Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekten, dava konusu taşınmazın tapu kaydında dava dışı... Dayanaklı Tüketim Malları A.Ş. lehine ipotek tesis edilmiş olduğu, ... A.Ş.nin Finans Bank A.Ş.ye olan borçlarından dolayı yapılan icra takipleri sonucu ipotek alacağı üzerine haciz konulması için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazıldığı ancak bu hacizlerin ipotek alacağı üzerine değil, mülkiyet hakkı üzerine kayda işlendiği, ipotek borcunun ödenmesi üzerine ipoteğin kayıttan terkin edildiği aşamada tapu sicil müdürlüğü tarafından yanlışlığın fark edilmesi üzerine yolsuz şerh ve terkinin düzeltileceğine dair beyanlar sütununa terkini istenen kaydın düşüldüğü hususları çekişmesizdir. Davacı ... müdürlüğünü hasım göstererek bu kaydın terkinini talep etmiştir. Mahkemece tapu sicil müdürlüğünün davada hasım olamayacağı, davanın haciz lehtarlarına yöneltilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Burada tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin tartışılması gerekir....

    Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. 1- Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İ.İ.K.m.91 hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu m.1010 anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylıda olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin ./.. 2009/11209 - 12796 - 2 - dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra lehtarının talebi ile terkin edilebilir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 193 ve 149 ada 197 parsel sayılı taşınmazların davalı ... oğlu ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... ... oğlu ... adına tesciline, taşınmazlar üzerinde davalılar lehine bulunan şerh ve takdiyatların terkinine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile ......

        Dava konusu bağımsız bölüme ait tapu kaydı incelendiğinde 3. kişilere ait haciz şerhlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydındaki şerhin terkin edilmesi davasında pasif dava ehliyeti şerh lehtarına aittir. Bu nedenle tapudaki şerh lehtarları davada yer almadan talep doğrultusunda haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Diğer yandan, davanın 10.000,00 TL değer üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşıldığından mahkemece, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri belirlenip eksik peşin harcın tamamlatılması gerekirdi. Mahkemece verilen karar tapu kayıt maliki davalı ... tarafından temyiz edilmemiştir. Hükmün yukarıdaki gerekçeyle bozulması gerekirken, bozma ilamında belirtilen değişik gerekçe ile bozulmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilerek, Yargıtay 14....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın takip borçlusu adına kayıtlı olmadığı, taşınmaz kaydına şerh düşülen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin de bulunmadığı, icra dosyasından 17.02.2020 tarihinde düşülen şerh ile takip borçluları hissesine haciz konulacağının yazılı olduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin icrasına bağlı olarak, ileride doğması muhtemel haklar için 3. kişiye ait taşınmaza haciz işlemi uygulanması ya da ileride taşınmazın borçluya devri şartına bağlı olarak haciz yapılmasının mümkün olmadığı, Mahkemece, şikayetçinin hissedar olduğu taşınmaz kaydındaki hacze yönelik şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu belirtilerek davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

            Hükmü davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, 278 parsel sayılı taşınmaz kaydındaki 31.10.2008 tarih ve 17399 yevmiye No'lu ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Şerhin terkinine ilişkin bu tür davalarda, husumet rehin lehtarlarına (alacaklısına) yöneltilmelidir. Bu nedenle tapu müdürlüğüne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçelerle onun hakkındaki davanında kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına, ayrı bir bent olarak, (Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili 20/05/2021 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen kabul edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerine dava süresi boyunca yeni şerh ve haciz işlemlerinin konulmaması için dava konusunu oluşturan taşınmazlar hakkında şerh işlemlerinin gerçekleştirilmemesine yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin ise reddedildiğini, bu talebin reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki sözleşmenin geriye etkili feshi ile üçüncü şahıslar adına oluşan tapu kayıtlarının iptali ve üzerindeki tüm haciz ve ipotek şerhlerinin terkini suretiyle müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline yönelik talepleri dikkate alındığında tapu kayıtlarının üzerine yeni takyidatlar konulmasının önlenmesi ve davalı sayısının artmasına engel olunmasına yönelik olarak dava süresi boyunca bu taşınmazların tapu kaydı üzerine yeni şerh ve haciz işlemlerinin konulmamasının da taleop edildiğini...

                nin 07.02.2008,....nin de 11.11.2008 tarihinde haciz şerhi işlettiğini ileri sürerek, kendi hacizlerinin ilk sırada olması gerektiğini, tapu sicil müdürlüğünün hatasından kaynaklanan bu mağduriyetin giderilmesi için ilk haciz talep tarihi olan 24.09.2007 tarihi itibariyle haciz şerhinin kayda işlenerek haciz tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece 15 no'lu bağımsız bölüm yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 18 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki davacı haczinin 24.09.2007 tarihi itibariyle düzeltilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar Tapu Sicil Müdürlüğü ve .... temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki haciz şerhi tarihinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir....

                  e, şikayet konusu taşınmaz hisselerinin satışını vadettiği ve bu satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına 16.08.2013 tarihinde şerh verildiği, 06.03.2015 tarihinde ve 5 yıllık süre içerisinde tapu maliki takip borçlusu tarafından şikayetçiye devredildiği, 12.01.2015 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür. Bu durumda, satış vaadi şerhinden sonra konulan haciz lehine şerh konulan kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden ve şerh sonrası 5 yıllık süre içerisinde taşınmaz lehine satış vaadi şerhi verilen şikayetçiye devredildiğinden adı geçenin icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkündür. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu