Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İmar İşleminin İptali Sebebiyle Kadastral Mülkiyet Durumunun İhyası Davası istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 16.maddede "Tarafların sıfatına ve iddianın mahiyetine bakılmaksızın, 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu ile 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile 18. maddesinde "3194 sayılı İmar Kanunu, 2981 sayılı Kanun ve ilgili diğer imar mevzuatı uyarınca yapılan kadastro çalışmalarından kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 08.07.2021 tarihli ve ...Karar sayılı ilamında uyuşmazlık her ne kadar 2981/3091 sayılı Kanunun 10/C maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ve Dairemiz görevli kılınmış ise de, ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 12.03.2015 tarihli yazı ekinde bulunan şuyulandırma cetvellerine göre 2981 sayılı yasanın 10/b maddesinin uygulandığı, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin İşbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünde Yargıtay 8....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu ... ada ... parsel (yenileme kadastrosu sonucu ... ada ... parsel) sayılı 586.45 metrekare (yenileme kadastrosu sonucu 620.17 metrekare) yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit ve Kadastro Mahkemesi kararı neticesinde Yusuf mirasçıları ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İş bu dava dosyası halen derdest olup, o dosyanın davacıları Osman ve Ahmet Ulusoy'un eldeki davadaki talepleri de yenileme ve tesis kadastrosu çalışmaları sırasında hata yapıldığından bahisle, 109 ada 45 parsel sayılı taşınmazın çekişmeli olan bölümüne yönelik tapu iptali ve tescildir. Ne var ki, her iki dosyada tapu iptali ve tescil talep edilen kısımların tam olarak nereye ilişkin oldukları kesin olarak belirlenmeden derdestlikten söz etme olanağı bulunmamaktadır. Buna karşılık, önceki tapu iptali ve tescil davasının konusunu oluşturan kısımlar ile birleşen dosyadaki tapu iptali ve tescil davasının konusunu oluşturan kısımların aynı olması halinde dava şartlarından olan derdestlik durumu ortaya çıkacak ve sonradan açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekecektir. Hal böyle olmakla birlikte mahkemece bu hususta net bir araştırma yapılmamış, her iki dosyadaki tapu iptali ve tescil taleplerinin aynı yere ilişkin olup olmadığı kesin olarak saptanmamıştır....

      Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 28.05.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazın önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsel alanındaki farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, malik tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir....

        Mahkemece bu rapor esas alınarak kısmen kesinleşen orman sınırları dışında kalan taşınmazın 2859 sayılı yenileme işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu kabul edilmesine rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak; 2859 Sayılı Yasanın yenileme başlıklı birinci maddesi; “Teknik nedenlerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden veya eksikliği görülen ve en az bir mevkii yada ada biriminde zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tespit edilen tapulama ve kadastro paftaları bu kanun hükümlerine göre Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve ilgili bakanın onayı ile yenilenir. Buna göre tapu sicilinde gerekli düzeltmeler yapılır” hükmünü taşımaktadır. 2859 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince yenileme tespitlerine yapılacak itirazlar ve komisyon kararlarına karşı açılacak davalar 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre kadastro mahkemelerinde çözümlenir. Yine aynı yasanın 4. maddesi gereğince “yenileme yalnız teknik çalışmaları kapsar....

          Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin olarak, sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek; uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarını yeniden üreterek tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılmasını sağlamak ve bu surette Türk Medenî Kanununun öngördüğü tapu sicilini sağlıklı ve güvenilir hale getirmektir. Uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin tartışmalar gündeme getirilemez ve kadastro komisyonlarınca bu konularda inceleme, değerlendirme ve tespit yapılmaz. Başka bir ifadeyle, mülkiyete ilişkin ihtilaflar, uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmezler....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyünde 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan yenileme kadastrosu sırasında, 134 ada 354 parsel sayılı 476,69 m2 (eski 847 m2) yüzölçümündeki taşınmaz Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, davaya konu 134 ada 354 parsel sayılı bahçe niteliğindeki taşınmazın yenileme kadastrosu sırasında yüzölçümünün eksik olarak tespit edildiğini, hatalı olarak yapılan bu tespitin iptali ve önceki haliyle tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davalılar ..., ... mirasçıları, ... ve ...'...

              Mahkemece bu rapordaki bulgular esas alınarak kesinleşen orman sınırları dışında kalan taşınmazla ilgili 2859 Sayılı Yasaya göre yapılan Yenileme işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak; 2859 Sayılı Yasanın yenileme başlıklı birinci maddesi; “Teknik nedenlerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden veya eksikliği görülen ve en az bir mevkii yada ada biriminde zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tespit edilen tapulama ve kadastro paftaları bu kanun hükümlerine göre Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve ilgili bakanın onayı ile yenilenir. Buna göre tapu sicilinde gerekli düzeltmeler yapılır” hükmünü taşımaktadır. 2859 Sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince yenileme tespitlerine yapılacak itirazlar ve komisyon kararlarına karşı açılacak davalar 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre kadastro mahkemelerinde çözümlenir....

                Kadastro Mahkemesince; “davanın, orman tahdidine itiraza dönüşen bölümü yönünden kadastro mahkemesi görevli olmakla birlikte, tapu iptali ve tescil istemi yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davası yönünden karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya yargı yeri belirlenmesi için Yargıtay ilgili dairesine gönderilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/7217 E. - 2015/8742 K. sayılı kararı ile özetle; 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda mülkiyete ilişkin haklar tartışma konusu yapılamayacağı ve davacı idare tarafından taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili talep edildiği için dava, uygulama kadastrosuna itiraz davası olmayıp mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu