Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; arsa sahipleri ile müteahhit arasındaki sözleşmenin 13.maddesinin sadece davacı ve diğer dava dışı üçüncü kişiye uygulamasının iyiniyet kurallarına uygun olmadığı, bu nedenle tapu kaydının iptali ve tescili talebinin yerinde olduğu, ecrimisil tazminatı yönünden ise 20.10.2010 ile dava tarihi arasındaki dönem için 9.191,00-TL ercimisili talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyesi adına tahsis edilen bağımsız bölümün tapusunun verilmediğinden bahisle açılan tapu iptali ve tescili mümkün olmazsa tazminatı ve teslim edilmemesinden kaynaklı kira alacağının tahsili istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasında abone sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, hakkında tutulan abonesiz kaçak kullanım tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen miktardan borçlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açtığından ve davalı idarece taraflar arasında abone sözleşmesi bulunmadığı, tahakkuk ettirilen alacağın takibi için davacı adına verilen numara ile takibin yapıldığını bildirdiğinden temyiz olunan kararın temyizen incelenmesi 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.5.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının abone olup aboneliğini iptal ettirmediği sürece kiracı tarafından kullanılan elektrik tüketiminden müteselsilen sorumlu olacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının takibe yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, davacının maliki olduğunu iddia ettiği iş yerine elektrik aboneliği tesis edilmesi talebiyle açıldığı, tapu kayıtlarına göre dükkan vasfındaki taşınmazın 2003 yılından beri davacı adına kayıtlı olduğu, dava dışı abone adına vergi kaydının bulunduğu, kira sözleşmesinin de yine abone tarafından vergi dairesine sunulduğu, abonenin iş yerinin terkinin 2018 yılında olduğu, davacının geçici aboneliğinin tesis edildiği, işyeri açma ve çalışma ruhsatının da 2019 yılında davacı adına oluşturulduğu, yine celp edilen vergi kayıtlarından dava dışı abonenin vergi kaydı başlangıç tarihi ile abonelik başlangıç tarihinin kira sözleşmesi ile uyumlu olduğu, belirtilen adreslerde de dükkan numarasının aynı olduğu; davacının abonelik başvurusunun reddinde davalı tarafından da herhangi bir gerekçeye yer verilmediği, davacı ile dava dışı abone arasında muvazaa olduğuna ilişkin dosyada bir delilin bulunmadığı,...

          DELİLLER Abone kayıtları Tesisat Endeks Dökümü Ticaret Sicil Kayıtları Tapu Senedi 06/12/2019 tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatı İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yerel mahkeme, 22/03/2021 tarihli kararı ile; Belirtilen adresteki iş yerinin 11/02/2015- 30/12/2019 tarihleri arasında tapu kayıt malikinin davacı olduğu, devirden sonra iş yerinin 11/02/2020 tarihinden itibaren davacıya bu kez kiralandığına dair kira sözleşmesi sunulduğu, sözleşmenin Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığına bildirildiği, sunulun iş yeri açma ruhsatı, kolluk araştırması ile davalı Kurumun ve Vergi Dairesinin yazı cevaplarına göre de, önceki aboneye ait borç döneminden sonraki tarih olan 2019 yılı itibariyle davacının iş yerini fiilen kullanmaya başladığı, önceki abone ile bağına ilişkin herhangi bir bulguya da rastlanılmadığı, tarafı olmadığı abonelik borcundan da sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla davacının iş yerinde abone olması için koşulların mevcut olduğu, kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalının...

          Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliği’nin 6/1. Maddesinde; “Su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan, özel veya tüzel kişilerle su abone sözleşmesi yapılır..” hususu düzenlenmiştir. Yine; Tarifeler Yönetmeliğinin 48. maddesine göre "malikler veya suyu fiilen tüketenler taşınmazlarına su aboneliği almak zorundadırlar." Aynı Yönetmeliğin 29. Maddesi;“MADDE 29-(1) Suyu açık olan bir aboneliğe yeni taşınanlar, ...’a müracaat ederek abone sözleşmesi yapmak zorundadırlar.” Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliği’nin “Kaçak Su” başlıklı 35....

            Mahkemece her ne kadar tanık beyanları ve abone kontrol ve mühürleme tutanağından davalının kiracı olup, takibe konu borcu ödemeden taşınmazı boşalttığı, yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş ise de, esasen taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamakta olup, davacı taraf sözlü kira ilişkisine dayanmakta, davalı ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu iddiasını kabul etmemektedir. Kira ilişkisini davada buna dayanan davacının kanıtlaması gerekir. Dava dilekçesinde belirtilen yıllık kira bedeline göre kira ilişkisinin varlığının ve kira miktarının HMK’nun 200 ve devamı maddeleri gereğince davalı tarafın onayı olmadıkça tanıkla kanıtlanması mümkün değildir. Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller kira ilişkisinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, Abone kontrol ve mühürleme tutanağında da davalının imzasının olması kira ilişkisinin varlığını kanıtlamaz....

              Davacı vekili dilekçesinde; davalının müvekkiline ait evde 20.4.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını 2005 yılı Kasım, Aralık ve 2006 yılı Ocak, Şubat, Mart ayları için 200 TL, 2006 yılı Nisan ve Mayıs ayları için 250 TL toplam 1500 TL kira alacaklarının bulunduğunu ve 652 TL su borcunu da ödemeden 2006 yılı Mayıs ayı sonunda da tahliye ettiğini, tahliye sonrasında da sözkonusu su parasının müvekkilinin eşi tarafından ödendiğini, bu nedenle ödenmeyen kira alacağı olarak 1500 TL; 625 TL su parası toplamı 2152 TL alacak için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğu ... sürülerek itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Davalı cevabında; dava konusu mecuru 20 Mart 2006 tarihinde boşalttığını, bu tarihte dairenin anahtarını emlakçı ... ...'...

                Dava tarihinde yürürlükte bulunan (30/05/2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren) Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/5 ve 24/6 maddesinde; "Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından; a) Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir. b) Güvence bedelinin ödenmemiş borçları karşılamaması halinde, (a) bendi kapsamında işlem yapılır ve kalan borç önceki tüketiciden tahsil edilir. c) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli olan bilgi ve belgelerin sunulması kaydıyla, yeni başvuru sahibiyle perakende satış sözleşmesi düzenlenir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada Sakarkay 1. Sulh Hukuk ve 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından taraflar arasında elektrik abone sözleşmesi bulunmasına rağmen kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tutanak düzenlendiği, bu hususun da haksız fiil oluşturduğu ve 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla görevli mahkeme, genel hukuk mahkemeleridir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu