Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yükleyen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Vaat borçlusunun sözleşmenin yapıldığı tarihte taşınmazın maliki olmaması sözleşmenin sıhhatine tesir etmez. Davaya konu taşınmaz vaadi sözleşmesi geçerlidir. Her ne kadar Dairemizin bozma ilamının 4. ve 5. paragraflarında "Tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri gereği resmi şekle bağlı olduğu tartışmasızdır. Harici satışlar geçersizdir....
Hukuk Dairesinin 2020/74 esas, 2020/77 karar ilamına konu hukuki olay ile bu davaya konu olayın tamamen farklı olduğunu, zira dava konusu taşınmazın davalı tarafından 16.08.1997 tarihli satış sözleşmesi ile satıldığı zaman henüz dava konusu taşınmazın davalı adına tapulu olmayıp tahsisli olduğunu, tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere taşınmazın harici satış ile satışı yapıldıktan sonra müvekkiline fiilen devri yapıldığını ve müvekkilinin kullanımında olduğunu, müvekkilinin bu satış sözleşmesine dayanarak taşınmazı bugüne kadar kullandığını ve üzerine bina yaptığını, mahkemece tapulu taşınmazın harici sözleşme ile satışının yapılamayacağı belirtilmiş ise de müvekkiline satıldığı zaman davalı adına tapusu olmayıp müvekkilinin taşınmaz üzerine ev yaptığında da tapunun davalı adına olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat isteğine ilişkin olup Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (8 ) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın ölümü ile dava konusu taşınmazın 27.01.2005 tarihinde davalılar adına tescil edildiğini, davalıların müvekkilinin tüm istem ve uyarılarına rağmen haricen satın alınan taşınmazın davacı adına temlik ve tescilini sağlamadıklarını, müvekkilinin Saray Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/232 E. sayılı dosyası ile açtığı tapu iptal-tescil davası sonucunda, 14.06.2010 tarihli karar ile davasının kabul edildiğini ve taşınmazın müvekkili adına tescil edildiğini, 15.02.1989 tarihinde davalıların murisinin, davacının harici sözleşme gereği yaptığı 1.170.000 TL(bir milyon yüz yetmiş lira) ödemeye ve harici satışın yapılmadığına herhangi bir itirazının olmadığını, şu an için geçersiz olan harici sözleşme gereği ödenen bedel yönünden davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, harici satış sözleşmesi gereğince davalıların murisine yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda bugünkü alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline...
Ne var ki dava; tapulu yerde sürdürülen zilyetliğe dayalı olarak değil, 1975 yılında yapılan ... çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın dava tarihi olan 14.11.2008 tarihine kadar davacı taraf lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşullarının oluştuğu iddiası ile açılmış olup, dava tarihi itibariyle çekişmeli taşınmaz tespit harici bırakılan yerlerdendir. Öte yandan toplulaştırma sonucu oluşan 212 parsel sayılı taşınmaz da halen ... adına tapuda kayıtlıdır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satış ve zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 70 inci, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 237, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 89 uncu maddesi, 2. Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre; harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. Bilindiği üzere geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....
Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil olmadığı halde tazminat istemine ilişkindir Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; istemin harici satış sözleşmesine dayandırıldığı, dava dilekçesinin ekinde davacı vekili tarafından sunulan 12/06/2011 tarihli satış sözleşmesinde 4535 sayılı parseldeki 1000 m² hissenin davalıların ortak murisi olan Mustafa Çoban tarafından 50.000 TL bedel ile satıldığının belirlendiği, sözleşmede hisseyi alan ve satan haricinde o dönemdi köy muhtarı, aza ve iki şahidin imzalarının bulunduğu, keşif icrası esnasında davacı vekili tarafından tanık olarak bildirilen ve sözleşmede imzası bulunan Mehmet Göçer'in beyanlarının sözleşmeyi doğrular nitelikte olduğu, ayrıca mahalli bilirkişilerin beyanından dava konusu taşınmazın zilyetliğinin davacıda olduğunun sabit olduğu, her ne kadar taşınmazın devrinin tapu memuru önünde resmi şekilde yapılması gerekmekte ise de 4721 sayılı TMK nın 677. maddesinde mirasçılar arasındaki pay satışına...
Şu halde; her ne kadar, Mahkemece dava; harici satın alma ve temliken tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemi olarak nitelendirilmiş ise de, dava tespit sonrası fakat kesinleşme öncesi haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece iddianın ilk bölümü TMK 724 vd maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek bu yönde değerlendirme yapılmıştır, ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasında davacıların TMK 724. maddesine dayalı bir talepte bulunmadıkları, dosyaya sundukları 1998 tarihli adi yazılı harici satış senetleri ile dava konusu 35 ada 27 parsel sayılı taşınmazda (imar sonrası 1899 ada 3 parsel sayılı) bir kısım bölümleri satın aldıkları iddiasında bulunarak tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe dayandıkları anlaşılmaktadır....
Hükmü, davacı ve davalılar temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile özellikle Türk Medeni Kanununun 706., Borçlar Kanununun 213.maddeleri uyarınca tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerliliğinin resmi şekilde yapılmış olmasına, davada haricen düzenlenmiş taşınmaz satış sözleşmesine dayanılmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalıların ve davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Belirtildiği üzere dava, haricen düzenlenmiş taşınmaz satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir. Mahkemece, davacının ikinci kademedeki istemi 245 ada 5 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinin davalı ...’a devri koşuluyla 50.000,00 TL’nin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir....