Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. arasında davalının Atakum ilçesi Alanlı Köyü 2477 ada 3 parselde yapılacak inşaattan B Blok 12 no.lu bağımsız bölümün satımına ilişkin 30.05.2011 tarihli, 118.000,00 TL bedelli satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirerek daireyi fiilen teslim aldığını, ancak yüklenicinin tapu devrinden kaçınması nedeniyle tapusunu ancak mahkeme ilamı neticesinde edinebildiğini, tescil öncesi dönemde davalı tarafından yükleniciden olan alacağına dayalı olarak tapu kaydına haciz şerhi konulduğunu, ancak talep konusu hacze dayanak takip kötüniyetli ve muvazaalı şekilde başlatıldığından haczin yolsuz olduğunu ileri sürerek, B Blok 12 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydındaki davalı haczinin terkinini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sunduğu adi yazılı belgeyi bilmelerinin mümkün olmadığını, kaldı ki bu iddialarının ispata muhtaç olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. III....

    Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3.kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmaz. Kaldı ki somut olayda taşınmaza ilişkin tapu kaydı düzeltim davasında karar ihaleden sonra verilmiş olup ihale ile haciz kalkmış olmakla artık haczin kaldırılması isteminin konusu da yoktur. Buna göre haczin kaldırılması istemi ancak 3.kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. O halde mahkemece şikayetçinin isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onanmasına karar verildiği anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.    ...

      MUHALEFET ŞERHİ Kooperatif üyesi olan davacı, kooperatife olan tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, hacizlerden arınmış olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkeme tapu iptal ve tescil talebini kabul etmiş, bağımsız bölüm üzerindeki haczin, belediye tarafından konulduğunu, mevcut haczin kaldırılması görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek, davalı ... açısından açılan davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Dairemizin Sayın çoğunluğu, tapudaki haciz şerhinin terkini taleplerinin adli yargıda görülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma gerekçesinde, tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle haciz konulduğunu, konulan haczin kaldırılmasında verilen cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı belirtilmiştir....

        Davanın açılmasından sonra haczin kaldırılması nedeniyle davanın yargılama aşamasında konusu kalmadığından, yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. HMK'nın 331. maddesi uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder. Davacı dava tarihi itibari ile şikayet yoluna başvurmakta haklı olmakla birlikte, davalı vekilinin haciz talebinin Didim Tapu Müdürlüğü tarafından reddedildiği icra dosyasına bildirilmesine rağmen, Didim Tapu Müdürlüğünce haciz şerhinin sehven işlendiği anlaşılmaktadır. Tapu Müdürlüğünün yanlış işlemi ile haczin tapu kaydına işlenmesi karşısında, davalıya yüklenecek kusurun varlığından söz edilemeyeceğinden, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır....

        Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Bu nedenle icra müdürlüğünün bu hususlara ilişkin haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik gerekçesi yerinde ve yasaya uygun olup mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden bahisle müdürlük kararının kaldırılması gerektiğine ilişkin tespit ve gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

          Dava konusu haczin noter eşliğindeki kura çekimi ve tahsisten çok sonra konulduğu, dairenin adına tahsisinden sonra mülkiyet naklinin geç yapılmasının davacının aleyhine yorumlanamayacağı, Kooperatif Yasasının 2. Maddesine göre ve yargı içtihatlarına göre kooperatifin mülkiyetinin davacıya tahsis tarihinde geçtiği kabul edilerek, davacının kendisini ilgilendirmeyen kooperatif borcundan dolayı dairesinin tapu kaydına haksız olarak konulan haczin kaldırılması isteğiyle açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle yerel mahkeme karanın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.06.2015gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. O halde mahkemece istemin bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davaya asli müdahil olarak katılan ... dava konusu taşınmaz kaydına 11.02.2011 tarihli haciz talebinin tapu sicil müdürlüğüne aynı tarihte ulaştığı buna ilişkin tutanaklarının bulunduğunu, haciz şerhinin kaydına işlenmediğini fark eden borçlu malikin davalı eşinden danışıklı açılan boşanma davası ile boşandığı ve bu davada 2.000.000.00 TL maddi 1.000.000.00 TL manevi tazminat ödemeyi kabul ettiği, boşanma ilamı ve icra takibinin kısa sürede kesinleştirilerek 08.03.2010 tarihli haczin kayda işlendiğini bu haczinde danışıklı olup kendi alacaklarını boşa çıkarma amacını taşıdığını ileri sürerek tapu kaydındaki hatalı şerhin düzeltilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı iyi niyetli olduklarını savunarak davaların reddini talep etmiştir. Mahkemece davacı ve asli müdahilin istemi kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hatalı yazıldığı iddiasına dayalı düzeltme istemine ilişkindir....

                sayılı tapu iptal tescil ilamı gerekçe gösterilerek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırıldığını beyanla haciz kaldırma işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                MUHALEFET ŞERHİ Kooperatif üyesi olan davacı, kooperatife olan tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, hacizlerden arınmış olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesini talep etmiştir.Yerel mahkeme tapu iptal ve tescil talebini kabul etmiş, bağımsız bölüm üzerindeki haczin, belediye tarafından konulduğunu, mevcut haczin kaldırılması görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek, davalı ... açısından açılan davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Dairemizin Sayın çoğunluğu, tapudaki haciz şerhinin terkini taleplerinin adli yargıda görülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma gerekçesinde, tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle haciz konulduğunu, konulan haczin kaldırılmasında verilen cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu