Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/165 Esas 2020/292 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından süre tutum dilekçesi ile başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Adana 4.İcra Dairesinin 2019/10994 esas sayılı dosyasında ihalesi yapılan Adana ili, Çukurova ilçesi, Huzurevleri mahallesi 5092 ada, 11 parsel B blok, 21 nolu bağımsız bölümle ilgili müvekkilinin tapu iptali ve tescil davası açtığını, icra mahkemesinden Adana 4.İcra Dairesinin 2019/10994 esas sayılı dosyasında ihalesi yapılan Adana ili, Çukurova ilçesi, Huzurevleri mahallesi 5092 ada, 11 parsel B blok, 21 nolu bağımsız bölümle ilgili müvekkilinin tapu iptali ve tescil davası açtığını, tescil davasında tedbiren satışın durdurulmasını talep ettiklerini, tedbir taleplerinin reddedildiğini, red kararını istinaf ettiklerini, ihaleden önce satış şartnamesinin ve kıymet taktiri raporunun müvekkiline ve diğer ilgililere usulüne uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin...

İcra Müdürlüğünün 2002/3050 sayılı icra dosyasında dava konusu taşınmaza haciz konulduğunu ve taşınmazın satışına karar verildiğini, cebri ihale sonucu da alacağa mahsuben taşınmazın tescil edildiğini, davacının açtığı ihalenin feshi davasında ihalenin feshine karar verilmiş ise de, Yargıtay aşamasında davacının davasından feragat ettiğini, bu nedenle eldeki davanın dinlenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ihalenin feshi davasını açan ... Kollektif Şirketinin temsilcisi ...'ın şikayeti üzerine ihale feshedilmişken, temyiz aşamasında davasından feragat etmesi nedeniyle ihalenin kesinleştiği ve bu nedenle 4721 sayılı TMK'nun 2. maddesi gereğince davacının eldeki davayı açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece “......

    Hukuk Dairesinin 12/11/2015 tarih ve 2015/26717 Esas 2015/27935 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu , bozma sonrasında 31/01/2017 tarihli karar ile borçlu T1'a yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2012/1229 Talimat sayılı dosyasında 25/07/2014 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verildiği,Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21/09/2017 tarihli onama ilamı üzerine 31/10/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İhalenin feshi kararı, yalnız ihalenin feshini istemiş olan için değil, diğer bütün ilgililer için de hüküm ifade eder , İhalenin feshi kararının kesinleşmesi ile alıcının ihale ile iktisap etmiş olduğu mülkiyet hakkı son bulur ve borçluya geri döner; İhalenin feshi talebinden önce taşınmazda tapuda alıcı adına tescil edilmiş ve halen de alıcı üzerinde kayıtlı ise, ihalenin feshi kararının kesinleşmesi üzerine, icra dairesi, taşınmazın borçlu adına tescil edilmesi, için tapu müdürlüğüne yazı gönderir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/288 Esas sayılı dosyasında verilen kararı temyiz etmesi sonucu hükmün bozulduğunu, tescilin yolsuz, davalının da kötüniyetli olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa taşınmazın rayiç bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı, davacı lehine verilip kesinleşen bir mahkeme kararının bulunmadığını, ihalenin feshi davasının sonuçlarını kaldıracak şekilde açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceğini, davacı aleyhine eldeki dava ile birleştirme talepli elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açacağını belirtip davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, taşınmazı alacağına mahsuben ihaleden temlik alan dava dışı ... adına yapılan tescilin yolsuz olduğu, son kayıt maliki olan davalının, ...’nın vekili olması sebebiyle 4721 sayılı TMK'nın 1023. maddesi uyarınca iyi niyet karinesinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu, ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 4542 parsel sayılı taşınmazı dava dışı 3. kişiye satış suretiyle devrettiğini, davalının tasarrufun iptali isteğiyle açtığı davanın ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/380 Esas, 2007/38 Karar sayılı kararıyla kabulle sonuçlanıp kararın kesinleştiğini, davalının yaptığı icra takibi neticesinde taşınmazın borcuna mahsuben davalıya ihale edildiğini, ihalenin feshi için açtığı davanın ... İcra Mahkemesinin 2009/674 Esas, 2009/668 Karar sayılı kararıyla reddedilerek şekli olarak ihalenin kesinleştiğini, ... . İcra Müdürlüğünün 2008/1718 Esas sayılı dosyasıyla satışa çıkarılan taşınmaza ilişkin işlemlerde hukuka aykırılıklar yapıldığını, davalı adına oluşan kaydın yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kendisine ait ... parsel sayılı taşınmaz üzerine asıl borçlu arkadaşına kefil olması nedeniyle Ziraat Bankası lehine ipotek tesis edildiğini, borcu ödememesi nedeniyle ... İcra Müdürlüğünün 2014/1810 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını ve taşınmazın cebri satış yoluyla davalı ...'ye temlik edildiği, asıl borçlu tarafından ihalenin feshi davası açıldığını, satışın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ... adına tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında dava konusu taşınmazın ...'ye devri üzerine HMK 125. maddesi gereğince davaya ... aleyhine devam edeceğini bildirmiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu 630, 863, 870, 1908, 1911, 2007, 2018 ve 2374 parsel ile ½ oranında pay sahibi olduğu 1902 ve 1903 parsel sayılı taşınmazların ... İcra Müdürlüğünün 1993/765 Esas sayılı takip dosyasında yapılan 04.10.1994 tarihli ihale ile alacağına mahsuben satışının yapılarak 12.10.1994 tarihinde davalı adına tescil edildiğini, ... İcra Müdürlüğünce tesis edilen işlemin iptaline yönelik açılan davanın ... İcra Hukuk Mahkemesinin 1997/3 Esas 2002/25 Karar ve 21.05.2002 tarihli hükmü ile reddine karar verildiğini ve kararın derecattan geçerek 16.04.2004 tarihinde kesinleştiğini, ihalenin usulsüz olarak yapılması nedeniyle açılan ihalenin feshi davasının ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIN ALMAYA DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 6098 Sayılı Borçlar Kanunu 19.maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece İİK'nın 134/son maddesinin yanlış yorumlandığını, tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davasından sonra başlatılmadığını, tescil işlemlerinin ihalenin feshi davasından önce ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden sonra başlatıldığını, ihalenin feshi davasının ihaleden 23 gün, tescil yazısının yazılmasından ise 10 gün sonra açıldığını, tescil yazısının yazıldığı anda açılmış bir ihalenin feshi davası bulunmadığını, bu nedenle tescil işlemlerinin süresinden sonra açılan ihalenin feshi davası gerekçe gösterilerek durdurulamayacağını, tescilin durdurulması için yapılması gerekenin mahkemeden tedbir kararı almak olduğunu, ihalenin feshi davasında verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığını, kural olarak icra dairelerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

              Davacının tapu tahsis belgesine dayalı kayıt iptali ve tescil davası 17.06.2003 tarihinde açılmış, mahkemece dava, iptali istenen kaydın davalılara ait değil, bir başka kişi adına tescil edilmiş olması nedeniyle husumet noktasından reddedilmiştir. Eldeki dava ise, 02.12.1995 tarihinde açılmış bulunmaktadır. Gerçekten; «müzayedenin butlanı» başlıklı Borçlar Kanununun 226. maddesi hükmünce kanuna veya ahlaka aykırı şekilde müzayedeye fesat karıştırılmış ise her alakadar tarafından 10 günlük süre zarfında icra ve iflas muamelelerine nezaret eden makamlara veya diğer hallerde mahkemeye müracaatla ihalenin butlanına karar verilmesi istenebilir. Davacının yasada sözü edilen «alakadar» sıfatında olduğu kuşkusuzdur. Çünkü, davacı 6 parselin tahsis edildiği ve arsa üzerinde ev ve müştemilatı bulunan üçüncü kişidir. Burada önemli olan davacının kamu tasarrufu şeklinde gerçekleşen ihaleye karşı ıttıladan itibaren 10 günlük süre içinde dava açıp açmadığının saptanmasıdır....

                UYAP Entegrasyonu