Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece; dava konusu intifa şerhinin lehtarının belirlenmesi olanağının bulunmaması halinde belirsiz kişi yada kişilere kayyum atanması sağlanarak yargılamaya devam edilmesinin usul hükümleri açısından mümkün olmadığı, bu halde davanın tapu sicilini tutmakla görevli ve sorumlu tapu müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği ancak eldeki davada intifa hakkı sahibi belirlenebilir olduğundan, davanın intifa hakkı sahibine yöneltilmesi gerektiği, bir başka anlatımla tapu müdürlüğünün taraf sıfatı olmadığı, belirtilen nedenle davalı T12 yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine, T6 da pasif husumet yokluğu olduğundan bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmiştir....

Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında dava dışı... kızı... ile...oğlu... lehine intifa hakkı bulunduğu ve dosya kapsamındaki tapu müdürlüğünün cevabi yazısından intifa hakkının devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan adı geçenlerin nüfus kaydı getirtilerek sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacı hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi bu davacı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde adı geçen paydaşa ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    -KARAR- Davacı vekili, davalının maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 18.07.2007 tarihli sözleşme kapsamında 13.03.2024 tarihine kadar intifa hakkı verilip, tapu siciline tescil edildiğini, taşınmazda Total markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirildiği, Rekabet Kurulunun kararı gereğince intifa hakkının 11.09.2012 tarihi itibariyle sona ereceğini davacı lehine tesis edilen intifa hakkının 13.03.2024 tarihine kadar süreceği düşüncesi ile intifa hakkı bedeli ödenip, taşınmazda kalıcı teknik yatırımlar yapıldığını, davacının ödediği meblağlar yönünden davalının sözleşmenin geçersiz kılındığı süre olan 11.09.2012 tarihi sonrası dönem için sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını belirterek, 395.538,00 TL’nin 12.03.2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Şti. arasında imzalanan 01.11.2001 tarihli bayilik sözleşmesine ve protokole istinaden davalılardan ...’ya ait taşınmaz üzerinde 12 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiş ve bu hak davacının talebiyle 26.10.2010 tarihinde terkin edilmiştir. Davacı, Rekabet Kurulu’nun 2003/3 sayılı tebliği gereğince intifa hakkının kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa hakkına ilişkin yapılan ödemenin iadesini talep etmiştir. İntifa hakkının bakiye bedelinin talep edilebilmesi için öncelikle intifa hakkının tapudan terkin edilerek kaldırılmış olması ve sonrasında intifa hakkı bakiye bedelinin talep edilmiş olması gerekir. Somut olayda davanın açıldığı 11.03.2010 tarihinde intifa hakkının tapu kayıtlarından terkin edilmemiş olduğu ve intifa hakkının dava açıldıktan sonra 26.10.2010 tarihinde terkin edildiği anlaşıldığından davacının bakiye intifa hakkı talebi yerinde değildir. Davalılardan ... ve Petrol San. Petrol Turizm İnş....

        gayrimenkul bulunmadığını, T1'ın 1/4 hissesini geri muris Memet Karataş üzerine tescil etme imkanı bulunmadığını, mahkemenin hükmünde T1'ın 1/4 hisseyi kendi üzerine geçirmemiş gibi göstermesinin gerçek olmadığını, mahkeme kararı gerçeği içermeyip resmi tapu kaydının aksini ileri sürmekte olduğundan yok hükmünde olduğunu, T1 üzerine kayıtlı olan 1/4 hissenin tekrar muris Memet Karataş üzerine tapuda tekrar kaydetmek için tapu iptal davası açılması gerektiğini, bunun da hukuken mümkün olmadığını, çünkü ölü Memet Karataş adına tapu iptal ve tescil davası açmak demek olduğunu ki hukukumuza göre ölü şahıslar adına dava açılamayacağını, böylece mahkemenin kararının hukuken infazının mümkün olmadığını, mahkemenin intifa hakkı değeri miras payından fazla olmadığından davacının bir ödeme yapmasına yer olmadığı hükmü ise T1'ın 1/4 hissesi kendi üzerine geçirdiğini, böylece T1 miras payının mülkiyeti kendi üzerine geçirerek miras payına mahsuben artık intifa hakkı tesis edilmesi talep etme hakkı...

        Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydında ...... intifa hakkına sahip bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu kişinin yöntemince davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp intifa hakkı sahibinin bu haktan yararlanmasını sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerektiğinin dikkate alınmamış olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki intifa hakkı tesisi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.11.2010 gün ve 2010/11567-12943 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ... ada 1 sayılı parseldeki 48 numaralı işyeri niteliğindeki dükkanın bağımsız bölüm kaydına intifa hakkının işlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 25.11.2010 tarihli, 2010/11567 E. 12943 K. sayılı ilamı ile özetle; “...somut uyuşmazlıkta, dava ... Mahkemelerinde açılmıştır. Oysa incelenen tapu kayıt örneğine göre taşınmazın Fatih ilçesinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece intifa hakkı sahibinin kimliğinin tespit edilemediği, Türk Medeni Kanununun 796. maddesindeki koşulların da gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur (TMK.m.795)....

              nin durumu bildiği ya da kendisinden beklenen özeni göstermesi halinde bilebilecek konumda bulunduğu, başka bir ifade ile temlikte iyiniyetli sayılamayacağı ve TMK’nın 1023. maddesinden istifade edemeyeceği ortadadır.Diğer taraftan, dava tapu iptal ve tescil, ecrimisil ve intifa hakkının terkini istemli olarak açılmış, tapu iptal ve tescil yönünden dava değeri 100.000,00 TL, ecrimisil yönünden dava değeri 15.000,00 TL gösterilerek harç yatırılmış, intifa hakkının terkini istemi bakımından ise dava değeri gösterilmemiş ve harç alınmamış olup, aşamada dava konusu taşınmazın davacının hasımlı veraset ilamındaki miras payına isabet eden dava tarihindeki değeri (5.833.333,00 TL) üzerinden harç tamamlanmış, bilirkişi raporunda belirlenen ecrimisil bedeli yönünden ise ıslah yapılmamıştır....

                Markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirilen taşınmazda, akdedilen sözleşmeler ve protokol kapsamında davacı şirket lehine 06.04.2022 tarihine kadar intifa hakkı verilip, tapu siciline tescil edildiğini, intifa hakkı bedelinin ödendiğini, Rekabet Kurumunun kararları gereği intifa hakkının 04.04.2012 tarihi sonrası dönem için sona ereceğini, böylece 04.04.2012 ila 06.04.2022 tarihleri arası davacı yanca yerine getirilmiş edimler kapsamında davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, intifa hakkı ve teknik yatırımlar için ödenen bedellerin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değerleri toplamı olan 670.351,00 TL'nin 12.03.2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözlemelerin devam ettiğini, sebepsiz zenginleşme koşularının da oluşmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu