Yıldan sonraki dönemde devam edebilmesi davalının açık yazılı devam iradesine bağlı olmak üzere, müvekkili şirket lehine intifa hakkı tanınmasına ilişkin olarak müvekkiil şirket ile davalı arasında 11/08/2011 tarihli intifa sözleşmesi akdedildiğini, İntifa Sözleşmesi' nin intifa hakkı ve bedeli başlıklı Malik, 5P lehine tapuya tescil tarihinden başlamak üzere ilk dönem için 79,414,USD İkinci dönem için ise 47,649 USD olarak tespit edilen toplam 127,063 USD ivaz karşılığı BP lehine birinci dönem tescil tarihinden 18/09/2015 1e kadar ikinci dönem 18/09/2015 den itibaren 3 yıl süreyle geçerli olmak üzere İntifa hakkı tesis etmeyi BP lehine tesis edilen intifa hakkının, gayrimenkulun bulunduğa tapu kaydına tescil edilmesini kabul ettiği şeklinde düzenlenen sözleşme gereğince müvekkili şirkete tesis edilecek intifa hakkı için 5+3 yıllık intifa bedeli peşin ödendiğini, intifa sözleşmesi ve intifa resmi senedi ile sabit olduğu üzere 12/08/2011 tarihinde 5+3 yıl süre ile müvekkiil lehine tanınmış...
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE GEREKÇE: Dava intifa hakkına dayanılarak açılmış el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Aynı Yasa’nın 795. maddesinde de taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. Taşınmazlarda tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır....
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; tapu kayıtlarında, davacı lehine tesis edilmiş bulunan intifa haklarının terkininin, hak sahibi davacının vekaletname ile yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 11.07.2012 tarihinde yapıldığı, resmi akit tablosunda "Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan/bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim” şeklinde beyanda bulunulduğu ve bu beyan sonunda intifa hakkının tapu kaydından terkin edildiği anlaşıldığı, bu durumda intifa hakkı sahibi davacının bakiye intifa bedeli isteyemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Ancak taşınmazın tapu kaydında şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkı bulunması durumunda meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dairemizin 16.4.2019 tarih ve 2018/6810 E. - 2019/6436 K. sayılı bozma ilamında da bu hususa değinilmiştir. Somut olayda, şikayet konusu yerin tapu kaydında buranın İzzet Paşa adına kayıtlı olup şikayetçi borçlu yönünden verilmiş bir tahsis kararı veya kurulmuş bir intifa hakkının bulunmadığı, bu suretle borçluya ait enkaz niteliğinde menkul olduğu anlaşılmıştır....
Öte yandan intifa hakkı sınırlı ayni haklardan olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 794. ve devamı maddelerinde intifa hakkının, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabileceği, aksine düzenleme olmadıkça bu hakkın sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayacağı, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı, taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkının tapu kütüğüne tescil edilmiş ise herkese karşı ileri sürülebileceği ve hak sahibinin ölümü ile sona ereceği düzenlemesine yer verilmiştir. Tapuya tescil ile herkese karşı ileri sürülebilecek olan 3.kişi lehine tesis edilmiş irtifak haklarından olan “intifa hakkı” taşınmazın cebri icra ile satışında dahi ihale alıcısına karşı ileri sürülebilecek olduğundan ve alıcının intifa hakkı sona erene kadar taşınmazdan tam yararlanma hakkı elde edemeyeceği göz önüne alındığında, bu hususun taşınmazın değerinin hesabında dikkate alınması gerekmektedir....
nun 295 madde 2. fıkranın 2 ve 3.bentlerine göre 24.06.2015 tarihinde davalı lehine olan çıplak mülkiyet bağışlarının iptali için dava açtığını, mahkemece dava ispatlanamadığı için reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davalının, davacının taşınmazları intifa hakkı gereği kullanmasına izin vermediğini, davacının taşınmazlara sokmadığını, davacı annesinin rızasını alıp istemi ve kabulü halinde intifa hakkı karşılığında tazminat ödemeleri yapması gerektiğini, davacının intifa hakkının tapu kaydıyla sabit olduğunu, davalı annesinin bu haklarına karşı çıktığını, hakkın yerine getirilmesini engellediğini, davacının çıplak mülkiyet bağışlarından rücu hakkının bulunduğunu belirterek nizalı taşınmazların davalı lehine olan çıplak mülkiyet kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın Ödemiş 2....
Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünün … no'lu sayfadaki … ada, … parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde 33 yıl süre ile davacı lehine "Bağımsız ve sürekli üst hakkı" tesis edilerek, tapu sicilinde taşınmaz olarak tescil edildiği ve tapu senedinin düzenlendiği, üst hakkı tesisine ilişkin resmi senet tanzim edilip, herbir dönem için ayrı ayrı üst hakkı bedeli taksit tutarları belirlenerek ödeme planına bağlandığı anlaşılmıştır. Davacının, sözkonusu ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiği yönündeki ihtirazi kaydının kabul edilmemesi üzerine açılan davada; Vergi Mahkemesince, bağımsız ve sürekli üst hakkı kurularak tapuya tescil edilmiş olması ve kiralama işlemine dayanak olabilecek bir akdin bulunmadığı belirtilerek, üst hakkı tesisi işleminin satış işleminin unsurlarını taşıdığı gerekçesiyle tahakkuk eden verginin kaldırılmasına ve ödenen kısmın iadesine karar verilmiştir....
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece intifa hakkı sahibinin kimliğinin tespit edilemediği, Türk Medeni Kanununun 796. maddesindeki koşulların da gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur (TMK.m.795)....
Diğer davalılar yönünden ise davanın esasına girilecek olursa intifa hakkı bedeli olarak davacı tarafça 11/08/2008 tarihinde 1.348.901,20-TL ve 12/01/2009 tarihinde 1.005.345,00-TL davalı müflis ... ... A.Ş.'ye ödeme yapıldığı, sözleşmenin 09/01/2014 tarihinde feshedilmesi nedeniyle intifa hakkı işlememiş süreye ilişkin intifa ivazının iadesinin talep edildiği, intifa bedeli ödemesinin ... ... A.Ş. 'nin malvarlığında artışa neden olduğu fakat yeni malik olan ... ... Ltd.Şti'nin malvarlığını etkilemediği, yeni malikin sadece taşınmazın tapu kaydındaki intifa hakkı şerhine katlanma yükümlülüğü altında olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre bakiye intifa ivazı bedelinin davalı ... ...'den istenmesinin hukuken mümkün olmadığı, davalı ...'...
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydından davalılar hisseleri üzerinde dahili davalı ...Ş lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalılar paylarına düşen bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2 numaralı bendinin çıkartılmasına, yerine (Kamulaştırma bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalılar adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibi ......