Sınırdaş tarım arazisi maliklerine önalım hakkı veren 5403 sayılı Yasanın 8/İ maddesinin ikinci fıkra hükmü, 15 Mayıs 2014 tarihli ve 29001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiş; 28.10.2020 tarihli ve 7255 sayılı “Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun”un 20 nci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. 7255 sayılı Kanun 4 Kasım 2020 tarihli ve 31294 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir. 2. Bu tespitlere göre, sınırdaş tarım arazisi maliklerine önalım hakkı veren 5403 sayılı Kanunun 8/İ maddesinin ikinci fıkra hükmü, 15 Mayıs 2014 ila 4 Kasım 2020 tarihleri arasında yürürlükte kalmıştır. 3. Değerlendirme 1. Somut olaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de; tesis edilen gerekçe olay ve oluşa uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2007 gününde verilen dilekçe ile daimi ve müstakil üst hakkının iptali, kademeli istek ise kısıtlayıcı şerhin yazılması, karşı dava ise akit tablosundaki kısıtlayıcı hükümlerin silinmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve karşı davanın reddine dair verilen 04.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 591 parsel sayılı taşınmazın 1. sınıf tatil köyü yapılmak üzere davalı şirkete lehine üst hakkı tesis edildiğini, resmi senette kısıtlayıcı hükümler bulunmasına rağmen tapuda müstakil ve daimi nitelikte üst hakkı olarak tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, müstakil ve daimi nitelikteki üst hakkının iptali ile üst hakkının tapunun hak ve mükellefiyetler...
Maddesine göre; davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği, satış bedelinin ödendiği, sözleşme tarihinden sonra tapuya şerh yönünden haciz ve ipotekler yönünden davacının bu kural kapsamında sorumlu tutulamayacağı, davalı satıcının 26/08/2013 tarihli sözleşmelerin 5 ve 8. Maddelerine göre ana taşınmazın tapu kütüğünde kat irtifakının kurulması konut satım bedelinin alıcı tarafından satıcıya tamamen ödenmesi, alıcının bu sözleşmede belirlenen tüm yükümlülüklerini ifa etmesi ve tapu harç ve masraflarının satıcıya ödenmesi durumlarının tümünün gerçekleşmesi halinde alıcının talebi üzerine konutun mülkiyeti alıcıya devredilir hükmü gereğince tescil şartlarının oluşmuş olduğu, davacının sözleşmeden doğan edimlerini tam olarak yerine getirdiği, sözleşme hükümleri gereği ihbar olunanlar adına tesis edilen ipotekler terkin edilerek tapu devir ve tescilinin davacı alıcı adına yapmakla yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılarak..." davanın kabulüne karar verilmiştir....
Kaldı ki, tapu kaydı ve dosya içeriğinden kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasında idarenin talebi üzerine dava konusu taşınmazın tapu kaydına -davalıdır- şerhinin konulduğu da anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı dava sonunda verilen Adıyaman 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin kesin nitelikli 12/04/2019 2018/947 esas 2019/547 karar sayılı tescil kararı da bulunduğu halde, karar tarihinden sonra davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği ve somut olayda da Adıyaman 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/728 esas sayılı dosyasında 03/09/2020 tarihinde kesin olarak verilen kararla davacı yararına tazminata hükmolunup idare yararına irtifak hakkı tesis edilip tapu kaydına da işlendiği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 17. maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde ölü ... mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ...’i hasım göstererek dava konusu Sadıkhacı köyü 6292 parselle ilgili kamulaştırma işlemlerinin kesinleştiğini ileri sürerek 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 17.maddesi gereğince 24 m2'lik yerin direk yeri olarak tapusunun iptali ile tescili, 186 m2’lik kısmında irtifak hakkı tesis ve tescili istemiş; yargılama esnasında tapu hissedarlarından ... davaya dahil edilmiştir....
Genel Müdürlüğü adına irtifak hakkı tesis ve tesciline) ibaresinin çıkarılmasına, yerine (davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ...... Genel Müdürlüğü adına ......... VE TESCİLİNE) ibaresinin yazılmasına, c)4. bentteki (24/10/2016) rakamlarının çıkarılmasına, yerine (24.03.2016) rakamlarının yazılmasına, d)5. bentteki (2012/14) rakamlarının çıkarılmasına, yerine (2014/14) rakamlarının yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ...... irad kaydedilmesine, 20/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sayılı işleminin iptali isteğiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacı şirket ile imzalanan sözleşme hükümleri çerçevesinde tesis edilen dava konusu işleme yönelik davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde görülmesi ve çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2634 sayılı Yasanın 8.maddesinde; kamu arazilerinin yatırımcılara tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartların Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından müştereken tesbit edilmesi öngörülmüş, Kamu Arazisinin Kamu Alanlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte de 2634 sayılı Yasanın 8.madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve şartlar düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar Maliye Hazinesi, ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1-Dava konusu aleyhine irtifak hakkı tesis edilen ... İlçesi ... Köyü 338, 339, 344, 355 ve lehine irtifak hakkı tesis edilen 432 parsel sayılı taşınmazların dosya içerisinde tapu kaydına rastlanamamıştır. Bu nedenle anılan taşınmazların tapu kayıtlarının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesi, 2-Davalılardan ..., ..., ..., ... ve ...'in vefat etmiş olduğu anlaşılmakta olup nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmesi, 3-Davalılardan ...'...
Mahkemece, dava lehine irtifak hakkı tesis edilen kurumlar aleyhine açılmalıdır gerekçesi ile reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Gerçekten de 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 14. maddesinin “Belediye veya valilikler, imar planlarının uygulanması sırasında bir gayrimenkulun tamamını kamulaştırmadan o yerin muayyen saha, yükseklikte ve derinliğindeki kısmı üzerinde kamu yararı amacıyla irtifak hakkı tesis edebilir. Belediyeler veya valilikler, mümkün olan yer ve hallerde mal sahibinin muvafakatiyle, bedelsiz irtifak hakkı verme karşılığında, bedelsiz irtifak hakkı tesis edebilir.” şeklindeki hükmü ile imar uygulaması sırasında Belediyenin anılan madde kapsamında irtifak hakkı tesisi mümkündür. Ancak eldeki davada, Belediye doğrudan doğruya irtifak hakkı tesis etmemiş, İmar Kanununun 18. maddesi uygulaması sırasında imar uygulaması kapsamına alınan tapulu taşınmazların tapu kayıtlarında bulunan irtifak haklarını oluşan imar parsellerine aktarmıştır....