Maddesi ve Medeni Kanun hükümleri gereğince 5 yıllık süre içerisinde tapu iptal davası açılması sebebi ile her iki taşınmazdaki haciz şerhlerinin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1009. maddesine göre, Arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerhedilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer haklar tapu kütüğüne şerhedilebilir. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesine göre de, Noterlik Kanunu'nun 44. maddesinin (B) bendi mucibince noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri de, taraflardan biri isterse gayrimenkul siciline şerh verilebilir ve şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse, işbu şerh tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından re'sen terkin olunur....
T5 Kooperatifi olup, davalının bu borçlarla ve tapu kaydındaki şerhlerle hiçbir ilgisi olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı T7 Kooperatifi vekili, cevap dilekçesinde özetle; TMK 1010 maddesi gereğince; davacı vekilinin tapu kaydındaki şerhlerin terkininin talebine karşılık, taşınmaz üzerindeki kısıtlamaların yeni hak sahibine karşı da ileri sürülebileceğini ve 3. kişinin devir almış olduğu taşınmazı tapu kaydındaki hacizler ve hukuki vecibeleri ile devralacağını, TMK 1010/son cümlesinde yer alan, tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir, hükmüne dayanarak davacının haciz şerhlerinin terkini iddiasının hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. 2. İcra İflas Kanunu'nun 91 inci maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu'nun 1010 uncu maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hâle gelir. 3....
DELİLLER : Tapu kaydı, Mahkeme kararı, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava tapu kaydındaki haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı SGK vekili yerel mahkemenin 03/11/2020 tarihli davalı tarafın ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava, tapu kaydındaki şerhin terkini isteğine ilişkindir. Şerhten amaç, ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. Şerhin terkini davalarında kural olarak husumet yararına şerh konulan gerçek veya tüzel kişiye karşı yöneltilir. Tapu müdürlükleri TMK’nın 997 ve devamı maddeleri gereğince tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerin yasalara uygun biçimde oluşması ile görevli ve sorumludurlar....
Gerçekten, dava konusu taşınmazın tapu kaydında dava dışı... Dayanaklı Tüketim Malları A.Ş. lehine ipotek tesis edilmiş olduğu, ... A.Ş.nin Finans Bank A.Ş.ye olan borçlarından dolayı yapılan icra takipleri sonucu ipotek alacağı üzerine haciz konulması için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazıldığı ancak bu hacizlerin ipotek alacağı üzerine değil, mülkiyet hakkı üzerine kayda işlendiği, ipotek borcunun ödenmesi üzerine ipoteğin kayıttan terkin edildiği aşamada tapu sicil müdürlüğü tarafından yanlışlığın fark edilmesi üzerine yolsuz şerh ve terkinin düzeltileceğine dair beyanlar sütununa terkini istenen kaydın düşüldüğü hususları çekişmesizdir. Davacı ... müdürlüğünü hasım göstererek bu kaydın terkinini talep etmiştir. Mahkemece tapu sicil müdürlüğünün davada hasım olamayacağı, davanın haciz lehtarlarına yöneltilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Burada tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin tartışılması gerekir....
Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. 1- Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İ.İ.K.m.91 hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanunu m.1010 anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylıda olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin ./.. 2009/11209 - 12796 - 2 - dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra lehtarının talebi ile terkin edilebilir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 193 ve 149 ada 197 parsel sayılı taşınmazların davalı ... oğlu ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... ... oğlu ... adına tesciline, taşınmazlar üzerinde davalılar lehine bulunan şerh ve takdiyatların terkinine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile ......
Dava konusu bağımsız bölüme ait tapu kaydı incelendiğinde 3. kişilere ait haciz şerhlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydındaki şerhin terkin edilmesi davasında pasif dava ehliyeti şerh lehtarına aittir. Bu nedenle tapudaki şerh lehtarları davada yer almadan talep doğrultusunda haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Diğer yandan, davanın 10.000,00 TL değer üzerinden harçlandırılarak açıldığı anlaşıldığından mahkemece, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri belirlenip eksik peşin harcın tamamlatılması gerekirdi. Mahkemece verilen karar tapu kayıt maliki davalı ... tarafından temyiz edilmemiştir. Hükmün yukarıdaki gerekçeyle bozulması gerekirken, bozma ilamında belirtilen değişik gerekçe ile bozulmasına karar verildiği bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme istemi kabul edilerek, Yargıtay 14....
Hükmü davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir. 1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, 278 parsel sayılı taşınmaz kaydındaki 31.10.2008 tarih ve 17399 yevmiye No'lu ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Şerhin terkinine ilişkin bu tür davalarda, husumet rehin lehtarlarına (alacaklısına) yöneltilmelidir. Bu nedenle tapu müdürlüğüne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçelerle onun hakkındaki davanında kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir....