Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, enerji nakil hatları sebebiyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarında mülkiyet hakkının uyuşmazlık konusu olmadığını, dava neticesinde mahkemenin ilgili tapu müdürlüğüne gönderdiğini ve tapu müdürlüğünün irtifak hakkına yönelik kararı taşınmaz kaydına işlediğini, yasa ve içtihadların idareye 31/b şerhini koyma hususunda kısıtlamalar getirdiğini, mülkiyet hakkının özüne belirsiz bir süre için konulan bu istisnai imkanı idarenin dilediğince kullanma hakkı bulunmadığını beyanla davanın kabulü ile tapu kaydında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesi gereğince konulan şerhin terkinine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... ve arkadaşları vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece iptali istenen çekişmeli taşınmaza ait tapu kayıtlarının tesis tarihinden bu güne kadar ... ve ... oğlu ... adına herhangi bir kayıt söz konusu olmadığı, çekişmeli taşınmazların ... ile ilgisinin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar her ne kadar miras hisselerinin ketmedildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmışlarsa da dava, tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Hukuki nitelendirme hakkı hakime aittir. Davanın davacılar tarafından ketmi verese sebebiyle tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi sonucu değiştirmez....

    Davacı vekili, 06.02.2014 tarihli dilekçe ile davaya konu taşınmazın el değiştirdiğini, davaya yeni malik ...’a karşı devam edileceğini belirtmiş ve muvazaalı olarak davalı ... lehine tesis edilen intifa hakkının terkinini veya intifa değeri tespit edilerek önalım bedelinden mahsubunu ve kalan bedelin önalım bedeli olarak kabulünü talep etmiştir. Davalı ... ve ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, davaya konu 21707 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 1/10 payın tapu kaydının iptali ile, dahili davalı ... lehine kurulan intifa hakkı kaldırılarak, hissenin intifadan ari olarak davacı adına tesciline; dava konusu hissenin çıplak mülkiyete konu değeri ile tapu harç ve masraf toplamı olan 49.799,00TL’nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ve ... vekili temyiz etmiştir....

      İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

        İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Nevarki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırılarak üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdaki enerji nakil hattının sökülmesi üzerine taşınmazın tapu kaydındaki irtifak hakkı terkini karşılığında idarece takdir edilen ve davacı tarafından ödenen bedelin fazla olduğunun tespiti ile davalıya fazla ödenen bedelin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 5....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2015/523 ESAS 2018/475 KARAR DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL KARAR : Tire 2....

            Bir kimsenin üçüncü kişiye taşınmazı üzerinde veya altında yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren ve üst hakkı olarak tanımlanan bu irtifak resmi bir sözleşme veya ölüme bağlı tasarruf gibi geçerli bir hukuki sebebin varlığı ve malikin tescil talebi üzerine tesis edilir (Gürsoy/Eren/Cansel, Türk Eşya Hukuku, Ankara 1978 s.952). Üst hakkının içerik ve kapsamını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 827. maddesinde de açıkça resmi senetten söz edilmiştir. Buradaki resmi senetten maksat, resmi bir memur tarafından hazırlanarak, tarafların resmi memur huzurunda imzaladıkları resmi memurun mühür, imza ve onayını da içeren sözleşmelerdir. Tapu Kanununun 26. maddesinde de tapu sicil müdürlüklerinde resmi senet düzenlenmek suretiyle yapılacak işlemler arasında "üst hakkı irtifakı" tesisi de yer almaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ESER SÖZLEŞMESİ -KARAR- Dava, henüz mülkiyet hakkı tesis edilmemiş ve sulha dayalı karardan kaynaklanan kişisel hakka dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi 14.Hukuk Dairesine aittir.Ne varki, dosya daha önceden Yüksek 15.Hukuk Dairesi tarafından görevsizlikle Dairemize gönderilmiş olduğundan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı gereğince Daireler arasındaki görev uyuşmazlığının Hukuk Başkanlar Kurulu tarafından giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına 18.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

              kullanım sağlayacakları tesis ve yapıların bulunmadığını, bu durumun sözleşmeye ve tesis edilen hakkın amacına da aykırılık teşkil ettiğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu