Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde "1981 yılından beri Ali oğlu Remzi Şenkaya'nın kullanımındadır." ve "üzerindeki 1 katlı ev ... oğlu ... ...'ya aittir." şerhi ile "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile ...Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağını iddia ederek, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; 133 ada 30 sayılı parselin tapu kaydında davalı TTK lehine beyanlar hanesinde kayıtlı irtifak hakkına ilişkin şerh ile taşınmazın 1981 yılından beri Ali oğlu ... ...'nın kullanımında olduğu ve üzerindeki 1 katlı evin Ali oğlu ... ...'ya ait olduğuna dair şerhin iptali ile kaydından terkinine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle irtifak hakkı tesis edilen taşınmaz üzerindeki hattın kaldırılması nedeniyle taşınmazın tapu kaydındaki irtifak şerhinin terkini ve ecrimisil talebi ile usule uygun tesis edilmeyen irtifak hakkı nedeniyle kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39....

      İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı tarafından üçüncü kişi adına tescilli bulunan taşınmazlar üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekkinin talep edildiği, celbedilen tapu kaydı ve icra dosyalarının incelenmesinde, söz konusu ipoteğin, davacı tarafından tapu iptal ve tescil davası açılmadan önce, diğer davalılar adına kayıtlı bulunan tüm taşınmazlar üzerinde dava konusu taşınmazlar ile birlikte 28.03.2012 tarihinde tesis edildiği, davalı bankanın henüz diğer davalı adına kayıtlı olan ve davalı olup olmadığı belli olmayan taşınmazlar üzerinde ipotek tesis etmesinin doğal olduğu, bu durumda ''aslolan iyiniyetin varlığıdır'' ilkesi uyarınca davalı bankanın iyiniyetli kabul edilmesi gerektiği, tapu iptal davası ile ilgili tedbir kararının ipotekten 9 ay sonra verilerek tapuya tescil edildiği, bu durumda davalı banka yönünden herhangi bir muvazaa ve kötüniyetin söz konusu olmadığı, dava konusu taşınmaz hakkında mülkiyet değişikliğine...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.11.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, bedelde muvazaa iddiasının reddine dair verilen 18.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin de paydaş olduğu 2161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarından .....'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olan...'den kooperatifteki hissesini satın alarak kooperatif üyesi olduğunu, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalı kooperatifin, kendisinde kalacak A blokta bir daireyi üçüncü şahıs adına tescil ettiğini ileri sürerek, A blokta kooperatife kalan bir dairenin tapusunun iptali ile davacı müvekkil adına tesciline, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile daire için ödenen 3.000.00 TL ile maddi tazminat olarak 2.500,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            -TL, 2235,88 m2'si için belirlenen irtifak hakkı bedelinin ise 40.615,84.-TL olmak üzere toplam 41.683,48.-TL olarak tespitine," dair hüküm tesis edilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın irtifak hakkı tesis edilen taşınmazın m² birim fiyatı yüksek olduğunu, bilirkişi raporunda enerji nakil hattının taşınmazın üzerinden ne oranla ve neresinden geçtiğini belirtilmediğini, yerel mahkeme davacının ve davalının itirazı olmasına rağmen eksik bilirkişi raporunu esas aldığını, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini talep ve dava ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava Kamulaştırma (Bedel Tespiti ve Tescil) davasıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz, arazi vasfında kabul edilerek taşınmaza değer biçilmiştir....

            Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yükleniciye devredilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tüm takyidatlarından arındırılarak davacı arsa sahibi adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davalarda yukarıda açıklanan gerekçelerle, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ipotek ve tüm takyidatlarından arındırılarak, davacı arsa sahibi adına tesciline karar verilmiştir. Usul hükümlerine göre, davada taraf olmayan gerçek veya tüzel kişi lehine ya da aleyhine hüküm tesis edilmesi mümkün değildir. Bu kural uyarınca dava dilekçesinde, davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi bu durum onu davanın tarafı haline de getirmez. Keza HMK'nun 61 vd. (HUMK'nun 49 vd.) maddeleri gereğince, ihbar olunan kimse davada davalı sıfatını kazanmadığından lehine ve aleyhine hüküm kurulamaz....

              Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalının 1/2 payla malik olduğu anlaşılmış olup, mahkemece irtifak hakkı tesis edilen 1029,10 m²'lik kısımda davalının payına isabet eden kısmı üzerinde irtifak hakkı tesisine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Mahkemece, irtifak hakkı tesis edilen 1029,10 m²'lik kısmın tespit edilen irtifak hakkı bedelinden davalı payına isabet eden miktarın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, irtifak hakkı tesis edilen 1029,10 m²'lik kısmın bedelinin tamamının davalıya ödenmesine karar verilmesi, 3-Tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda; intifa hakkının hükmen tesisine ilişkin dava dosyası incelendiğinde, dava konusu bağımsız bölüm ile birlikte başka bağımsız bölümlerinde davalı ... adına kayıtlı iken bu bağımsız bölümlerin intifa hakkı kendisinde kalmak üzere .....'e, çocuklarına tapuda devir yapmak üzere vekaletname verdiği, ancak tapuda mülkiyet aktarılırken önceki malik adına intifa hakkı tesis edilmediği, bunun üzerine ... tarafından 7 ve 4 no'lu bağımsız bölümler üzerine intifa hakkı tesis edilmek üzere dava açıldığı ve .... adına kayıtlı bağımsız bölüm için ... lehine intifa hakkı tesis edildiği, kararın 21.09.2006 tarihinde de kesinleştiği anlaşılmaktadır. Asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken 4 no'lu bağımsız bölüm maliki .....taşınmazı .....'a satmış, davacı ise 12.10.2004 tarihinde taşınmazı satın almıştır....

                  . - 1994/49 K. sayılı kararı ile orman niteliğiyle Hazine adına hükmen tescil edilmiş, davacı Orman Yönetimi orman olan taşınmazın üzerinde TTK lehine irtifak hakkı şerhi ve davalı ... lehine kullanım hakkı şerhi bulunduğu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalı ... lehine bulunan irtifak hakkına ilişkin şerhin ve davalı ... lehine kullanım hakkına ilişkin şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; 126 ada 11 nolu parselin tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1979 yılından beri ... oğlu ...'ün kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle ... Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkının terkini ve kullanım şerhin silinmesine istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu