Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 6100 sayılı HMK’nın 4/1-c maddesinde belirtilen taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davalardan olduğu ve bu nitelikteki davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının kısmen iptali ile bu bölüm yönünden davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemiyle açılmıştır....
Sulh Hukuk Hakimliğinin 2010/1682 Esas, 2013/806 Karar sayılı ilamı ile tapu iptal ve tescil davası açtıklarını ve davanın lehe sonuçlandığını, taşınmazda 123,12 m2 ve 664 m2 toplamda 787,12 m2'lik yerin davacıya ait olduğunu, ancak her nasılsa taşınmazda bulunan yer için bilirkişi raporunda davacının yerine ilave edilmesi hakkında rapor verildiğini, mahkemece de bu yerin davacıya verildiğini, ancak bu arada davalının taşınmazı kendi üzerine tapuda aldığını ileri sürerek, tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açtıktan sonra, yargılama sırasında 15.03.2017 tarihli 1. celsede, dava konusu yerin davacılara babadan kaldığını, talebin kullanıcı hanesindeki şerhin murisin mirasçıları adına yazılması olduğunu belirterek, diğer mirasçılar ... ve ... ... ...’un da davacı sıfatıyla davaya dahil edilmesini talep etmiş, bilahare 28.03.2018 havale tarihli dilekçesinde ise, 1977 ada 1 parsel içerisinde kalan mahkeme kararıyla ve bilirkişi raporunda belirlenen A harfli...
Daha sonra 2010 yılında 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek-4. madde kapsamında yapılan güncelleme sırasında taşınmazın yüzölçümü 846,79 metrekare olarak düzeltilmiş, beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhi ise aynen korunmuştur. Davacı ..., çekişmeli taşınmazı 2005 yılında satın aldığını ve taşınmazın bu tarihten itibaren kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 104 ada 41 (eski parsel 1130) parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 2006 yılından itibaren ...'nın kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 191 ada 4 parsel sayılı 1.030 m2 yüzölçümündeki bahçe vasıflı taşınmaz, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kadastro çalışmaları sırasında kullanıcı tespit edilemediği şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 14.06.1997 tarihli satış senediyle ...'den satın aldığını, bu tarihten beri taşınmazın kullanıcısı olduğunu, kadastro çalışmalarında taşınmazın 2/B arazisi vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, ne var ki haberdar olunmadığından itiraz edilemediğini ileri sürerek, adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle; birleşen ... ... 21....
Bu ...... alınmamıştır. ...... alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir.O halde tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde; ...... konutunun davalı eş tarafından diğer davalı ...’a satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza ...... konutu şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalı eş Süleyman Kamil adına tescilini, davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir. Davacının, ...... konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ...... konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davalarının incelenmesi hukuken mümkün değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 2423 ada 4 parsel sayılı 380,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak, arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Belediye Başkanlığı vekili, taşınmazla ilgili güncelleme çalışmaları yapılırken Belediyenin haberdar edilmediği iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesine Belediye lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....
Davacı ..., çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi isteğiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, taşınmaz üzerindeki binanın bodrum kat, zemin kat, 1 ve 2. katlardaki dairelerin davalılar ile birlikte davacının da zilyetliğinde olduğunun tespitine, tapu kaydındaki şerhin düzeltilmesi yönündeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalılar ..., ... vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespiti ve kullanıma ilişkin şerhin düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2020/217 2021/54 DAVA KONUSU : Kadastro (Tespite İtiraza İlişkin) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılardan İstanbul İli , Sultanbeyli İlçesi, Orhangazi Mah. 8545 Ada 7 nolu parsel nolu taşınmazı ve önünde bulunan kadastral boşluk olarak bırakılan yeri 22.06.1999 yılında Raşit Değirmenci'den satın aldığını ve Sultanbeyli Belediyesine 29319 sicil numarası ile beyan vererek emlak vergilerini ödediğini, 7143 Vergi Ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasınailişkin Kanun Geçici 1.maddesi ile 3402 sayılı kadastro kanununun Ek-4 maddesi uyarınca 'Kullanıcı malik Belirleme Kadastrosu yapıldığını ve müvekkilinin 21 yıldır malik sıfatıyla zilyedi bulunmasına rağmen taşınmazın başında bulunmaması nedeniyle kullanıcı tespiti yapılamadığını,7143 sayılı kanunun Geçici 1.Maddesinde "zilyetleri veya fiili kullanıcıları tespit...
Davacılar ... ve ..., taşınmazların miras bırakanları adına eskiden tapuda kayıtlı iken tapu kaydının taşınmazın orman olması nedeni ile iptal edildiğini, ancak tapu kayıt maliki olarak taşınmazlarda hak sahibinin kendileri olduklarını belirterek beyanlar hanesine kök tapu kaydının malikleri olduğunun şerh verilmesi, davacı ... 1671 parsel sayılı taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile adına zilyetlik şerhi verilmesi, davacı ... ise 1681 parsel sayılı taşınmazın kendi kullanımında olup üzerindeki muhdesatın da kendisine ait olduğunu ve taşınmazın yüzölçümünün de eksik ölçüldüğünü belirterek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazların ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında.... Köyü çalışma alanında bulunan 146 ada 45 parsel sayılı 1.713,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'in kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılması işleminin ve taşınmaz üzerindeki zilyetlik şerhinin iptal edilerek taşınmazın göl yatağı olarak sınırlandırılması talebi ile, davacı ... taşınmazın zilyetliğinde olduğunu belirterek adına zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile ayrı ayrı dava açmıştır....