerini geri alabilirler. O halde, harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir....
KARAR Davacı,davalı şirketten 5.9.1997 tarihinde harici sözleşme ile villa satın aldığını, satış bedeli 495.00 YTL yi ödediğini ancak devrin yapılmadığını, taşınmazın 3. şahsa satıldığını öğrendiğini ileri sürerek,ıslah ile 30.000.00 YTL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalıya tebligat yapılmış ancak davaya cevap vermemiştir. Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 495.00 YTL alacağın dava tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satın alınması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek tazminat talebine ilişkindir. Davalılar, tapulu taşınmazın harici satımının geçerli olmadığını, tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, harici satışa değer tanınmayacağından tazminat istemi yönünden ise talep zamanaşımına uğradığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Dosya kapsamından, dava dayanağı 28.05.1970 gün ve 7273 sayılı Kütahya Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 8.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde dava konusu dava konusu taşınmazın rayiç değeri olan 10.000,00 YTL’nin tahsili istemine ilişkindir. İstem tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğundan görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; dava konusu Kaşıkara Köyü 261 numaralı parselin dava tarihindeki değeri 28.01.2009 günlü bilirkişi ek raporuna göre, 11.341,68 YTL olup, sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir....
Davacı, dava konusu taşınmazın 1386 m2 bölümünü 12.9.2006 tarihli harici senetle davalıların yakın miras bırakanı kendisinin kardeşi Kazım Dilaver’den satın ve devraldığını açıklayarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının dayandığı 12.09.2006 tarihinde yapılan sözleşme tapulu bir taşınmazın haricen satışına ilişkindir. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26.maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Davanın bu nedenle reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 296,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a ait tapularının her birinden 8,67 m2'lik kısımlarının tapularının iptal edilerek toplam 130 m2'lik yerin davacılar ... ve ...'ya yarı yarıya tapuda adlarına tesciline, bakiye alanın davalılar adına tapuda tesciline” dair hükmün davalılar vekilince temyizi üzerine Dairemizin 07.06.2022 tarih ve 2021/4072 Esas, 2022/4102 Karar sayılı ilamı ile; “Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 S.K'nun 634.; 4721 S. Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar K. m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 Sayılı Noterlik Kanunu m. 60, 89). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez....
Mahkemece, davanın reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava konusu uyuşmazlık, harici ve geçersiz satış sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı tarafından ödenen kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme esaslarına göre tahsili talebine ilişkindir. Taşınmazların satışına ilişkin resmi şekilde sözleşme yapılmadıkça TMK. 706.ve TBK'nun 237., Tapu Kanununun 26.ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddeleri gereğince harici satış sözleşmesi hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Somut olayda; taraflar arasındaki satış sözleşmesi başlıklı tarihsiz belgede,......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazda harici satın alma yoluyla oluşan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a intikal ettiğini, davalının diğer kardeşlerinin paylarını satın aldığını ve parselin tamamını 13.12.1962 tarihli harici senetle vekil edenine satıldığını, satış tarihinden itibaren taşınmazın çekişmesiz ve aralıksız zilyetliğinin vekil edeninde bulunduğunu, Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesi uyarınca harici satışla birlikte 10 yıllık çekişmesiz ve aralıksız zilyet olma koşulunun vekil edeni bakımından oluştuğunu açıklayarak, parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini, bu talebi kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ile yargılama sırasında davaya dahil edilen bir kısım davalılar vekili, harici satış iddiasını kabul etmediklerini, vekil edeni ...'ın diğer mirasçıların paylarını satın almadığını, kayıt maliki ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, harici satış sözleşmesine dayalı Tapu İptali-Tescil, tazmizat istemine ilişkindir....