"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı, 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi kapsamınca kadastroya tabi tutulup Hazine adına tescil edilen ancak, daha sonra 6292 sayılı Yasa uyarınca satış yoluyla mülkiyeti zilyetlik şerhi bulunan kişilere geçen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve gerçekte kendisinin de kullanıcı olması nedeniyle miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmış olup, davası şerhe yönelik olmadığına ve niteliği itibariyle oluşan tapunun yolsuz olduğu iddia edilmiş olduğuna göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen iş bölümü kararı uyarınca temiyz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmakta ise de, Yargıtay 1....
Davacı eldeki davayı açtığında dava konusu 141 ada 6 parselin, dava tarihinden sonra ise 141 ada 4 parselin 6292 sayılı yasa uyarınca yapılan satış işlemi ile davalılar T3 ve T10'e satılarak devredildiğine, davalılara ait tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğuna, dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescil, şerh verilmesi istemli dava açılamayacağına göre yerel mahkemece bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacının taşınmazlarda kullanımı bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Davacının talep ettiği ve bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısmın kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, 2/B niteliği ile orman dışına çıkartılmadığı, bu nedenle bu kısma yönelik zilyetliğin tespiti veya mülkiyet talepli dava açılamayacağı anlaşıldığından mahkemece bu kısma yönelik davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır....
GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, gerek kullanım kadastrosu sırasında gerekse sonrasında mahkeme hükmü ile davalı gerçek kişi lehine verilen kullanıcı şerhinin terkini istemine ilişkindir. 6292 Sayılı Yasa'nın 7. maddesinin a) bendinde "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan T1 adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder" hükmü; c) bendinde ise "Bu fıkra kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının kayıt maliklerinden farklı kişiler olmaları ve kayıt maliklerinin bu fıkradan yararlanmak istemeleri hâlinde, kullanıcılar bu kanunda belirtilen şartları...
ın fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki iki katlı kargir ev, ahır ve fındık ağaçlarının ...'a ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası'na 5831 sayılı Yasa'nın .... maddesi ile getirilen Ek-.... madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı ...; çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ... kaldığını, murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim yapılmadığını, iddia ederek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine payı oranında şerh verilmesini istemiştir....
Yargılama sırasında Hazine ve adına kullanıcı şerhi bulunan Ayşe Cengiz'in davalı ... dışındaki diğer mirasçısı olan ... davaya dahil edilmiş, davacı ... tarafından 29.05.2015 tarihinde açılan taşınmazın davalı ...'in mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak verdiği muvafakat sonucunda oğlu ...'e kayden satışının yapıldığı iddiasına dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemli dava dosyası da dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz. Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.” hükmünü içerir. Madde metninden anlaşılacağı üzere itiraz edilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları kesinleştirilemez. Kesinleşmemiş tutanakların tapuya tescili halinde üzerinde yapılan işlemler ise yok hükmünde kabul edilir....
Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz. Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.” hükmünü içerir. Madde metninden anlaşılacağı üzere itiraz edilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları kesinleştirilemez. Kesinleşmemiş tutanakların tapuya tescili halinde üzerinde yapılan işlemler ise yok hükmünde kabul edilir....
SONUÇ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamına göre, tapu kaydının beyanlar hanesinde davalılar murisi lehine kayıtlı bulunan şerhin terkini ile davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi talepli davanın yapılan yargılaması sonunda, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, infazda tereddüte neden olmayacak şekilde, tapu kaydının beyanlar hanesindeki mevcut şerhin iptali ile davacı lehine kullanıcı şerhi yazılmasına karar vermek gerekirken, infazda tereddüte neden olacak şekilde "152 ada 124 parsel nolu taşınmazın beyanlar hanesindeki "T9 mirasçıları" adına olan zilyed kaydının terkin edilerek, yerine "Mehmet oğlu T1 zilyed olarak" DÜZELTİLMESİNE, düzeltilmiş hali ile tapuya TESCİLİNE" şeklinde karar verilmesinde isabet bulunmamıştır. Eksikliği tespit edilen hususun yeniden yargılama yapılmadan giderilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ve davacı adına kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanun 5831 Sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (5831 Sayılı Kanun ) 8/1 inci maddesi ile eklenen Ek-4 üncü maddesi uyarınca yapılan güncelleme kadastrosunun usul ve kanuna uygun olup olmadığı, 343 parsel sayılı taşınmazdan ifraz ile oluşan çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin tamamının davalılara devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Yunus Tosun'un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına 05.07.1993 tarihinde tespit ve 01.02.1994 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun, ....01.2009 tarih ve 5841 sayılı Yasa ile değişik Ek-.... maddesi uyarınca çekişmeli taşınmazda 2011 yılında kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış ve kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak 28.....2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... tarafından temyiz edilmesi sonunda onanmasına karar verilmiş, davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....