tescil edildiğini ancak davalının 2 yıllık ruhsat uzatma süresi içinde inşaata başlayıp bitirmeyerek kanun, uygulama yönetmeliği, tahsis sözleşmesi, taahhütname ve yönetim kurulu kararlarına aykırı davrandığını, bu nedenle davalı adına tahsis edilen ve vefa hakkı şerhi ile tapuya tescil edilen 937 ada 12 nolu parselin tahsis ve tescilinin iptali ile tapuda yazılı vefa hakkı bedeli olan 3.026.610,68TL karşılığı davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir....
Giriş 1 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tapuda tesciline, tescil mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile keşif sırasında belirlenecek daire bedelinin mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacılardan...'nin 05.11.1998 tarihli davalı kooperatif yönelim kurulu kararı ile kooperatife üye kaydedildiği, fakat 17.01.2006 tarihli yönetim kurulu kararında üyelikten istifa ettiği, bilirkişi raporuna göre de davalı kooperatife makbuz karşılığı 21.321,00 TL ödeme yaptığı, davacının davalı kooperatiften istifa ettiği için dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ve tescilini isteme hakkının bulunmadığı, davacılardan....'...
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, üyelikten ihraç kararlarının iptali, ihtarnamelerde yazılı miktarlar yönünden borçlu olunmadığının tesbiti, tapu iptali, tescil ve tahsis edilen dairelerin teslim edilmemesinden kaynaklanan yoksun kalınan kira alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacıların tapu iptali ve tescil talebinde bulunabilmesi için hisselerine yönelik olarak kooperatife tüm ödemelerini yapmış olduklarını kanıtlamaları gerekir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmaz satışlarının resmi şekle tabi olduğu ve tapu memuru önünde yapılmayan satışların geçersiz olduğu, taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin ise TBK'nın 237. ( BK'nın 213.) maddesine göre noterden resmi şekilde yapılması gerektiği, dava konusu dükkan ile ilgili noterden düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesinin de bulunmadığı, davacı tarafın dayandığı kooperatif kararının ise resmi şekilde yapılmadığından geçerli bir satış vaadi sözleşmesi olmadığı, ayrıca taşınmazın da davacıya teslim edilmemesi nedeniyle TMK'nın .... maddesinin uygulanmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir ...) Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, kooperatif ortaklığına bağlı tapu iptal tescil isteminde bulunduğuna göre, verilecek karar ......
Dosyaya sunulan ve celp edilen genel kurul ve yönetim kurulu tutanaklarının incelenmesinde; Davalı şirketin 18/08/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında Gündem 12. maddesi ile mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine, yönetim kurulunun 5 kişiden oluşmasına karar verilerek, yönetim kurulu üyelerinin oy birliği ile seçiminin yapıldığı, Davalı şirketin 06.09.2022 tarihli ... karar sayılı kararı ile; 18.08.2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyeliklerine seçilenlerin görev dağılımlarının yapıldığı, daha önce şirketin sınırsız temsil ve ilzamına ilişkin olarak alınan kararların iptali ile şirketin sınırsız temsil ve ilzam yetkililerinin ve temsil şeklinin belirlendiği ve Şirket Yönetim İç Yönergesinin kabulü ile iç yönergenin tescil ve yayımlanmasına oy çokluğu ile karar verildiği, Davalı şirketin 13/09/2022 tarih .... karar sayılı yönetim kurulu kararı ile; yönetim kurulunun 06/09/2022 tarihli ve ... sayılı toplantı...
Davacı da eldeki davada satışın geçersizliğine ilişkin iddia ve bunu ispat edici delil sunmuş değildir. Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında davacı tarafından haklılığını ispat edici delil gösterilmediği gibi sunulmuş da değildir. Ayrıca tapu iptalinin gerektirici koşullarının var olduğu bir an için kabul edilse bile tescilinin satan şirket adına yapılması gerektiği, dava açan ortağın adına tescil işleminin yapılmasının da mümkün olmadığı ortadadır. Yargılama sonunda sübut bulmayan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
"Şirkete ait tek taşınmazın genel kurul kararı olmadan, yönetim kurulu kararı ile satışı geçersizdir ve bu satışın geçersizliğini ilgili herkes dava konusu yapabilir." denilerek , yönetim kurulu kararı ile anonim şirkete ait bir taşınmazın satışının yapılmasına ilişkin olarak; bu taşınmazın şirketin tek ve en önemli mal varlığı olup olmadığının incelenmesi ve tek malvarlığı olduğu anlaşılırsa bu taşınmazın yönetim kurulu kararı ile satışının geçersiz olduğunun kabul edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu durumda somut olayda olduğu gibi şirketin tek taşınmazı olduğu dikkate alındığından önemli miktarda şirket varlığının satışı anlamına gelmektedir. Nitekim Yargıtay .... Hukuk Dairesi Esas No: ......
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı kooperatif vekili Avukat ... ile asıl ve birleşen davada davalı şirket vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
a satıldığı, tapu satış işleminin kooperatif yönetim kurulu üyeleri ... ve ... tarafından gerçekleştirildiği, kooperatif genel kurulu tarafından üyelere taşınmaz satışı hususunda yetki verilmediği, davacının, kooperatife karşı yükümlülükleri yerine getirdiği, yetkili olmayan yönetim kurulu üyeleri tarafından davalı adına gerçekleştirilen tescil işleminin yolsuz olduğu, davalının tescil işlemini gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerinin bu hususta yetkili olmadıklarını bilecek durumda olması, davalının yolsuz tescile güvenerek mülkiyeti iktisap eden üçüncü kişi olmayıp yolsuz tescile esas satış işleminin tarafı olduğu dikkate alındığında iyi niyetli sayılamayacağı kanaatine varılarak davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verildiği, anılan hükmün Yargıtay 23....
e ait tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın dayanağı olan 10.06.2004 tarih ve 344 sayılı yönetim kurulu kararının, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/1473 E, 2005/114 sayılı kararı ile iptal edilip kesinleştiğini, böyle bu kararın artık yok hükmünde olduğunu, müvekkili ... açısından ileri sürelen muvazaa iddiasının dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının önceki çalışmasına karşılık daire tahsisinin yapıldığı, bu konuda alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığı, kooperatif yönetim kurulunun genel kurulda yetki alınmadan Kooperatifler Kanunu'nun 59. maddesinde düzenlenen yetkisinin dışına çıkarak aynı Kanun'un 23. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırı davranarak daire tahsis etmesinin haklı ve hukuki bir dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....