ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar, mirasbırakanları Zehra’nın 426 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini davalı oğluna devrettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, aksi halde bedele karar verilmesini istemişlerdir. II....
Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....
tüm haklarını kullanmasının engellediğini, enerji nakil hatları sebebiyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarında mülkiyet hakkının uyuşmazlık konusu olmadığını, dava neticesinde mahkemenin ilgili tapu müdürlüğüne gönderdiğini ve tapu müdürlüğünün irtifak hakkına yönelik kararı taşınmaz kaydına işlediğini, yasa ve içtihadların idareye 31/b şerhini koyma hususunda kısıtlamalar getirdiğini, mülkiyet hakkının özüne belirsiz bir süre için konulan bu istisnai imkanı idarenin dilediğince kullanma hakkı bulunmadığını beyanla davanın kabulü ile tapu kaydında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi gereğince konulan şerhin terkinine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
tüm haklarını kullanmasının engellediğini, enerji nakil hatları sebebiyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarında mülkiyet hakkının uyuşmazlık konusu olmadığını, dava neticesinde mahkemenin ilgili tapu müdürlüğüne gönderdiğini ve tapu müdürlüğünün irtifak hakkına yönelik kararı taşınmaz kaydına işlediğini, yasa ve içtihadların idareye 31/b şerhini koyma hususunda kısıtlamalar getirdiğini, mülkiyet hakkının özüne belirsiz bir süre için konulan bu istisnai imkanı idarenin dilediğince kullanma hakkı bulunmadığını beyanla davanın kabulü ile tapu kaydında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi gereğince konulan şerhin terkinine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işlenecek, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edilecektir. Adıyaman 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/02/2020 tarih tarih 2019/1285 esas 2020/356 karar sayılı tapuya tescil edilmiş olduğu halde davalı idare tarafından karar tarihinden sonra 24/03/2020 tarihinde tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMES DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve Beyhan vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.03.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
İşsözen, ... ve onun kredi borcu için lehine ipotek tesis edilen ... A.Ş. aradaki rücu ilişkisi nedeniyle bu davanın sonucundan etkileneceğinden, dava dışı kalan anılan gerçek kişilere ve anılan bankaya dava açması için süre verilmesi, açtığında birleştirilmesi ve onların da varsa savunma ve delillerinin toplanması, değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, diğer bankalar ve aradaki maliklerin bazıları davada taraf oldukları halde anılan gerçek kişiler ve banka bakımından bu hususun gözden kaçırılması doğru olmamıştır. Anılan kişilerin yokluğunda görülen böyle bir davada verilen kararın onlara karşı infaz edilmesi ve kesin hükümden söz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez. b-Kabule göre; henüz işin başında yükleniciye bir kısım tapu paylarının devredilmesi avans niteliğindedir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan alanının tapu kaydının iptali ile davacı kurum adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken tamamının ... adına baraj rezervuar alanı olarak terkinine ve yine taşınmazın 3618 m² üzerinde irtifak kamulaştırması yapıldığı halde yüzölçümü belirtilmeden davacılar adına kayıtlı olan tapu kaydının ... adına baraj rezervuar alanı olarak tapuya irtifak tesisi şeklinde kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının 1 ve 2 numaralı bentlerinin metinden çıkartılarak yerlerine "1- ... parselin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, 2- ... parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı ... adına irtifak hakkı tesisine" ibarelerinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 11.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Zira alınan bilirkişi kök ve ek raporunda davacı ve davalıya ait taşınmazların mevkisi, konumu, geometrik yapısı, yüz ölçümleri, imar durumları değerlendirilmiş, aynı zamanda geçit hakkı kurulabilecek çeşitli alternatifler değerlendirilmiş, davacı yararına geçit hakkı kurulmasına en elverişli, yani en uygulanabilir alternatif olarak davalıya ait 136 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmesi olarak değerlendirilmiştir. Her ne kadar davalı vekili tarafından aşamalarda alınan beyanlarda geçit hakkı tesisi için en uygun parselin dava dışı 136 ada 13 parsel olduğu, bu parselde tapu kayıt maliklerinin tapu kaydında soyisimlerinin bulunmaması nedeniyle bu davanın davalı hakkında açılmış olmasının hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı nedenleriyle 136 ada 13 parsel maliklerinin davaya dahil edilmesini ve 13 parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiş ise de, mahkememizce davalı vekilinin bu beyan ve talepleri kabul edilmemiştir....
ın 1/6 paylarının tapu kaydının iptaliyle davacı idare lehine tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın irtifak geçirilen bölümünün tamamının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm kısmının 2 nolu bendinin 3. satırında yer alan "için" sözcüğünden sonra gelmek üzere "davalı ...'in 4/16 diğer davalıların murisi Ülfet Araç'ın 1/6 paylarının tapu kaydının iptali ve" ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....