Bu sözleşme, aile, hısımlık, evlilik veya kayın hısımlığı ve evlatlık ilişkilerinden doğan nafaka yükümlülüğü konusunda kanunlar ihtilafını düzenlemektedir (Söz.md.1). Nafaka yükümlülüğü konusundaki kararların tanınması ve tenfizine ilişkin aynı tarihli Lahey Sözleşmesi hükümlerine göre münhasıran nafaka yükümlülüğüne ilişkin bir kararın tanınması veya tenfizi; tanıma ve tenfizin talep edildiği devletin kamu düzeniyle açıkca bağdaşmaması ve tarafları, konusu aynı olan bir davanın tanıma ve tenfizinin talep edildiği devletin bir merciinde açılmış ve görülmekte olması veya bu devlette ya da sözleşmeye taraf başka bir devlette aynı konuda aynı taraflar arasında verilmiş bir kararla bağdaşmaması halinde reddedilebilir (Söz.md.5)....
Mahkemece davalılardan ... şirketi ile davalı arasında geçerli bir tahkim şartı bulunmadığını, diğer davacı yönünden ise hakem kararının adil olmayan çelişkili hükümler içerdiği ve kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesi ile tenfiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle hakem şartının bulunduğu, 29.09.1995 tarihli sözleşmeye ... şirketinin taraf olmamasına ve anılan bu şirket ile davalı arasında geçerli bir tahkim anlaşması bulunmamasına, yabancı hakem kararının masraf kısmının kamu düzenine aykırı olması ve kendi içinde çelişkili hükümler içermesi nedeniyle tenfiz şartının gerçekleşmediğinden bu kısma yönelik tenfiz talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tenfizi istenen hakem kararında davalı ...’un davacı ... şirketine 64.579.61....
Davacı, 23.06.2013 tarihinde ölen oğlu ve davalı gelininin boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58). Tanıma halinde, yabancı ilamın kesin hüküm ve kesin delil etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (MÖHUK m. 59). Diğer bir ifade ile, taraflar yabancı mahkeme kararının kesinleştiği anda boşanmış sayılırlar. Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1). Bu hüküm, yabancı ilamın tanınmasının istenmesi halinde de geçerlidir. Bu bakımdan davacının, boşanmaya ilişkin yabancı ilamın tanınmasını istemekte miras bakımından hukuki yarar vardır....
Asliye Ticaret Mahkemesi ESAS NO : 2018/113 Esas KARAR NO : 2020/613 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 24/01/2018 KARAR TARİHİ: 18/11/2020 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalı şirketin ----- olduğunu, davalı şirketin diğer ortağı tarafından sahte imza ile davacının hisselerinin --- düşürüldüğünü, bu hususta------- dosyasında ve aynı mahkemenin ---- sayılı dosyalarında derdest olduğunu, davalı şirketin hissedarı olan davacı hakkında ----- iflas kararı verildiğini, bu kararın belirtilen ----- derdest davalarda ve bundan sonra açılacak sair dava ve takiplerde kesin delil olarak kabul edilebilmesi için tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/256 Esas KARAR NO : 2021/935 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 27/04/2021 KARAR TARİHİ : 25/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahkemesinin ... tarih ... karar sayılı ilamında taraflar arasındaki ticari ilişkinden dolayı yargılama yapıldığını, yargılama neticesinde davalının ......
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Tanınması ve tenfizi istenen kararın kesinleşme şerhini gösterir ... şerhli aslı ve onanmış örneğinin bulunup bulunmadığı mahkemece değerlendirilip karar verilmesi gerekir.Somut olaya bakıldığında; davacı tarafından tanınması ve tenfizi istenen kararların esas numaraları aynı olmakla birlikte tarihlerinin ve içeriklerinin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda her bir kararın ayrı ayrı aslı ve onaylanmış tercümesi ile kesinleşmesinin ve ... şerhinin olup olmadığı dosya kapsamından tespit edilememektedir....
Davalı vekili, müvekkillerine yapılan tebligatların usule aykırı olduğunu, müvekkillerinin davacıya karşı böyle bir borcu ve taraflar arasında bu türden bir borç ilişkisini doğuracak hiçbir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını, tenfiz talebine konu mahkeme kararının bu nedenle kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; tenfiz ve infazı istenen belgelerin mahkeme hükmü niteliğinde olduğu, davanın ve kararın 1965 tarihli Adli ve Gayrı Adli Evrakın Yabancı Memleketlerde Tebliğine İlişkin Sözleşme uyarınca ... aracılığı ile usulüne uygun şekilde davalı yana tebliğ olduğu, kesinleşme ve apostille şerhli aslı ve usulüne uygun olarak onaylanmış türkçe tercümesinin dosyaya sunulduğu, MÖHUK'ta yazılı tenfiz ve infaz şartlarını taşıyan belgelerin tenfiz ve infazının istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, tanıma ve tenfiz istemine ilişkindir. İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, tanıma ve tenfiz davalarında 5718 sayılı kanunun 51/1. Maddesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun düzenlenmesi ve 6335 sayılı kanunun 2. maddesine göre de Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun belirlenmesi nedenleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, tarafı arasındaki ilişkinin ticari ilişkiden kaynaklandığını, bu nedenle davanın ticari dava olduğunu tanınması ve tenfiz istenen mahkeme kararından da davanın ticari dava olarak görüldüğünün anlaşılması nedenleriyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
borçlusuna---- ki adrese tebligat yapılıp kararın infaz edilemediğini, ---- de sabit adresinin bulunmadığını, davacı alacağının davalı borçludan tahsilinin borçlunun --- İcra yolu ile takibi açısından işbu tanıma ve tenfiz davasının açılmasının zorunlu hale geldiğini belirterek ------ sayılı kararın ---- uygulanabilmesi için mahkemece tanıma ve tenfizine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yabancı mahkeme kararının tanınması istemli davada, karşı taraf ancak tenfiz şartlarının mevcut olmadığı öne sürerek isteğe karşı koyabilir (MÖHUK m. 55/2). 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un tenfiz kararı verilebilmesinin koşullarının düzenleyen 54. maddesinin (ç) bendi gereğince; “o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesinde itiraz etmemiş olması” şarttır. Bu koşul, yabancı mahkeme ilamının tanınmasında da aranır. (5718 s....