, enerji nakil hatları sebebiyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarında mülkiyet hakkının uyuşmazlık konusu olmadığını, dava neticesinde mahkemenin ilgili tapu müdürlüğüne gönderdiğini ve tapu müdürlüğünün irtifak hakkına yönelik kararı taşınmaz kaydına işlediğini, yasa ve içtihadların idareye 31/b şerhini koyma hususunda kısıtlamalar getirdiğini, mülkiyet hakkının özüne belirsiz bir süre için konulan bu istisnai imkanı idarenin dilediğince kullanma hakkı bulunmadığını beyanla davanın kabulü ile tapu kaydında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi gereğince konulan şerhin terkinine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Öncelikle, tapu kaydına tesis edilen intifa hakkının dayanağı olan kayıtlar tapu sicil müdürlüğünden getirtilmeli, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan intifa hakkı sahibinin anne adı ile ilgili düzeltme yapılamayacağından, aynı kişi olduklarının ispatlanması halinde davacının belirtiği tasarruf işleminin gerçekleştirilmesi için zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda "çoğun için de az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Açıklanan nedenlerle mahkemece, aynı kişi olduklarının ispatlanması halinde intifa hakkı sahibi olarak görünen ... ile davacının murisi ... ve ... oğlu 01.07.1902 doğumlu ...'ın aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 7. maddesinde, "Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırını, yüzölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır, kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir. " hükmü yer almış, aynı Kanunun 8.maddesinde ise, idarelerin bu Kanuna göre tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda satın alma usulünü öncelikle uygulamalarının esas olduğu, hükme bağlanmıştır....
Yargıtay 5.HD'nin emsal niteliğindeki 2009/11639- 2009/12182 E-K, 2010/12314- 2010/19634 E-K, 2010/6215- 12195 E-K sayılı kararlarındaki belirlemeler de gözönüne alındığında taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi halinde, tesis edilen irtifak hakkının tapuya tescil edilmesi yerine, Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi uyarınca satılamaz şerhinin konulması maddenin düzenleme amacına uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının kabulü halinde irtifak tesis ve tesciline ilişkin hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir....
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre; davacının 7 Mayıs 1340 (1924) tarih ve 12 sıra numaralı tapuya dayandığı, söz konusu tapunun tesis kadastrosu esnasında uygulanmadığı, Devlet Hava Meydanlarınca muhtelif şahıslardan 1942 yılında kamulaştırmalar yapıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında da dava konusu taşınmaz olduğu ileri sürülen ve kamulaştırma planında 98 parsel olarak belirtilen taşınmazın dava konusu taşınmazla aynı taşınmaz olduğunun belirlenemediğinin belirtildiği, 16.04.1966 yılında yapılan tesis Kadastrosu sırasında Hazine adına tescil edildiği, Kadastro Kanununun 12/3. maddesindeki hak düşürücü süre gözetilmesi gerektiğinden davacının tapu iptali ve tescil talebinin; mülkiyet hakkı ve zilyetliğin doğmadığı anlaşıldığından kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat talebinin reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir...
Bu itibarla, 385 sıra no.lu Milli Emlak Genel Tebliği kurallarının iptali istemiyle ilgili kısım yönünden ayrı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı yazısı ile bu yazıya dayanılarak tesis edilen Samsun Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Milli Emlak Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin ve iptali isteniliyorsa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Döner Sermaye Yönetmeliği'nin 7. ve 8. maddeleri ve/veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün kamu konutlarının satışından kaynaklı tapu işlemlerinden döner sermaye katkı payı tahsil edilmesine ilişkin genel düzenleyici işlemi ile bu doğrultuda davacıdan tapu tescil işlemleri için döner sermaye katkı payı tahsil edilmesine ilişkin Samsun Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü İlkadım Tapu Sicil Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle ilgili kısım yönünden ayrı dilekçelerle dava açılması gerekmektedir....
Hal böyle olunca, davacıların sübut bulan ve birinci kademede ileri sürdükleri tapu iptali ve terkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle tapu iptali ve terkin talebinin reddine karar verilmesi ve ikincil talep olarak ileri sürülen geçit hakkı tesis edilmesi talebinin kabulüne karar verilmesi isabetsiz ise de, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere HMK'nın 353/1- b.(2) maddesi gereğince davacının ilk talebinin kabulüne dair yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Tarafların istinaf kanun yolu başvurularının KABULÜ ile Görele 1....
Köyü, 464 parselin 13.08.2003 tarihli ifraz işlemi ile 375 parselden, bu parselin de 228 parselden geldiği anlaşılmakla; 1- 228 parselin, dayanağı olan Ocak 1946 tarihli ve 28 numaralı tapu kaydının tüm maliklerini ve takyidatlarını gösterir şekilde tapu kütüğünün onaylı örneği ve dayanak tapu kaydı üzerinde tesis edilmiş intifa hakkı varsa buna ilişkin resmi senedin, 2- ... Köyü 464 parselin geldisi 375 parselin ifraz ile gittiği tüm parsellerin takyidatlarını gösterir şekilde tapu kütüğünün onaylı örneği, tapu kayıtları üzerinde tesis edilmiş intifa hakkı varsa buna ilişkin resmi senet, dayanak kadastro tutanağı ile kadastro mahkemesi kararı örneğinin, İlgili yerlerden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 17.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hazine adına kayıt ve tescil edildiğini, taşınmazın 367 parsel 12.220 m2 olarak Bekir kızı Hikmet Avcı adına kayıtlı iken müvekkilinin murisi İhsan Anlaş tarafından 12/02/1992 tarihinde temlik/satın alındığını, taşınmazın 5.000 m2 si 2947 sayılı kanunla bedeli karşılığında kamulaştırıldığını, kalan 8.883,30 m2 sinin 75,68 m2 alanı üzerinde de keza bedeli ödenmek suretiyle Bayındırlık Bakanlığı adına irtifak hakkı tesis edildiğini, aktarılan maddi ve hukuki duruma rağmen, taşınmazın tapu kaydının orman olduğu gerekçesiyle iptal edilmesinin devletin TMK.1007 madde de yazılı usulüne uygun olarak tapu kaydı tutmadığını, dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla, 100.000 TL nin iptal kararının kesinleşme tarihi 01/07/2018 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın eş ve cocuklarını gösterir nüfus aile kaydı yeterince araştırılmamış, nüfus ve zabıta araştırması tapu kayıtlarına uygun yapılmamıştır. Hâl böyle olunca, 1927 tarihli tesis kadastrosunun dayanağı olan ..... kayıtların tercüme ettirilmesi, kayıt maliklerinden ....babası olan .... eş veçocuklarını gösterir nüfus aile kayıtlarının gerekirse ..... temin edilmesi, nufus ve zabıta araştırmalarının tapu kayıtlarına uygun şekilde yapılması,davacı..... mirasçısı olup olmadığının ve davacı sıfatının bulunup bulunmadığının tesbit edilmesi, yukarıda değininilen ilkeler ve olgular çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak....İsimli kişilerin aynı kişiler olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek sonuca gidilmesi doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir....