Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava muris muvazaasına dayalı terditli olarak açılan tapu iptal ve tescil aksi halde rayiç bedelin tazminine ilişkindir. Bilindiği üzere muvazaa olgusunun tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabileceği ayrıca muvazaaya dayanan davalarda zamanaşımı durumunun olmadığı Yargıtay içtihatları ile sabittir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakan ...'nın çekişme konusu 362 ada 57 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 5.1.1987 tarihinde; çekişme konusu 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerdeki paylarını ise 10.9.1992 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, 38, 39, 40 ve 41 sayılı parsellerin taksim ve ifraz görüp, 1878 sayılı parselin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve mirasbırakan adına tescil, olmazsa tenkis isteklerinde bulunmuşlardır. Davalı, mirasbırakanın denkleştirme amacıyla hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddine, tenkis davasının kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece; “......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, takibe dayanak ilamdaki davanın Tapu İptali ve Tescil (Tapu Dışı Satın Almaya Dayalı) davası, olmadığı takdirde alacak davası olduğu, yapılan yargılama sonucunda tescil talebinin reddi ile alacağa hükmedildiği, davacı tarafça terditli talepte bulunulmuş ise de temeldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, bu kararın ifasında kesinleşme şartı arandığı, ilamın kesinleşmeden icraya konulduğu açıklanarak şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir....

    Kabul nedeniyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Somut olayda davalı taraf ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce davayı kabul ettiğine göre, anılan tarife hükmü gözetilerek davacı lehine belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir. Öte yandan, tapu iptali-tescil isteği bakımından davanın kabul edilmesine göre, terditli istek olan tazminat isteği bakımından diğer davalılar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, iptal tescil isteğinin kabulüne, asli talep iptal tescil olduğundan ve hüküm altına alındığından feri talep hakkında HMK’nın 111. maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacı lehine AAÜT’nin 6. maddesi gereğince 996,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yolsuz tescil sebebi ile açılan tapu iptali tescil ve terditli olarak açılan alacak davası yönünden, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle davanın usulden reddine, muvazaa sebebi ile açılan tapu iptali tescil ve terditli olarak açılan alacak davası yönünden ise, davacıların mirasçı olmamaları ve taraf sıfatlarının bulunmaması sebebiyle HMK 50. ve devamı 115/2. maddeleri uyarınca davanın taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davacılar vekilinin esasa yönelik istinaf isteminin reddine, 6100 sayılı HMK'nun 355/1-son cümlesi uyarınca kamu düzenine açıkça aykırılık nedeniyle Samsun 3....

        Mahkemece dava konusu taleplerden tapu iptali ve tescil talebinin TMK 706 ve BK 213 ve Tapu Kanunu 26.maddeleri gereğince geçersiz satıştan kaynaklanması nedeniyle talebin reddine karar verildiği, bedel talebinin ise kabulüne ve 21.949,41TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu, öncelikle tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, olmadığı takdirde rayiç bedeli üzerinden alacak taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, ayrıca denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplamanın da doğru yapılmadığını , talep artırım dilekçesinde faiz talep ettikleri halde faize hükmedilmediğini, harç ve yargılama giderinin ve vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır....

        Somut olayda dayanak ilamın taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak öncelikle tapu iptal ve tescil, bu olmadığı takdirde ilam davalısına sözleşme gereği ödenen bedelin günün rayiç değerine göre hesaplanarak ödenmesi talepli alacak davası olarak açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda terditli açılan davada tapu iptali ve tescile yönelik talebin reddine, alacak davası yönünden davanın kabulü ile 284.455,38 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. O halde takip konusu ilam ile tapu iptal ve tescil talep edildiği, bunun kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talep edilerek terditli talepte bulunulduğu açıktır. Her ne kadar mahkemece alacağa hükmedilmiş ise de, temelde dava taşınmazın aynına ilişkin olup ilam kesinleşmeden takibe konulamaz. (benzer nitelikte Yargıtay 12....

        Dairemiz onama ilamına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda; 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir. 2-) Davacı taraf davasını açarken dava değerini 15.000 TL olarak göstermiş ve bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Dava her nekadar tapu iptal ve tescil davası olmadığı takdirde alacak davası olarak terditli şekilde açılmış, mahkemece, terditli açılan davada ilk talebin kabul edilmemesi, ikinci talebin redddedilmesi sebebi ile davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmolunmadığı belirtilmiş, ise de 15.000 Tl gösterilen dava değerinin 8.061,00 TL'si kabul edilmiş, bakiye kısım reddedilmiştir. Hal böyle olunca yargılama giderinin ve vekalet ücretinin buna göre belirlenmesi gerekecektir....

          Somut uyuşmazlık incelendiğinde, dilekçeler teatisi aşamasında gerek dava dilekçesi gerek süresi içerisinde ve HMK'nun 141/1. maddesine uygun olarak sunulan cevaba cevap dilekçesindeki anlatımlara göre; davacı taraf, davaya konu taşınmazın bağış olarak devredildiğini, boşanma ilamıyla sabit olduğu üzere davalı kadının güven sarsıcı ve sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davranışlarda bulunması ve aile birliğine karşı vazifelerini önemli surette yerine getirmediğinden evlilik birliğinin sona erdiğini belirterek bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talep etmiştir. Davacının asıl talebi bağıştan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olup, asıl talep hakkında bir karar verilmeden fer'i talebin incelenmesi mümkün değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar, bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu