Mahkemece harici sözleşmenin geçersiz olduğundan söz edilerek 57.407,50 YTL nin dava tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmiş ; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (EMK.634 yeni M.K. 706, BK. 213, Tapu Kn. 26 ve Noterlik Kn. 60. md.leri) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi, taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda, taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler....
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK'nun md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar, verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Ancak, taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan dava BK.nun 125.maddesine (6098 sayılı BK.'nun 146.maddesine) göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca, zamanaşımı borcun muaccel olması ya da ifanın imkansız hale geldiği tarihte başlar. Zilyetlik devam ettiği sürece ise zamanaşımı işlemeye başlamaz....
Aksi halde ise kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak ve iade borçlularının iade de direnmelerine neden olacaktır. (Yargıtay 3. HD 2019/5860 E.-2020/1112 K.) Anılan kanun maddeleri ve Yargıtay içtihadı doğrultusunda somut olayın değerlendirilmesinde; Taraflar arasında tapulu bir taşınmaz hakkında harici satış sözleşmesi düzenlendiği ve satış sözleşmesinde davacı tarafından ödenen bedele ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafın iddiası 02/07/2020 tarihli noter araç satış sözleşmesine konu 34 XX 491 plakalı aracın harici satış sözleşmesi karşılığından bedel olarak devredildiğine ilişkindir. Davalı tarafın İkinci Cevap dilekçesinde davaya konu aracın harici satış sözleşmesi bedeli olarak devredilmiş olduğunu beyan etmesi karşısında, 34 XX 491 plakalı aracın 02/07/2020 tarihli harici satış sözleşmesi karşılığında devredilmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Dava konusu taşınmazın bir kısmının harici satışa ve bir kısmının da bir kısım mirasçılardan satış vaadi sözleşmesi ile alındığı iddia edildiğinden, kardeşler arasında da olsa tapulu taşınmazın haricen satışının mümkün olup olmadığı ile iştirak halinde maliklerden bir kısmının mirasçılara göre üçüncü kişi konumunda bulunan kişiye pay satışına ilişkin sözleşmenin ifa olanağı bulunup bulunmadığı ile iştirakin çözülmesi için süre verilmesinin gerekip gerekmediği uyuşmazlık konusudur. DELİLLER : Tapu kaydı, Nüfus Kaydı, Polatlı 3. Noterliği'nin 14.12.2017 tarih ve 016543 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi v.s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.09.2008 gün ve 295/247 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, 3433 parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın muris tarafından harici satım senedi ile ......
Kasabası, Kazapınarı mevkinde bulunan 4.702.50 m2lik taşınmazı, davalı Belediyeden 1976 yılında ihale yoluyla 55.565.92 TL bedel ile satın aldığını, bahse konu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini 2012 yılına kadar devam ettirdiğini, 2012 yılında dava konusu taşınmazın baraj gölü altında kalması sebebiyle zilyetliğinin ortadan kalktığını, dava konusu taşınmaz ile aynı yerde bulunan tapulu arazi maliklerinin taşınmazlarının baraj gölü altında kalması sebebiyle kamulaştırma bedelini aldıklarını, davacının ise bu yerin tapusunu alamadığı için kamulaştırma bedelini de alamadığını, bunun üzerine harici satış sözleşmesine dayanarak, davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, 23.02.2009 tarihinde tapulu taşınmazın harici satın alma ve teslim yolu ile oluşan zilyetlik hükümlerine dayalı olarak müdahalenin önlenmesi istemi ile açılmış olup, yargılama aşamasında dava konusu taşınmazın 28.05.2009 tarihinde davacı adına satış suretiyle tescil edildiği ve Asliye Hukuk Mahkemesince davacı adına oluşan tapu kaydına göre karar verilmiş olduğuna göre, temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 1. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Yüksek Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden, ortaya çıkan görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 14.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili olarak bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanmalı, çekişmeli taşınmazın başında yöntemince yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişiler, tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ile tespit bilirkişilerin tamamından çekişmeli taşınmazın davacı tarafından davalı tarafa satılıp satılmadığı hususu etraflıca sorulmalı, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, deliller değerlendirilirken Kadastro Kanunu'nun 13/B-b fıkrası koşulları oluştuğu takdirde tapulu taşınmazın harici satışının geçerli olacağı, yine aynı maddeye göre harici satışın her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu düşünülmeli, sonucuna göre karar verilmelidir....
teki taşınmazın kullanımının davacılara terk edildiğini ancak hiç bir zaman mülkiyet hakkından vazgeçilmediğini, taksim iddiasının asılsız olduğunu, harici satış işlemin yapılmadığını, atıf yapılan mahkeme kararının gerekçe bölümünün, eldeki davanın kabulü için yeterli olmadığını, kaldı ki, ilamın hüküm bölümünde böyle bir kararın da bulunmadığını ve kesin hükümden söz edilemeyeceğini, zaten satılan taşınmazın değeri ile davaya konu edilen taşınmazın değeri arasındaki aşırı farkın da hayatın olağan akışına göre davacı iddiasını doğrulamadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile (özetle); dava konusu taşınmazın tapuya kayıtlı olup davacıların miras bırakanı ... ile davalı ...'...
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel talebi, ayrıca maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın daha önce dairemize geldiği ancak davalı tarafın istinaf harcını eksik yatırması sebebiyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, harcın tamamlanarak dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Mahkemece dava konusu harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, resmi şekilde düzenlenmediği, tapulu taşınmazlarının satış ve devirlerinin TMK 706. Maddesi, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26. Noterlik Kanunu 60/3 ve 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça sonuç doğurmayacağı kabul edilerek davacının tapu iptal ve tescilinin reddine karar verilmiş ve isabetsizlik görülmemiştir. Davacının bedele ilişkin talebi yönünden taraflar arasında Kartal 14....