Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir. Somut olayda, davacı TMK’nun 724. maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde tazminat talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 21.07.2009 tarihli inşaat bilirkişi raporundan, bina değerinin zemin değerinden fazla olmadığı anlaşılmaktadır. Yapı değeri zemin değerinden daha düşük olduğundan tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, davacı tapu iptali ve tescil isteminin kabul edilmemesi halinde tazminat isteminde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (temliken tescil) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı Belediyenin 23.12.2003 tarih ve 279 sayılı Encümen kararı ile mülkiyeti kendisine ait olan ......

      Somut olayda; ilk derece mahkemesi tarafından dava harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, maddi olayları açıklamak taraflara davanın nitelendirmesi ise hakime aittir. Gerek dava dilekçesi gerekse istinaf dilekçesindeki beyanlarından davacının TMK 724 maddesindeki temliken tescil hükümlerine dayandığı açıktır. Bu nedenle mahkemece yukarıda izah edilen temel prensipler çerçevesinde deliller toplanarak, TMK 724 maddesi şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı değerlendirilerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmakla davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; TMK.' nun 724.maddesinden kaynaklanan temliken tescil, birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm de temliken tescil davacıları tarafından temyiz edilmiştir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,8.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ın da taşınmazın kendisine satıldığını bildiğini iddia ederek temliken tescil talebinde bulunmuştur. Temliken tescil talebinin uygun görülmemesi halinde ise terditli olarak 525 m2 arsa üzerindeki bina, eklentileri ve ağaçların değerinin keşfen belirlenerek dava tarihinden ititbaren faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalı ... duruşmadaki beyanında; taşınmazını davacıya uzun bir zaman önce parasız olarak verdiğini, 5 yıl önce taşınmaz için davacıdan 1.500,00 TL para aldığını, son malik diğer davalı ...'ın da bu durumu bildiğini savunmuştur. 2. Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usülden reddine dair verilen 10.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nın 114/1. maddesinde düzenlenmiş; derdestlik de anılan maddenin “ı” bendinde dava şartları arasında sayılmıştır....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/12/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, müdahalenin men'i ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/10/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalıların eski eşi ve oğlu olduğunu, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ......

              Her ne kadar davacı taraf istinaf dilekçesinde gerçekte açtığı davanın taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olduğunu ileri sürse de ve yine istinaf dilekçesinde tapu iptali ve tescil ile birlikte muhdesatın tespiti şeklinde talepte bulunsa da davacı tarafın açık bir şekilde yerel mahkeme aşamasında muhdesatın tespitine dayandığı ve yargılama boyunca usulünce ıslah talebinde bulunmadığı görülmekle yine HMK'nın 357.maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesince resen göz önünde bulundurulacak hususlar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların bölge adliye mahkemesinde dinlenemeyeceğinden davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar dairemizce bu gerekçelerle dikkate alınmamış davanın muhdesatın tespiti olduğu (yerel mahkemede de olduğu gibi) nitelendirilerek istinaf incelemesi yapılmıştır....

              Davalılar binanın müşterek olduğunu, tescil koşulları oluşmadığını, davalı ...’nun bina yapmasına rızalarının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalılardan Gülüzar ve Hatice keşifte alınan beyanlarında açılan davayı kabul ettiklerini belirtmişlerdir. Mahkemece, TMK’nun 724.maddesindeki koşulların gerçekleşmediği ancak davayı kabul eden davalılar yönünden 489 numaralı parsele ait tapu kaydının iptali ile muris Arif’ten davalı ...’a intikali gereken 11/44 ve Hatice’ye intikali gereken 3/44 ve davacıya ait 3/44 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2010/14730-2011/658 2- Davalı ...’nun temyiz itirazlarına gelince; Davacı, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı olarak tapu iptali tescil isteğinde bulunmuştur....

                Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile ikinci kademedeki isteminin değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur....

                  UYAP Entegrasyonu