Davacı ..., 07.11.2014 tarihinde, lehine kullanıcı şerhi verilen 166 ada 75 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının çekişmeli 166 ada 76 parsel sayılı taşınmazda, bir kısmının ise haritasında yol olarak gösterilen tescil harici bölümde bırakıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 166 ada 76 parsel sayılı taşınmazın 15.07.2015 havale tarihli fen bilirkişisi ek raporunda (F) harfi ile gösterilen 21.09 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde davacı kadın tarafından açılan tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davalarının kabulü ile 5.145.83 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan alınmasına, 2.841.88 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadın kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince tayin ve taktir olunan 10.830.00 TL nispi ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında yukarıda açıklanan yasal düzenleme ile ilkelere uygun değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde; aile konutunun davalı eş tarafından diğer davalı ...’a satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir....
ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle değerlendirme tarihi olan tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihteki gerçek değerinin hesaplattırılması, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahibinin gerçek zararının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli eski 1250 yeni 28128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun tespiti ile bu hususun tapu kaydının beyan hanesine şerh verilmesine; fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.629,39 metrekarelik kısmının ...; (B) harfi ile gösterilen 570 metrekarelik kısmının ... kullanımında olduğunun tesbitine, tapu kaydı üzerine zilyetlik şerhi konulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer yönden mahkemece davanın, tapu iptal tescil talebi yönünden kabulü ile, davalı T6 adına oluşturulan tapunun iptali ile davalı Ayşe Öztürk adına tapuya tesciline, taraflar halen evli olduklarından, taşınmazın davalı Ayşe Öztürk adına tescil edilmesinden sonra tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir. O halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Tapu iptal ve tescil talebi yönünden, davacı Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki "aile konutu koruması"ndan yararlanabilecek durumdadır. O halde; davalılar ... ve ... yönünden, tapu iptal ve tescil talebinin kabulüyle, davalı ... üzerindeki tapu kaydının iptaline, taşınmazın üzerindeki mevcut ipotek ve hacizlerle yükümlü olarak diğer davalı ... adına tapuya tesciline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerekirken, bu talebin de reddi isabetsiz olmuştur. Açıkladığım nedenlerle; tapu iptal tescil talebi ve aile konutu şerhi konulması talepleri yönünden onama kararına katılmıyor, karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bu yönlerden bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Dava, kullanım kadastrosu sonucu tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki mevcut kullanıcı şerhinin iptali ile davacı lehine kullanım şerhi tescili istemine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece, temyiz konusu 25729 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi gerekirken davacının kullanıcı olduğunun tespitine karar verilmesi ve çekişmeli taşınmaz ile ilgili olarak sicil oluşturmak adına tapuya tescil kararı verilmesi gerekirken verilmemiş olması isabetsiz olup bu hatalar bozma nedeni ise de; davacı tarafın temyizi olmasa bile hükmün infazının tereddütsüz sağlanabilmesi kamu düzeninden olduğundan ve hataların düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün 8 numaralı fıkrasında yer alan “iptaline” kelimesinden sonra gelen cümlenin hükümden çıkarılarak yerine “Taşınmazın arsa vasfı adına tesciline, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine; 6831 sayılı Yasa'nın 2B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, taşınmazın tamamı 1987 yılından beri ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Güncelleme çalışmaları sonucunda...Köyü çalışma alanında bulunan 4009 parsel sayılı 2.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Hikmet ile ...'nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 03.06.2011 tarihinde ifraz nedeniyle 5181 parsel sayılı 1.944,04 metrekare yüzölçümlü Hikmet ve Şerafettin’in fiili kullanıcısı olduğu ve eylemli orman vasfında olduğu şerhi yazılan 2/B vasıflı Hazine taşınmazı ile 5182 parsel sayılı 555,96 metrekare yüzölçümlü ... fiili kullanıcısı olduğu şerhi yazılan 2/B vasıflı Hazine taşınmazı oluşmuştur....