Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı; maliki olduğu beş parça taşınmazının, vermiş olduğu genel vekaletnameye istinaden vekili ve eşi olan davalı ... tarafından, diğer davalı ve ...in ... olan ...'ye satış suretiyle temlik edildiğini, işlemin hile ve vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne dair önceden verilen kararın Dairece “…tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulması üzerine, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, terditli tazminat ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, terditli tazminat davasının reddine dair ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.04.2012 gün ve 1141/139 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalının 23.08.2007 tarihli sözleşme ile 855 ada 4 parsel sayılı taşımazın 1527 m2'lik kısmını davacıların murisine vermeyi taahhüt ettiğini, ihtarlara rağmen taşınmazın tapu tescil işlemlerini gerçekleştirmediğini açıklayarak taşınmazın 1527 m2'lik kısmının iptali ile hisseleri oranında davacılar adına tesciline bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın değerinin tespiti ile belirlenecek bedelin davalıdan alınarak hisseleri oranında davacılara iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      , karar vermeden diğerinin üzerinde karar verilemeyeceğini, buna rağmen verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapu iptal ve tescil davasının sulh hukuk mahkemesi ile bir alakasının olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğunu, bu sebeple birleştirip ayrılma kararının da terditli davada mümkün olamayacağını ileri sürerek, terditli davanın ayrılmasına tapu iptali ve tescil davasının görevsizliğine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan ayrılma karının ve görevsizlik kararının ortadan kaldırılmasına, tüm deliller toplandığında tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesini veya karar verilmek üzere dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal, tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteminin kanıtlanamadığı, tenkis talebinde ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya içeriği ve özellikle de davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olacak ...ve ...'un beyanlarından temlikin gerçek satış olduğu, mal kaçırma amacıyla muvazaalı şekilde yapılmadığı saptanmak suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmesi doğrudur. Her ne kadar terditli istek olan tenkis hakkında mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilmişse de mirasbırakanın ölüm ve dava tarihleri dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmediğinin kabulü gerekir. Ne var ki, temlikin gerçek satış olduğu saptandığına göre tenkis isteğinin de bu nedenle reddedilmesi yerindedir. Mahkeme kararı açıklanan gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptali ve tescil terditli alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayanan tapu iptal tescil terditli alacak isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, yükleniciden satın alınan konutun bedeli ödendiği halde tapu devrinin gerçekleştirilmediği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, yargılama aşamasında sözleşmeye konu taşınmazın tapu devrinin gerçekleşmesi nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Terditli olarak açılan davada, davacının öncelikli talebi olan tapu iptal ve tescil hakkında hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan niteliğine ve temyizin kapsamına göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin bölümünün ONANMASINA, .//.. 2013/14908-2014/1232 -2- Davacının terditli olarak açtığı iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde taşınmazların gerçek bedelinin, yasal faiziyle birlikte miras payı oranında tahsiline yönelik, alacak isteğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise, HMK'nun 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK'nun 74, 75 ve 76. maddeler) gereğince, Hakime aittir. Şöyle ki; “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan HMKnun 26....

              Terditli davasında öncelikli talebi tapu iptali ve tescil olduğuna göre, tapu iptali ve tescil isteminin yeterli gerekçe gösterilmeden reddedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Birleşen davada, 25.03.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin vekalet görevi kötüye kullanılarak yapıldığı ileri sürülerek iptali talep edilmiş olmasına rağmen, bu taleple ilgili yeterli araştırma yapılmadan gerekçesiz olarak reddedilmesi isabetsiz olmuştur. 3-25.03.2008 tarihli noterde yapılan sözleşmenin geçerli olduğu sonucuna varılması ve tapu iptali tescil kararının verilmesinin mümkün olmaması halinde, dükkanın ...’e teslim edildiği tarihte sözleşmeye göre yükleniciye intikal etmesi gereken 16/1060 hissenin teslim tarihi itibariyle rayiç bedelin tespit edilerek anılan sözleşmeye göre varsa eksik ve ayıplı imalat bedeli, peşin alınan meblağda mahsup edilerek ve davacı ...’in Küçükçekmece 1....

                Kat 5 numaralı bağımsız bölüme ait taşınmazın tapu kaydının iptalini, mümkün olmaması halinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile uğranılan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve dava konusu taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir . İLK DERECE MAHKEMESİNİN 18/01/2022 TARİHLİ KARARI: " ... taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin tapu iptal tescil talep etme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin yargılamayı gerektirdiği, davacının tapu iptal tescil, aksi halde alacak isteminde bulunduğu, tapu iptali tescil istemi yönünden yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediği tespit ve kanaatiyle tedbir talebinin reddine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

                Ancak; davacıların terditli olarak tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulundukları ve bu isteklerden ilki olan tapu iptali ve tescil talepleri kabul edildiği ve artık terditli istek olan tenkis isteği yönünden hüküm kurulmasına gerek olmadığı halde, tenkis isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Öte yandan; davacılardan Vesile yönünden iptal ve tescile karar verilen pay değerinin 24.126,91.-TL olduğu ve davacı taraf yararına bu değer üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir. Ne varki; değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, mahkeme kararının 2. bendindeki; " Mahkememizin 2007/297 Esas sayılı dosyası yönünden tenkis talebinin reddine " ibaresi ile, 8. bendinde yeralan " Birleşen Isparta 2....

                  UYAP Entegrasyonu