Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 5365 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 9/32 pay sahibi olarak görünen “Mehmet oğlu İbrahim Demirel”in kimlik bilgilerinin “Mehmet oğlu ...”, 8/32 pay sahibi “...oğlu Ahmet Şimşek”in kimlik bilgilerinin “...oğlu Derviş Ahmet Şimşek” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12.11.2008 gün ve 2006/614-2008/522 sayılı hükmü bozan Dairemizin 01.2.2010 gün ve 2009/710-2010/446 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle tapuda pay devri yapılmak suretiyle adî yazılı sözleşmenin geçerli hale geldiğinin anlaşılmasına, göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 200,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıya yükletilmesine, 01.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.8.2003 gününde ve birleştirilen dosyada 31.3.2004 tarihinde verilen dilekçeler ile tapuda isim düzeltilmesi ve pay tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 31.3.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/J maddesi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 2.3.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        ın isminin ayrı ayrı şahıslara aitmiş gibi pay verilerek kayıt yapıldığını belirterek ... kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Dava konusu parselin kadastro tutanağının incelemesinde, taşınmazın satış suretiyle oluşan eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak "... oğlu ..."a aitken ölümü ile mirasçılarına kaldığı belirtilerek mirasçıları adına kaydedilmiştir. Buna göre ... kaydında kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı ileri sürülen ... ile davacı ... kardeştir. ...'un verasete esas nüfus kaydına göre, davacı ...'ın mirasçısı olmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasını ancak ... maliki ile mirasçıları açabilir. Bu durumda mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

          Arsa sahibi ..., daha sonra 16.09.1995 tarihinde üzerinde tuttuğu 72940/1.323420 payı ise tapudan ...’e satmış, bu pay 06.03.1998 tarihinde yapılan tapu satışı ile ...’den davalı ...’ya intikâl etmiştir. Davalı ...’nun satın aldığı pay, yüklenici şirkete sözleşme gereği devredilen paylardan olmayıp, arsa sahibinin satış yolu ile ayrıca elinden çıkardığı pay olduğundan, sözleşmenin feshi kararının sonucu olarak davalı ... adına kayıtlı olan payın tapu kaydının iptâl edilmesi mümkün değildir. Bu durumda davanın tarafı olmayan Süleyman Yamaç yönünden şirket adına kalması gereken pay, sözleşme gereğince şirkete devredilen 95237/1.323420 pay olduğu gözden kaçırılarak, davalı ... adına tapuda kayıtlı olan 72940/1.323420 pay da dahil edilerek başlangıçta Süleyman Yamaç adına kayıtlı olan tüm payın davalı şirket adına tapuda kayıtlı olarak bırakılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 31.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ...'in ..... Köyü 444 parsel ilgili talebinin ... terkine, davacıların diğer taleplerinin kabulüne dair verilen 22.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılar, 31.07.2007 tarihli dilekçesiyle dava konusu 258-259-260-261-262-263 ve 264 sayılı parsellerde müşterek paydaş olup, tapuda davacı ...'ın yazılmayan baba adının nüfus kaydına uygun olarak "Mevlüt" şeklinde yine doğum tarihinin 15.09.1933 olarak düzeltilmesini diğer davacı ... (....) ....'...

              Satış vaadi sözleşmesi ile ana taşınmazdan pay satın alan davacının imar nedeniyle ifrazen oluşan 208 ada 1, 2, 3 ve 4 sayılı parsellerde de mülkiyet hakkı söz konusudur. Mahkemece, resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi gereğince bu parsellerden davacıya pay tesciline karar verilmesi gerekir. Ancak, bu parsellerden 208 ada 1, 2 ve 3 sayılı imar parselleri satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra ve dava tarihinden önce üçüncü kişilere tapudan devredilmiş ise de 208 ada 4 sayılı imar parseli tapuda halen satış vaadinde bulunan ... mirasçılarından davalı ... adına kayıtlı bulunmaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Şikayetçi vekili tarafından, 07.04.2016 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satışı aşamasındaki KDV oranının düzeltilmesi talebi üzerine yapılan inceleme sonunda mahkeme isteminin reddine dair verilen 03.05.2016 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R İhale alıcısı olan şikayetçi tarafından, ....Sulh Hukuk Mahkemesi satış memurluğunun 2014/7 satış sayılı dosyasında ihalesi yapılan ve tapuda 580 ada 35 parselde kayıtlı bulunan 226,55 m² bahçeli kargir ev nitelikli taşınmazın, tapu kaydındaki niteliği gereği belirlenen %18 KDV oranının, %1 olarak alınması gerektiği ileri sürülerek taşınmazdan %18 KDV alınması yönünde işlem tesis edildiğinden fazla yatan bedelin iadesi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurulmuş olup mahkemece...

                  İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili 18/07/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından 11/03/2021 tarihinde davanın tam kabulüne karar verilmişse de davalı T17 hakkında kararda yer verilmediğini, dava konusu 118 ada 32 parselde kayıtlı taşınmazda 1.099,41m² şeklinde hatalı biçimde fazla pay verilen davalı T6 tarafından 19/11/2014 tarihinde davalı T17 satış yapıldığını, yerel mahkeme tarafından da tensiple birlikte ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve durumun bilirkişi raporu ve tapu kayıtlarıyla sabit hale geldiğini, taraflarınca; "Antalya ili, Kaş ilçesi, Çamlıova Mahallesi Höyük Mevkii 118 ada 32 parsel sayılı taşınmazın Hatice Çankaya, Fatma Kocakaya, T5 T10 T3 T1 T9 T12 T4 T6, T15 T3 Zehra Çankaya ve T17 adına olan tapu kaydındaki pay oranının iptali ile taşınmazın tamamının 23.851,84 m² kabul edilerek;" şeklinde düzeltilmesi için 29/03/2021 ve 30/04/2021 tarihlerinde talepte bulunulduğunu, yerel mahkeme tarafından HMK-305/A gereği işlem yapılarak hükmün tamamlanması...

                  Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, ıslah-imar uygulaması sonucu davacılar miras bırakanına ait pay 300/457920 kabul edilerek, bu pay dağıtıma tabi tutulduğu ve davacıların miras bırakanına ait gerçek pay oranının bu pay olduğu yönünde tespit hükmü kurulmuş ise de, yukarıda belirtildiği üzere, davacıların miras bırakanına ait ... payın ıslah-imar uygulamasından önce veya uygulama sırasında değiştirildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, tapuda kayıtlı olan 300/76320 payın gerçek pay olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken herhangi bir düzeltme olmaksızın ıslah-imar uygulamasına esas alınan 300/457920 payın gerçek pay olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 373/1. maddesi gereğince İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 22....

                    UYAP Entegrasyonu