Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 630 ada 11 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin açık olması nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18.07.2000 tarih 2000/382 Esas 2000/689 Karar sayılı dosyası ile 3561 sayılı Yasaya göre kayyım tayin edildiğini, taşınmazın tamamının davalılar tarafından bina, müştemilat ve bahçe olarak eskiden beri kullanıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 01.01.2005-31.05.2010 tarihleri arasındaki dönem için 27.040,00 TL ecrimisil alacağının yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir....

    Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet aktarımına neden olmamak için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Çünkü, kaydı düzeltilmesi istenen 54 ve 51 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları tüm dayanakları ile birlikte getirtilmemiş, eski dilde yazılı olan dayanak kayıtlar da tercüme ettirilmemiştir. Ayrıca, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı dosya arasına alınarak tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde, gerektiğinde kök kayıtlar da getirtilerek malik ile kaydı düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığı belirlenmemiştir. Mahkemece az yukarıda belirtilen araştırmalar yapılmadan mülkiyet aktarımına neden olacak biçimde eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar verilmesi doğru bulunmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

      Köyü çalışma alanında bulunan 366 parsel sayılı 54.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 381 parsel sayılı 15.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ve ... adına; 383 parsel sayılı 39.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş; 385 parsel sayılı 329.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılmış ve 479 parsel sayılı 81.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı uyarınca Hazine adına tespit edilmiştir. Yine, ......

        Abdullah oğlu T1 adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın davacının murisi Feho oğlu T1'a ait olduğunu, tapu malikinin kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için yaptıkları başvurunun reddedildiğini, tapu kaydında geçen Abdullah oğlu T1 isminde kimsenin bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydındaki Abdullah oğlu T1 kaydının Feho oğlu T1 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, yapılan inceleme ve araştırmada, davalı ... tarafından dayanılan tapu kaydının tüm geldi ve gitti kayıtları getirtilmeden, davalının sunduğu tapu kaydı keşif sırasında uygulanmış; mahalli bilirkişilerce tapu kaydında yazan sınırlar gösterilmiş ve fen bilirkişisince bu husus doğrulanmış ise de; çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazların kadastro tutanak suretleri ve dayanak kayıtları getirtilmemiş, tapu kaydının hangi parsellere revizyon gördüğü de araştırılmamıştır. Fen bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlar gösterilmeden tapu kaydında yazan sınırların krokide gösterilmesi ile yetinilmiştir. Bu sebeple, dosya kapsamından tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı, mahalli bilirkişi beyanları ve keşfin izlenmesi mümkün olmamıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R 1-Dava konusu 9 parsel sayılı taşınmaz ilişkin dosya arasında bulunan tapu kaydınında malik hanesinin boş olduğu görülmüştür....

            Diğer bir anlatımla, dava konusu 238 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili kadastro işleminin tamamlanması ve taşınmazın tapudaki malik hanesinin doldurulması gerekir. Şu halde; Dava konusu parselin, malikleri belirtilmek suretiyle tapulama tutanağının düzenlendiği ancak, itiraz sebebiyle tapulama işlemlerinin kesinleştirilmediğinden tapu kaydında malik hanesinin açık bırakıldığı, halen malik hanesinin boş olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi (766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 54. maddesi) uyarınca gerçek maliki belirleme görevi ile malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesi'ne ait olduğuna göre, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

              Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yargıtay bozma ilamında özetle; yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz ve dosya kapsamına uygun düşmediği, çekişmeli taşınmazların tespit tarihinden önce 9.8.1961 tarihinde davacı ... ... ... tarafından Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan tescil davasının, tespit tarihinde derdest olduğu ve bu davanın varlığına rağmen usulsüz olarak kesinleştirilen tutanaklara karşı aynı kişinin açtığı tapu iptal davası ile sözü edilen davanın birleştirildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla kadastro tespitinden önce açılmış ve tespit sırasında derdest olan ve Kadastro Mahkemesine devredilebilir nitelik taşıyan bir dava bulunduğuna göre; tespit sırasında dava dilekçesi kapsamında kalan taşınmazların tutanaklarının malik hanesinin açık bırakılması gerektiği, böyle bir davaya rağmen tutanağın malik...

                Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bu tür davalarda tapuda herhangi bir nedenle yanlış yazılan nüfus bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır. Dava konusu 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar malik kaydı düzeltilmesi istenen davacının murisi olduğu iddia edilen ... oğlu ... ...'ın nüfus kaydının bulunmadığı dosyadaki nüfus müdürlüğü cevabi yazısından ve Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/956 Esas, 2007/1221 Karar sayılı veraset ilamı içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının murisi nüfusa kayıtlı olmadığına göre tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir. Diğer bir deyişle bağlantı ve dayanak oluşturacak bir nüfus kaydı yoktur....

                  Dosyada mevcut kayıt ve belgeler ile dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından nizalı taşınmazın Şubat 1927 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında olduğu, 1955 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında 14 ada 12 parsel numarası ile tapulu olduğundan bahisle ... ...’a terkedildiği, tapu kayıt maliki ... oğlu ... ...’ın toprak tevzi tutanaklarında adı geçen ... ... olduğu, davacının babası ...’in bu taşınmazı haricen ... mirasçılarından satın aldığı anlaşılmaktadır. Tapu kayıtlarının 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-c maddesi hükmü doğrultusunda ...lehine hukuki kıymetini kaybetmesi mümkün değildir. Dayanılan tapu kaydının, güney sınırını kaçak ve yitik kişi olarak okuması ve taşınmazın güneyinde eylemli mer’anın bulunması karşısında kapsamı miktarı ile sınırlıdır....

                    UYAP Entegrasyonu