e, şikayet konusu taşınmaz hisselerinin satışını vadettiği ve bu satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına 16.08.2013 tarihinde şerh verildiği, 06.03.2015 tarihinde ve 5 yıllık süre içerisinde tapu maliki takip borçlusu tarafından şikayetçiye devredildiği, 12.01.2015 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür. Bu durumda, satış vaadi şerhinden sonra konulan haciz lehine şerh konulan kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden ve şerh sonrası 5 yıllık süre içerisinde taşınmaz lehine satış vaadi şerhi verilen şikayetçiye devredildiğinden adı geçenin icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkündür. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
tarihli tapu tahsis belgesinin dava konusu taşınmaza ait tapu kaydındaki beyanlar hanesine şerh olarak düşülmesine karar verildiği, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Ancak; Dava konusu taşınmazın "tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılması" yerine "Mülkiyet kesinleştiğinde bedelin tapu kaydındaki mükellefiyetler dikkate alınmak suretiyle hak sahiplerine ödenmesine" karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (2) nolu hüküm fıkrasının üçüncü satırındaki "tapu kaydındaki mükellefiyetler dikkate alınmak suretiyle" sözlerinin metinden çıkarılarak (2) nolu hüküm fıkrasının sonuna "tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 6 No'lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile her türlü sınırlandırmalardan ari olarak davacı adına tesciline dair verilen kararın, davalı şirket tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.09.2016 tarihli ve 2015/15941 Esas, 2016/7432 Karar sayılı ilamıyla özetle; tapu kaydındaki şerh lehtarlarının davaya katılımı sağlanmaksızın haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, haciz şerhi lehtarlarından SGK, ... Bank A.Ş. ve ... Vadi İnş. Ltd. Şti.'nin davaya dahil edilmesi sağlanmış; dahili davalılar SGK ve ... Bank A.Ş. vekilleri, haciz şerhlerinin konulduğu tarihte dava konusu bağımsız bölümün davalı şirket adına kayıtlı olduğunu belirterek davanın müvekkilleri yönünden reddini savunmuşlardır....
Taraflar arasındaki 30.09.1988 tarih ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararından kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile taşınmazdaki haciz ve ipoteklerin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne 313 ada, 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan A Blok, Zemin Kat, ... Numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın tapu kaydındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki talebi hususunda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki 30.09.1988 tarih ve 1987/2 Esas, 1988/2 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararından kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile taşınmazdaki haciz ve ipoteklerin kaldırılması davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne Bitlis ili, Merkez ilçesi, ... Mah/Köyü, 313 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan A Blok, 1. Kat, 9 Numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline tapu kaydındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki talebi hususunda usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDAKİ ŞERHİN TERKİNİ -KARAR- Dava 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydındaki şerh ve beyanların terkini isteğine ilişkin olup, davanın bu niteliğine göre temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait isede anılan Dairece görevsizlik kararı verildiği görülmekle, görev uyuşmazlığının giderilmesi için Dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 5.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
, 3- Davacı kurum tarafından Yusufeli Halk Bankası Şube Müdürlüğüne yatırılan 43.972,10 TL nin Davalı/Davalılara Tapu kaydındaki paylar ve pay sahipleri arasında vefat eden varsa vefat edenin mirasçılarına çıkartılmış veya çıkartılacak veraset ilamı uyarınca miras payları oranında üzerindeki varsa hak, haciz, şerh, ipotek ve sair takyidatlar göz önünde bulundurularak ödeme yapılması için ödeme yapılması için Türkiye Halk Bankası Yusufeli Şubesine müzekkere yazılmasına ; 4- 6459 sayılı kanunun 6. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine eklenen ek fıkra gereğince davanın açılış tarihi olan 17/03/2016 tarihinden 4 aylık sürenin bitim tarihi olan 18/07/2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 13/02/2018 gününe kadar belirlenen kamulaştırma bedeline YASAL FAİZ İŞLETİLMESİNE, 5- Davacı kurum harçtan muaf olduğundan tahsil edilen harçların iadesine, 6- Dava konusu parselin tapu kaydındaki şerh ve takyidatlara kamulaştırma bedelinin yansıtılması için gerekli kurum ve bankalara MÜZEKKERE...
Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez. Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların ... kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak ... kütüğüne şerh edilemez. TMK’nun 1009 ila 1011 ve ... Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir ... işlemidir....
Somut olayda davacı, 41481 ada, 1 parsel sayılı arsa üzerinde inşa edilen yapıdaki 1. kat, 4 no'lu bağımsız bölümün, arsa malikleri ile yüklenici arasındaki sözleşmeye göre yükleniciye isabet ettiğini, yükleniciden haricen düzenlenen sözleşme ile satın aldığını, fiilen zilyet olduğunu; yüklenicinin ferağa hazır olduğunu; ancak, arsa malikinden alamadığı için veremediğini, arsa malikinin ise kayden vermekten kaçındığı için tapu iptali, tescil davası açtığını, mahkemece 4 no'lu bağımsız bölümün adına tesciline karar verildiğini, ne var ki tapu kaydında ipotek ve haciz şerhleri bulunduğunu ileri sürerek ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılmasını istemiştir. İpotek alacaklısı ... Türk Katılım ...'ndan ipoteği temellük eden davalılar ve haciz alacaklısı, tapu siciline güven ilkesine dayanarak davanın reddini savunmuşlardır....