Vasi adayı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kısıtlı adayının babasıyla arasındaki soybağının 22 ay sonra tanınma yoluyla kurulduğunu, küçüğün anne ve babasının evli olmadığını, bu nedenle annenin ölümüyle velayetin babaya geçmeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, küçüğe vasi tayini talebine ilişkindir. Dosya kapsamından küçük T3 26/04/2006 doğumlu olduğu, anne ve babasının evli olmadığı, babasıyla soybağının tanıma yoluyla kurulduğu, annesinin 23/08/2012 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 337/2 maddesine göre ana küçük, kısıtlı veya ölmüş yada velayet kendisinden alınmışsa, hakimin, çocuğun menfaatine göre vasi atayacağını veya velayeti babaya vereceğini hükme bağlamıştır....
DAVA KONUSU : Tanınma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Tarafların Danimarka Midtjylland Kamu İdari Kurumunun 06/01/2011 tarihli, 2008- 112/21130 dosya no sayılı idari kararı ile boşandıklarını, Danimarka'da valiliğin boşanma yetkisi olduğunu, bu nedenle, boşanmalarına ilişkin kararın kararının tenfizine karar verilmesini istemiştir." SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "Tarafların boşanmasına ilişkin kararın mahkeme tarafından verilmiş boşanma kararı olmadığını, idare tarafından verilmiş karar olduğunu, idari kararlarında tanıma ve tenfize konu edilemeyeceğini, bu nedenle kararın reddine karar verilmesini istemiştir. " DELİLLER:Tarafların nüfus kaydı, boşanmaya İlişkin İdari Karar Örneği ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: ''Dava, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkindir....
Davalı şirket vekili; müvekkili markası ile davacının tekstil ürünlerinde tescilli seri markalarının iltibas yaratmasının mümkün olmadığını, davacının markasını sadece bu ürünlerde kullandığını ve başka hiçbir mal ve hizmet üzerinde kullanmadığını, bu sebeple de markanın halk nezdinde sadece ev tekstil alanında bilinme ve tanınma ihtimali olduğunu, bu bakımdan da markaların tamamen ilişkisiz 43. sınıfta karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin “...” markasının da düdüklü tencere, tencere ve çaydanlık emtiasında tanınmış marka ./.. olduğunu, yine müvekkili şirketin otel işletmeciliği alanında tanınmış bir firma olduğunu, ... markasının kavramsal algı yönünden ayırt ediciliği düşük bir marka olduğunu, bu bakımdan da markadaki beş yıldız şeklinin ayırt edici olduğunu, tüketicilerin zihninde oluşacak algı bakımından markaların tamamen farklı olduklarını beyanla davanın reddini istemiştir....
Davacının öğrenci değişim programına katılımına dayanak teşkil eden Harran Üniversitesi Erasmus Öğrenci Beyannamesi'nde, "Öğrenim anlaşmasına uygun olarak Erasmus öğrenimi müddetince başarılı olduğun krediler için kendi üniversiten tarafından tam akademik tanınılırlık sağlanacaktır." düzenlemesi yer almış; Erasmus Öğrenim Anlaşması'nın akademik tanınma belgesi kısmında, öğrencinin hareketlikten dönmesini takiben düzenlenen tanınma belgesinde öğrencinin hangi derslerden başarılı olduğu, bu derslere ilişkin AKTS kredi miktarları ve notları ile kendi üniversitesinde hangi derslerden muaf sayıldığı, bu derslerin AKTS miktarları ve notlarının yer alması gerektiği, bu belgede, başarılı olunan derslerin toplam AKTS kredileri ile öğrencilerin muaf sayıldığı derslerin AKTS kredileri toplamının denk olması gerektiği, kurumun yurt dışında geçirilen süreyi ve başarılı olunan kredileri tam olarak tanıyacağı hükme bağlanmıştır....
maddeleri uyarınca boşanma yönünden tanınmasına ve tenfizine, yabancı mahkeme ilamının tanınma ve tenfizine karar verildiğinin kararın orjinal nüshasına şerh düşülmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin yurtdışında yaşamakta olan müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, böylece savunma hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; tanıma ve tenfiz talebi niteliğindedir. HMK'nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, yabancı mahkeme kararının tanınma ve tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 5718 sayılı MÖHUK’un 58. maddesi gereğince yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Anılan Kanun’un “Dilekçeye Eklenecek Belgeler” başlığını taşıyan 53. maddesinde tenfiz dilekçesine “yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi ile ilâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi”nin ekleneceği düzenlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalının 07.07.2011 tarihinde evlendikleri, Almanya Devleti Lehrte Yerel Mahkemesinin 18.02.2013 tarih ve 8 F 8379/12 S sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği, yabancı mahkeme kararının 30.03.2013 tarihinde kesinleştiği, Türk Hukuku hükümlerince tanınması için gerekli şartları taşıdığı, kamu düzenine aykırılık teşkil etmediği, tercüman tarafından çevirisi yapılmış kararının bulunduğu gerekçesiyle kararın tanınma ve tenfizine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
/Köyü C:22, H:32, BSN:188'de nüfusa kayıtlı Ramazan ve Şerife oğlu, 08/08/1970 Ilgın doğumlu, TC No: davalı T3'nın boşanmalarına ilişkin Avusturya Cumhuriyeti Wıener Neustad İlçe Mahkemesi, 1 C69/12 m-8 sayılı 29/01/2013 kesinleşme tarihli ilamının 5718 S.K.nun 50 v.d. maddeleri gereğince Türk Hukuku yönünden tanınma ve tenfizine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı adli yardım talepli istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Yabancı Mahkeme ilamının 5718 sayılı yasanın 50 ve 58. Maddesine göre tanınmasına ve tenfizine ilişkin dava olduğu anlaşılmaktadır. Dairemizce re'sen kamu düzeni halleri ile istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacı dava dilekçesinde yabancı mahkeme kararı ile boşandıklarını bu kararın 5718 sayılı MÖHUK uyarınca tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan raporun ticari defter ve kayıtlar arasındaki farklılıkları dosya kapsamındaki delil ve olgulara dayalı olarak temellendirdiği, davalı kayıtlarına üstünlük tanınma nedenine dair izahatın taraf ve yargı denetimine elverişli olduğu,bu nedenle ilk derece mahkemesince davacı alacağının bulunmadığı belirlemesi ile davanın reddine dair kararında usul ve esas yönünden bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı, murisi ile davalının boşanmalarına ilişkin Hollanda, Orta Hollanda Mahkemesi, Aile hukuk Bölümü, UTRECHT mahkemesinin C/16/374549/FA RK14-5275 sayılı, 15.01.2015 tarihli ve 03.02.2015 kesinleşme tarihli boşanma kararının tanınma ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davacı cevap vermemiştir. III....